İsimsiz Çocuk

47.6K 1.1K 164
                                    

Hepimizin en büyük sorunlarından bir tanesi şu okul. Sabah erken kalkması, saç baş makyaj yapması özellikle sabahları ağzına kadar tıklım tıklım dolu olan dolmuşa binmesi. Okul yakın olsaydı da keşke yürüyebilme şansım olsaydı. Yataktan zar zor kalktım. Odanın kapısını açtıgımda karşıda hemen annemin babamın ve abimin yer sofrasında kahvaltı yaptığını gördüm. Annem artık beni kaldırma çabalarını bırakıp kahvaltı sofrasına oturmuş demek ki. Lavaboya girip tuvalet isimi hallettim. Elimi yüzümü yıkayıp tekrar odaya geçtim. Siyah bilek boy pantolon ve beyaz üstünde dikine bordo çizgileri olan gömleğimi giydim. Dün geceden düzleştirdigim saçlarımın bozulduğunu görünce tekrar yapmaya karar verdim. Ama ilk önce mutfağa gitmem gerekli yoksa annem sabah sabah katliam çıkaracak evde. Daha odamdan çıkamadan annemin radarına yakalandım.

-"Hemen yatağını topla gel." Şu kadındaki takıntılar beni bazen ciddet geçirme noktasına getiriyor. Yatağı toplamadan sofraya oturmamak nedir ya? İçi rahat etmiyor bizim sultanın. Geri adım atıp hızlıca yatağı topladım. Bu defa mutfağa girdim. Yere çökelip sofra bezini kucağıma çektim. Oldum olası zaten masada yemek yemeyi sevmem. Ne gerek var ki. Yerde rahat rahat oturmak varken. Annem bardağa çayımı koyarken bende kahvaltımızı etmeye başladım. Zeytin peynir salata derken bir anda tabakta gördügüm kızartılmış sosisi görünce kendimden geçtim. Büyük çatalımı ucunu sosise batırıp ağzıma götürdüm. Önüme her öğün sosis koysalar hayır demem doğrusu. Büyük çatalımı defalarca üst üste tabağa götürdüm ve ağzıma attım. Sonuncusunu da alırken çatalının üstüne başka çatal bastırdı ve almamı engelledi. Kafamı kaldırdığımda babamı gördüm;

-"Kızım yavaş yesene boğulacaksın önünden kaçırmıyoruz ya sosisi." Kaşlarımı çattım;

-"Baba acelem var çeker misin şu küçük çatalını büyük çatalımın üstünden. " Daha babamın konuşmasına fırsat vermeden abim konuştu alayla;

-"Baba bırak şu tombiği. Yesin de işine gitsin. Ayrıca artık şuna büyük çatal vermeyelim. Baksana her yere uzanıyor bitiriyor yemeği tek başına. Şu televizyonda her bulduğunu yiyen kadın gibi." Çatalımı hırsla bıraktım;

-"Of ya of. Bir ağız tadıyla kahvaltı ettirmediniz ya. Ne tombiği çıta gibi kızım." Abim alayla güldü;

-"Çita degil o bildiğin kereste. " Bıraktığım çatalı alıp abimin eline batırdım;

-"Oh olsun sana." Annem sonunda söze girdi;

-"Yeter yiğit rahat bırak kardeşini. " Yerinden kalkıp lavaboya gittim. Dişimi fırçaladım. Büyük aynayı alıp odama götürdüm. Düzleştiriciyi fişe takıp 220 derecede ısınmaya bıraktım. Uzun saçlarımı düzleştirmemin kolay olması için bu kadar yüksek derecede yapmak zorundayım mecburen. Allahtan sürekli düzleştiren birisi değilim. Saçlarım sağlıklı. Herkesin bir takıntısı vardır ya benim de saçlarım işte. Uzun saçlara bayılıyorum ve kestir demelerine rağmen kıyamıyorum. Yeterince ısındıktan sonra isi ayarını düşürdüm ve saçlarımı ayırıp yapmaya başladım. 25 dakikada tekrar üzerinden geçip dümdüz yaptım saçlarımı. Makyaj çantamı açıp içinden fondoten sürdüm ve eyelinerı çektim. Çok fazla sürmemeye özen gösterdim. Yoksa suratım badana gibi olur hiç gerek yok. Deri ceketimi giyip çantamı da omzuma astım. Elime defterlerimi alıp dış kapıyı açtım. Bordo vanslarımı giyerken abim ve babam da çıktı. Ayakkabılarını giydi. Sırayla hepimiz annemi öptük. Önce abim sonra ben ve sona babam kaldı. Anneme yaklaşıp dudağına bir öpücük kondurduğunda abimle ben mızmızlandık;

-"Hop hop aile var burada." Şakasına annem ve babamla uğraştığımızda bize güldüler. Onların aşkına o kadar çok imreniyorum ki. Aşkın bazı konularda fedakarlık istediğini annem ve babamdan öğrendim. Babam sırf annemle evlenebilmek için okulunu yarım bıraktı. Eskişehir de üniversite okurken yaz tatilinde mahalleye gelmiş. Arkadaşlarıyla mahallede turlarken annemi görmüş. İlk başlarda sadece annemi izlemeye başlamış fakat sonra aşık olduğunu anlayınca her an peşinde dolanmaya başlamış. Bir yaz akşamında annem arkadaşlarıyla mahallede gezerken babamda arkadaşlarını alıp onları takip etmiş. Hatta Bilal amca o gün babama;

Pars'ın HatunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin