Pars'ın Hatunu

Şimdiki Zaman

Sevgilime aşkla baktım;

-"Seni seviyorum. "

-"Bende Seni seviyorum meleğim." El ele tutuşup okula girdik. Birbirimizin yanaklarından öpüp amfilerimize gittik. Ne çok şey yaşadığımızı düşündüm amfiye giden yol boyunca. İnsan neyden çok korkarsa o hep başına gelirmiş ya benimde başıma aşk bela oldu. Ne çok korkardım birine bağlanmaktan, onu sevmekten.  Canım acır diye hep uzak kalmıştım ama olmadı. Parsın yüreğine düştüm. Amfiye girip boş bir yere oturdum. Hoca geldiğinde defter kalem çıkarıp hocanın söylediklerini not aldım. Blok ders yapmasından dolayı 2 saate yakın amfide ders dinlemek gerçekten yordu beni.  Ders bittiğinde benim sapığıma mesaj attım.

Kime: Gizli Sapığım :)

-"Hayatım benim dersim bitti." Mesajı gönderdikten 2 dakika sonra mesaj geldi;

-"Tamam bebeğim. Kantinde buluşalım. Seni bekliyorum." Attığı mesajı hızla okuyup kantine gittim. Gözlerim kantini baştan sona kadar tararken bunun anlamsız olduğunu fark ettim. Her zaman ki masamızda oturmuş yanlarında Erkan, Gülay, Melek, Kaan ve Fatih vardı. Yanlarına vardığımda pars beni kolları arasına alıp yanağıma tüy gibi bir öpücük bıraktı. Benim için arka masadan çektiği sandalyeye oturdum. Kolunu omzuma koydu. Erkan gülümseyerek baktı;

-"Nasıl geçti dersin?" Yüzümü buruşturdum;

-"Sıkıcı. Üstelik not almaktan kolum ağrıdı." Hepsi güldü;

-"Daha bu ne ki. Yeni başladın sen. Daha önünde 3 senen var. Baştan mızmızlanıyorsun."

-"Ama öyle. Siz nasıl dayanıyorsunuz.?"

-"Bir şekilde hallediyoruz işte." Söze pars karıştı;

-"Hocaya yetişemezsen sınıftakilerden not alırsın meleğim sorun olmaz sıkma canını." Olumlu anlamda başımı salladım;

-"Acıktın mı?"

-"Biraz."

-"Ne alayım sana."

-"Hiçbir şey alma. Ben sonra alırım." Tek kaşını kaldırdı ve bana baktı. Bu hareketinden sinirlenmeye başladığını anladım. O daha konuşmadan ben konuştum. Elimi göğsüne koydum;

-"Tamam kızma sadece zahmet etme boşuna diye dedim."

-"Zahmet falan değil. Tost ayran alıyorum." dedi ve masadakilere döndü;

-"Siz ne alırsınız gençler." dedi. Erkan ayağa kalktı;

-"Gel sen gel ben biliyorum ne istediklerini." Erkanla birlikte giden parsın arkasından baktım gülümsedim;

-"Onu seviyorsun." Sesin sahibine döndüğümde yine gülümsememe devam ettim;

-"Evet seviyorum." Melek bana tebessüm etti;

-"Zamanında çok süründürdün ama peşinden." Tek kaşımı kaldırdım;

-"Haklı nedenlerim vardı."

-"Haklı nedenin neymiş." dedi kollarını göğsünde birleştirip. Gülay ona kaş göz işareti yapıp susmasını söylerken melek hala bana meydan okumaya devam etti;

-"Haklı nedenim ne mi? 4 sene boyunca benden onu sakladınız. Pars benden saklandı ve sizde ona yardım ettiniz. En güvendiğim insanlar bile arkamdan iş çevirdi."

-"Bu mu yani?"

-"Evet bu. Sen 4 sene boyunca karşına bir yerlerden sapığın çıkacak diye korkuyla yaşamadın tabi. Ya takıntılıysa ya bana zarar verirse diye ödüm kopuyordu."