Çalan telefonun sesiyle birden uyanıverdim.Uykulu gözlerle arayan kişinin kim olduğuna baktığımda arayan kişi patronum Kadim beydi. Saate baktığımda saatin 10 olduğunu gördüm ve Kadim beyin arama sebebini hemen anladım.İse geç kalmıştım ve şimdi o beni azarlamak için aramıştı.Telefonu açtım ve Kadim beyin bin bir türlü hakaretine maruz kaldım.
Telefonu kapatır kapatmaz hemen elimi yüzümü yıkamaya fırsat bulamadan üstümü giyinmeye başladım. Adeta koşarcasına evden çıktım.Arabama atladım.Aynadan kendime baktığımda kendimi saçı başı darmandağınık bir halde gördüm. Gözlerimin altındaki mor halkalarda cabasıydı.
Kadim beyin özel asistanıydım. Her gün çalışma takvimini düzenler nereye ne zaman hangi saatte gideceğine kadar titizlikle düzenlerdim. Fakat elimden gelse burda çalışmazdım. Çünkü Kadim bey halden anlamaz taş kalpli adamın tekiydi.-Nerdesin senn... İçeri girdiğimde Kadim bey adeta öfke kusuyordu. Her insan geç kalabilirdi.Bu kadar sinirlenecek ne vardı.
Sabır dileyerek işlere başladım.Yoksa bu sinirle hicbirsey yapacak halde değildim. İşe o kadar dalmışımtım ki çalan telefonun sesiyle birden irkildim.Arayan Kadim beydi
- Sila hemen odama gel.
Kadim beyin odasına geldim.Kadim bey pencere kenarında biriyle konuşuyordu.Konustugu kisi genç 30 lu yaşlarda gibiydi ama arkası dönük olduğundan yüzü görünmüyordu. Birden adam yüzünü bana doğru döndü. Ne yakışıklı bir adamdı bu böyle .Uzun boylu , beyaz tenli ,siyah saçlı ve ela gözlüydü.
...
Nutkum tutulmuştu ama Kadim beyin sesiyle birden toparlaniverdim.
-Gel Sila seni oğlum Buğra ile tanıştırayım.Bundan sonra şirketimize bizle çalışmaya başlayacak sende ona bu süreçte alisana kadar yanında yardımcı olacaksın.Oglum Amerikadan yeni döndü ve uzun süredir buralarda olmadığından buralara yabancı.Ne yakışıklı bir adamdı böyle. Benim hayatımda ve kalbimde bu zamana kadar tek bir erkek olmuştu bu zamana kadar.Ondan başka hiçbir erkeğin dış görünüşü beni bu kadar etkilememişti. Tek bir sevdiğim olmuştu ..Murat.. Muratla 3 yıl önce ayrılmıştık. O beni terk etmişti. Annesi bir türlü beni sevmiyordu yani sevemiyordu.Sanki bir sebep vardı arkasında. Zamanla bazı şeyleri öğrendikten sonra beni sevmeyişınde haklı buldum onu.Babam olacak adam zamanında onun kızkardeşiyle yani Muratın teyzesiyle sevgiliymiş.Onunla evleneceğim diyerek kandırarak gönül eğlendirmiş.Kız hamile kalıncada terk edip yarı yolda bırakmış.Tüm bunlara dayanamayan teyzesi dayanamayıp canına kıymış.Tabi annemle ben bunu çok geç öğrendik. Annem bunları bilse babamla evlenirmiydi.Yooo asla evlenmezdi.
Muratla evlenmeyi düşünüyorduk. Muratın ailesiyle tanışmıştık.Annemle bir gün tanışmaya gitmiştik.Babam yıllardır yoktu zaten yanımızda. Evi terk edip gitmişti.O yuzden ilk tanışmamıza kimin kızı olduğumu bilmiyorlardı.Uzun zamanda bilemediler.Ta ki nisanimin olduğu gün babamın tam ortaya çıkmasıyla...Hıcbir zaman bir desteğini görmemiştim. Hayatıma destek olmadığı gibi en güzel günümde köstek olmuştu.Her ne olduysa ipler o gün kopmuştu.Hersey ortaya çıkmıştı.Sonrası kavga kıyamet.Murat annesine hiçbir zaman karşı gelmezdi ve beni terk etti.Benim hüzünlü aşk hikayemde böyleydi.Ama her ne olursa olsun keşke beni bırakmasaydın be Murat. Benim günahım neydi ki..Tek suçum o adamin kızı olmaktı.***
-Merhabalar Buğra bey , tanıştığımıza memnun oldum.
