Benim Erkeğim-Final

15.2K 488 96
                                    

Özel bölümlerde parsın yaşadıkları anlatılacak. Şimdilik buraya kadar. Çok kısa sürdü demeyin adı üstünde kısa hikayeydi ve uzatmak istemedim malum okul başlıyor. Bu son bölüme kadar benim hikayemi okuyan, kendi hikayesi gibi davranan, yorum atan bir tek okuyucu vardı o kendini biliyor. Ona en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Hoşça kalın :)

Sabah alışılmışın dışında yatağımın içinde bir adet pars vardı ve ben hiç rahat bir pozisyonda değildim. Bugünden itibaren yatak savaşı başlamak bulunmakta. Hayırlı uğurlu olsun ikimizede. Yatakta doğruluk parsın üzerimden uyku sersemiyle çektiği örtüyü almaya çalıştım fakat başarılı olamadım. Öyle bir sıkı sarılmış ki almak mümkün değil. Oflayarak yataktan kalkıp yerde duran t-shirt ve şortumu giydim. Cidden normal bir zamanda erkek kalkıp kızı saatlerce izler ve romantik bir şekilde öperek uyandırır ama benim sapığım hala uyuyor. Gülümsedim. Olsun o benim ya gerisi önemli değil. Mutfağa geçil güzel bir kahvaltı sofrası hazırladım. Geri odaya döndüğümde hala uyuyordu. Yüz üstü yatakta yatan kocama bakıp haince sırıttım. Yavaş adımlarla gidip sessizce sırtına oturdum. Sırtına tüy gibi bir öpücük bıraktım. Sessiz bir küfür savurdu.

-"Has.ktir." Beni kollarımdan tutup çekerken bir anda kendini yatakta buldum. Eğilip burnumun ucunu öptü.

-"Yaramazlık yapıyosun. Tehlikeli sulardasın."

-"Tamam uslu duracağım. Hadi bırak. Kahvaltı hazır kalk yataktan." Dudağımı öptü.

-"Tamam bebeğim kalkıyorum sen sofraya geç. " Üzerimden doğrulup beni de kollarından tutup kaldırdı. Pars banyoya giderken bende mutfağa geçtim. Bardaklara çayı koyup masaya bırakırken pars da geldi. Sandalyelere oturup kahvaltımızı yapmaya başladık. Anılarımızı yad ederek güzel bir kahvaltı yaptık. Karnımız doğduğunda pars içeri geçti bende masayı topladım. Bulaşık işlerini hallettikten sonra tatlı yapmaya karar verdim. Annemle aldığım yedek defter sayesinde isim daha da kolaydı. Defterin içinden en sevdiğim tatlının malzemelerine baktım. Teker teker malzemeleri çıkarıp tatlıyı hazırladım. Yaklaşık iki saat mutfakta oyalandıktan sonra tatlıyı soğuması için dolaba bırakıp içeri geçtim.

-"Nerede kaldin bitanem."

-"Tatlı yaptım ondan. Neyse onu bırakta benim canım sıkıldı. Birşeyler yapalım. "

-"Güzelim balayına gideceğiz ya hazırlan işte."

-"Nereye."

-"Roma." Bir anda yutkunmakta zorlandım. Roma bende sadece bir acı demekti. İsmi bile canımı acıtıyordu. Yüzüm ne şekil aldıysa pars bir anda koluma dokundu.

-"İyi misin bebeğim."

-"Lütfen gitmeyelim." dedim ağlamaklı ses tonunda. Pars sanırım anlamış olacak ki beni kucağına çekti ve sımsıkı sarıldı.

-"Çok çok özür dilerim güzelim. Bu tatili amcam ayarlamıştı ve bende unuttum sana roma olduğunu söylemeyi. Tamam sen istersen gitmeyelim. Başka bir yere gidelim."

-"Evimizde duralım. Balayı falan istemiyorum."

-"Emin misin sen?"

-"Evet çok eminim. Ben evimizde oturmak seninle birlikte vakit geçirmek istiyorum. Evde kalalım."

-"Vay anasını be. Diğer kadınlar olsa ne olur gidelim diye başının etini yer adamın. Ama sen gitmeyeli diye yalvarıyosun. İlişkimiz çok ters." Beni güldürmek için olayı şakaya alması beni rahatlatmıştı. Gülümsedim.

-"Biliyorum ilişkimizdeki odun benim." Güldü. Akşama kadar evde oyalandık. Yine yemek hazırladım ve yemeğimizi yiyip oturma odasına geçtik. Çaydanlığa çay suyu koyup demledim. Çay güzelce demini alırken tabaklara bugün yaptığım tatlıdan koydum. Bir tepsiye çay bardaklarını ve tabaklarımızı koyup içeri götürdüm. Orta boy sehpayı çıkarıp önümüze koydum. Pars tabağı eline alıp tatlıyı evire çevire inceledi.

Pars'ın HatunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin