-"Ama nasıl?" dediğimde hala bir tepki vermeden kapının orada dikilmeye devam etti;
-"Şuan sana olan sinirimin geçmesi için bir sebep söyle bana."
-"Özür dilerim."
-"Ne işin vardı senin o itin yanında."
-"Şey-" dediğimde beklemediğim bir anda kapının önünde çekildi ve bana doğru yürüdü. Elleriyle kollarımı kavradı ve yataktan kaldırdı. Duvara itip burnum burnuna değecek kadar dibime girdi;
-"Söyle."
-"Konuşmak istedi kabul etmedim ama ısrar edince dayanamadım." Burun delikleri sinirden şişip inerken onu sakinleştirmek istedim. Yüzünü avuçlarıma aldım. Dudağına uzun sayılabilecek bir öpücük kondururken öpücüğüme karşılık vermedi. Moralim bozuldu. Yüzüm düşerken ellerimi yüzünden çektim ve yana kaydım. Yanından geçerken beni bir anda çekip yatağa yatırdı. Üzerime uzandı. Dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu;
-"Özür dilerim sana bağırdığım için." Yanağımı öptü;
-"Özür dilerim seni duvara ittiğim için." Çenemi öptü;
-"Özür dilerim kolundan tutup kaldırdığım, canını acıttığım için." Kollarımı boynuna doladım ve başını göğsüme yatırdım;
-"Özür dilerim sana haber vermediğim için." Saçlarını okşarken o da mayışmış bir kedi gibi suratını bedenime sürttü;
-"Bana haber vermediğin için çok sinirlendim."
-"Farkındayım." derken gülümsedim ve devam ettim;
-"Bir an korktum bu halinden."
-"Bir daha böyle bir şey olmayacak. Korkma benden." Saçlarını karıştırdım ve öptüm;
-"Bebeğim sadece anlıktı neden korkayım. Sadece hiç böyle görmemiştim seni."
-"O itle buluştuğunu duyduğumda ne kadar sinirlendim bu sakinleşmiş halim."
-"Tamam bir daha sana haber vereceğim."
-"Evet haber vereceksin ama bir daha o çocukla buluşamazsın."
-"Tamam sakin ol. Yok buluşmak falan."
-"Hadi gidelim."
-"Burası neresi."
-"Ev." Gözlerimi devirirken o da güldü;
-"Tamam tamam kötü bir şakaydı. Burası ailemin evlerinden birisi." Sol kaşımı kaldırıp baktım;
-"Derken? Sen bu kadar zengin misin yani?"
-"İşte benim de anlatmak istediğim gerçekler buydu." Anlamayarak kaşlarımı kaldırdım;
-"Yani bebeğim şimdi salona geçip oturuyoruz ve ben sana bu konuyu anlatıyorum."
-"Tamam ama aileme haber vermemiz gerekiyor bitanem. Merak etmişlerdir."
-"Ben hallettim?"
-"Nasıl?"
-"Evden çıkarken arkadaşından ödev mi ne bir şey alman lazımmış. Bende bir kız bulup arattım bu gece orda kalacaksın diye. Ailen biraz sorun çıkardı ama sonunda halloldu." Güldüm;
-"Delisin sen cidden."
-"Her zaman dediğim gibi sana deliyim."
-"Pis sapığım." dedim ve ona koşup boynuna atladım. Bacaklarımı beline dolarken ellerim çoktan boynunu sardı. Güldü;
-"Sen ağırlaştın mı bebeğim." Dudağımı büzdüm;
-"Evet aldım. Bu aralar annemin yaptığı güzel yemeklerden, yada eve gelen misafirler için yaptığı güzel tatlılardan yiye yiye kilo aldım. Sen de fark ettin dimi.?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pars'ın Hatunu
Teen Fiction-"Beni seviyorsun ama itiraf edemiyorsun. Baksana kıskançlıktan çıldırıyorsun." Sağıma soluma bakıp birileri geliyor mu diye baktım. Zaten mısır ekinleri boyumuzdan büyük olduğu için görünmezdik. Kimse olmadığına kanaat getirince ona yaklaştım. Elim...