Elimi uzattım el sıkışmak için ama elim havada kaldı.Adam el sıkışmaya bile tenezzül etmeden teşekkürler diyip geçiştirdi.Allahin cezası adam o da babası gibi kibirli ve kendini beğenmişin tekiydi. Bu güzel yüz onun olmamalıydı .Çünkü yüzü melek gibiydi.Bu yüze sahip insan böyle kibirli olamazdı ya da ben öyle düşünüyordum.***
Ben kolay kolay kimseden etkilenmezdim ne oluyordu bana böyle. Ama her ne olursa olsun insan olmalıydı Kadim beyin oğluda aynı babası gibi kibirliydi. İnsanin kendisine el uzatan biriyle el sıkışıp memnun oldum demesi bu kadar mı zordu.
Her neyse tanışmadan sonra ben şirketi gezerken Buğra beye eşlik ettim.Bir bir yapılan işler ve yönetim hakkında bilgi veriyordum. Buğra bey çalışanlarla tanışırken be ise gizli gizli onu izliyordum.Birden kendime kızdım ne oluyor Sıla sana böyle .Dünyada beğenecek adam mı kalmadı.Kadim beyin oğlu sonuçta ne bekliyorsun hepsi aynı bunların. Birde Kadim beyin kızı Yonca vardı bunlardan da beterdi.Tenezzül edip kimseye selam bile vermezdi. Allah var güzel kızdı ama huysuzun teki olduğundan kimse ondan hoşlanmazdı.35 yaşlarındaydi ve bekardi. Yalnızlıktan herkese çatar dururdu.Ama derinlerinde bir yerde yalnızlığının ona verdiği bir üzüntüsü var hissediyordum. O da mutlu bir yuvası olsun isterdi..
***
Bugün yorucu bir gündü eve gelip duşumu aldım ve üstümü bile giyinmeden bornozla kendimi yatağa atmıştım. Yarın artık Buğra beyle çalışmaya başlayacaktım.Iyice dinlenmem lazımdı.Ona karsi güçlü ve zeki durmaliydim.Çunku bu Karlıdağ ailesinden olan bir kişiye daha kendimi küçük düşürecek değildim.Kendini beğenmiş bir aileydi. Ben böyle düşüncelere dalmışken annem sesleniverdi yemek hazır gel kızım , en sevdiğin yemeği yaptım .Köfte patatesi seversin sen.Bende hemen üzerimi giyinip daha saçlarımı kurulmadan sofranın başına gittim. O kadar acikmistımki yemeğe saldırdım.Annem deli kız seni diye söylendi bana . Yemekten sonrahemnen odama gidip yatağa attim kendimi.Annemle oturmak isterdim ama halsizdim.Annem ne fedakar bir anneydi.Yiilar önce babam bizi terkedip gidince yapayalnız kalmıştık annemle ikimiz.Ama annem hep güçlü kaldı benim için.Benim hayattaki tek dayanağım annemdi.Anneminde bendim.Annemin tek hayali benim mutlu olmamdi
***
Ellerinde kırmızı bir güllerle yanıma biri yaklasiyordu.Yüzü uzakta olduğu için pek seçemiyordum. Sonra yanıma yaklaştı.Ah o ela gözlerin sahibimiydi o.Elerindeki gülleri bana uzattı. Yanağıma bir öpücük konduğu.Annemin sesiyle uyanıverdim.Kizim kalk geç kalacaksın yine.Ahhh rüyamı görmüştüm. Bu nasıl bir rüyaydı böyle. Hala gözleri aklimdan gitmiyordu. Birden kendime kızdım.Salak Sıla neler geçiyor aklindan öyle .Bu Allahin cezası adamı düşünme.Ben böyle söylenirken annem odaya girdi.Ne söyleniyorsun yine dedi. Hic diye geçiştiriverdim.Hemen hazırlanıp ise geç kalmamaliydim.O kasıntı adamla ilk iş günümüzdü. Mavi bir kalın askili elbise giydim.Saclarimi da hafif topuz yapmıştım.Saclarimin uçlarının sarisi topuzumda ne güzel olmuştu öyle. Hafif makyaj yaptım parfümümü sıkıp odadan çıktım.Karşıdan annem hayranlıkla bakıyordu.
