Pars'ın Hatunu

Abi'ye Hesap Vermek

Eve geldikten sonra elimde kâğıt parçalarıyla ödev olduğuna dair ailemi ikna ettim. Dün gece aklıma geldiğinde sinir bütün damarlarımı ele geçirdi. Salak herif eğer pars gelmeseydi resmen beni kaçıracaktı. Ben ne akla hizmet onunla görüşmeyi kabul ettim peki. Asıl salaklık bende. Bir daha asla yakınına bile yaklaşmam o manyağın. Odama girdiğimde benim ardımdan içeri abim geldi;

-"Naber tombişim."

-"İyiyim abi sen ."

-"Bende iyiyim ama biraz konuşmalıyız."

-"Ne hakkında?"

-"Sen ve pars hakkında." dediğinde tedirgince yerimde kıpırdandım;

-"Konuşacak çok bir şey yok abi."

-"Dün gece neredeydin çimen." Yutkundum;

-"Yaseminlere gittim abi. Ödev vardı onu alırken vakit geçti beni bırakmadı."

-"Peki o zaman neden seni parkta gördü Gökalp." Gözlerimi kapattım. Benden ses çıkmayınca abim konuşmaya devam etti;

-"Seni parkta bir çocukla konuşurken görmüş sonra çocuk seni bayıltırken de pars gelip kurtarmış."

-"Abi."

-"Evet güzelim dinliyorum."

-"Pars beni kurtardı ve evine götürdü. Sabahta kahvaltı yapıp geldik. Yemin ederim başka hiçbi-" derken parmaklarını dudağıma bastırdı;

-"Ştt sus bakayım. Duymayayım bir daha öyle bir söz. Ben sana güveniyorum sen asla öyle şeyler yapmazsın ama bende bir abiyim. Kız kardeşim erkek arkadaşının evinde kalırken böyle rahat rahat duramam. Anlıyor musun beni çimenim. Ben bir abiyim ama abiden önce bir erkeğim. Sen benim değerlimsin bunu bil. Ama bir erkekle aynı evde kalman doğru değil."

-"Abi anlıyorum seni. "

-"Anlıyorsan biraz daha mesafeli ol tombişim. Biliyorsun ben sinirli asabi bir adamım. Ailemize de böyle şeyler ters."

-"Özür dilerim."

-"Tamam canım. Hadi şimdi sen rahat rahat dinlen ben çıkayım." Alnımdan öpüp odadan çıktı. Eşyalarımı hazırlayıp banyoya girdim. Ilık bir duş alıp kendime geldim.  Üstüme rahat bir şeyler geçirip bilgisayarın başına geçtim. Nette 2-3 saat takılıp akşam ettim. Akşam olduğunda annemle beraber sofrayı hazırladık. Abim ve babam sofraya oturduklarında bizde oturup yemeğimizi yedik. Erkekler sofradan kalktıktan sonra kirlileri toplayıp bir güzel yıkadık. Çay suyunu koyup oturma odasına geçtik. Babam ve abim yine NTV kanalını açıp maç izlemeye başlamışlardı. Yine annemle gözlerimizi devirdik. Akşamları şu evde dizi-maç kavgası yapmaktan cidden sıkıldık artık. Bizimkilerin kanalı değiştirmeyeceğimi anladığımda odama çekildim. Bilgisayardan kendime kore dizisi açmaya karar verdim. Sitede dolaşırken le min ho nun dizisi ilgimi çekti. Onu açtım. Yahu şu çocuk ne kadar yakışıklı ya. Adamın suratı bebek gibi. Ama benim parsım daha yakışıklı tabi. Onun gri gözlerini yerim ben. Birinci bölüm bittik. İkinci bölümün ortalarında telefonum çaldı. Arayan: Sapığım:);

-"Efendim bebeğim."

-"Nasılsın meleğim ne yapıyorsun?"

-"Netten kore dizileri izliyorum sen ne yapıyosun?"

-"Evdeyim bende. Akrabalarımız bizde. Şey-"

-"Ne oldu aşkım."

-"Melek sana bir şey diyeceğim ama kızma."

-"Yine ne yaptın pars."

-"Bir şey yapmadım sadece teyzemler seni görmek sesini duymak istediler."