love tonight, heerina

23

"Nasıl yani?" diye sordum kaşlarımı çatarak.

"Uzun hikaye ama bil isterim, winter o gece evime isteyerek gelmedi. Ailesi ile sorunları olduğu için geldi. Sanırım babası tekrar modellik yapmasını istiyor. O da olumsuz cevap verince evden gitmiş. Burada güvendiği tek kişi ben olduğum için geldi."

Tüm parçaların kafamda oturmasıyla ağzım aralandı. Kafamda kurduğum senaryoların hiç birinin gerçekleşmemesi beni ayrıca mutlu etmişti. İstemsizce sırıtan suratımı bana gülen heeseung sayesinde farketmiştim.

"Ve şunu söyleyeyim ki, o gece olan kısa öpücüğün telafisi olsun isterim."

Hayır karina utanıp kaçma. Sen bir ergen değilsin utanıp kaçma. Sakın utanıp kaçayım deme.

Utanıp kaçtım.

Ben neden böyle bir insanım? Çocukken kafamı bir yere vurduğumu da hatırlamıyorum. Doğuştan mı geliyor bu aptallık?

"Siz ikiniz beni krize sokacaksınız." Bağırarak söyleyen yeji'ye gülmeden edemedim. Rezil oluşumun ardından hızlıca ryu ve yeji'yi arayıp buluşma teklifi etmiştim. Şimdide her şeyi anlatmış aptal aptal gülüyordum.

"Karina senden ilk adımı atacağını hiç beklemezdim." Ryujin önündeki tatlıdan bir çatal alarak söyledi. "Bir anda kafama esti ve şansımı kaçırmak istemedim."

Aklıma gelen şey ile kaşlarımı çattım. "Ryu, sen ve minho. Aranızda bir şey var değil mi?"
Ağzındaki lokma ryujin'nin boğazına sıkışınca öksürmeye başlamıştı.

Sırtına hafif hafif vuruyor ve ardı ardına sorular soruyordum. O kadar da garip bir soru değildi, basit bir şeydi. Hiç umurunda olmayan yeji ise içeceğini yudumladı ve konuştu.

"Kesinlikle bir şey var. Ryujin eğer rahat olsaydı bu soruyu umursamazdı." Haklı olduğunu belli ederek kafamı salladım. Ryujin boğulmanın ucundan döndükten sonra sinirlice bize baktı.

"Yok öyle şey!" Tabikide böyle bir cevapla tatmin olmamıştım. Kontrolü yeji tekrar üstlendi. "O halde minho'ya sormaya gidiyorum." diyerek ayağa kalktı. "Tamam, anlatacağım." Onu durduran ryujin teslim olmuştu bile.

"Ondan azıcık hoşlanıyor olabilirim." dedi. "Azıcık mı?" Soruma karşılık çatalını bana doğrultunca ellerimi kendime siper ederek onayladım onu.

"Eee karina, şimdi ne yapacaksın?" diye soran yeji'ye somurttum. "Bilmiyorum, sanırım bu sefer onun adım atmasını bekleyeceğim." dedim.

"Hi bitches!" Yanımıza gelen ning'e çevirdik gözlerimizi. Yanımdaki sandalyeye oturup ryu'nun çatalını almıştı ve tatlıyı şimdiden didiklemeye başlamıştı.

"Size demeyi unuttum, winter geri gidiyor." ning'in söylediklerinin ardından birbirimize bakış atmıştık. "Nasıl yani?" diye sordu yeji.

"Modelliğe geri dönüyormuş. Yarın amerika'ya gidecek." Bunun her ne kadar beni mutlu etmesi gereksede moralim bozulmuştu. Çünkü heeseung'un dediğine göre modelliği isteyerek yapmıyordu.

"Hatta şuan arkadaşları ile vedalaşıyor." demesi üzerine hızla ayağa kalktım. "O halde yanına gidelim." Bu dediklerim üzerine hepsi bana bir anda dönmüş ve şaka yaptığımı düşünerek bakıyordu. "Hadisenize!"

Demem üzerine hepsi ayaklandı. "Ben araba ile geldim. Hyunjin'nin bacağı kırılınca bana kaldı araba." dedi yeji. Hepimiz onu takip ederek arabaya doluştuk.

Eğer winter ile farklı şartlar altında tanışsaydık, gayet iyi bir uyum yakalayabilirdik.