-Ne güzel kızsın Sıla'm.Güzelligine hayran kalmamak elde değil. Rabbım güzel kaderler yazsin sana .
Annem her zaman beni güzel sözleriyle motive ederdi sahi o kadar güzelmiydim ben.Yada kendi evladıyım diye güzel görünüyordum ona.***
İşe tam vaktinde gelmiştim.Buğra beyin odasini benim yanıma vermişlerdi.Odamiz yan yanaydı nerdeyse.Kapisini caldim .İçeriden gir sesini duyunca girdim.Bay kasıntı siyah takım elbisesini giymişti.Takim elbise ne kadar yakışıyordu bu adama. Ben böyle dalıp ona bakarken.Sesiyle irkildim.Sila hanim bana bakmanız bittiyse eğer bugünkü toplantı hakkında konuşalım. Lanet olasıca adam benj nasıl utandırdı.Bir kadına böyle denilirmiydi.Nefret ediyorum bu adamdan bir daha mümkün olduğunca yüzüne bile bakmayacaktim.Salaksin Sıla elin adamına öyle bakılırmı.
Her ne kadar utancımdan sonra kızarsam belli etmeyip ise devam ettim.Birlikte toplantı raporlarına baktık.Sonra şirketteki diğer notlarida masasına bıraktım.Bugun yine yoğun geçmişti .Buğra beyden müsaade isteyip odama gectim. Son işleri de tamamlayıp birazdan çıkacaktım.Eve gitmek bugünkü utancımı unutmak istiyordum.
Telefonum çaldı arayan Buğra beydi.Sila hanim bir is yemegi var hemen saat akşam 8 de karanfil restorantta olmalıyız dedi.Hay aksi bu da neydi.Ben eve gitmenin hayallerini kurarken yine iş cikmisti.Yok yok bunlar bana kafayı yedirecekti.
Buğra beyle arabaya binip restorantin yolunu tuttuk .Arabayı o kullanıyordu ben ise yan koltuktaydim.Ona bakmamaya çalışıyordum. Hala sabahki sinirim geçmemişti.Trafik bugün ne kalabalıktı böyle. Araba trafikte kırmızı ışıkta durunca küçük bir çocuk yaklaştı arabaya.Ellerinde kırmızı güller vardı.İcim acıdı çocuğa bu yaşta birseyler satıp ekmek parası kazanmaya çalışıyordu. Çocuk Bugraya seslenip abi sevdiğin kıza bir gül almak istemezmisin dedi.Yuzum kıpkırmızı oldu.Bugra ne diyecekti simdi kesin o çocuğu azarlayacakti bay kibirli.
-Tüm gülleri ver koçum.
Ben şok olmuştum tüm gülleri satın alıp çocuğuna fazlasıyla para vermişti. Bay kibirli nasıl olduda bu gülleri almisti.Hayretler içerisindeydim .
-Yanlis anlamayın çocuğun halini görünce üzüldüm dayanamayıp aldim tüm gülleri.Çocuk sizle beni sevgili sandı Sıla hanim bende bozmak istemedim..
-Yok ne yanlis anlaması Buğra bey iyi yaptınız.Ne kadar çok sevindi çocuk.
Gülleri bana uzattı ve yola devam ettik.Bu adam birine acirmiydi hala şaşkındim.Ama çocuğa yaptığı bu harekete hayran kalmıştım.Cunku her zaman merhametli insanlara zaafım vardı.
İş yemeği bitmiş masada Buğra beyle ben kalmıştım.Bende musade isteyip ayrılmak için tam yerimden kalkarken Buğra bey beni eliyle kolumdan tutup geri oturttu.Ne yaptığını anlamadım.Sıla hanim hep is konuşuyoruz biraz kendinizden bahsedin demezmi.Hayret ilk tanışmamıza bir el sıkışmayan adam beni merak etmisti.Ne tuhaf bir adamdı böyle.
Ailemi sordu.Onlarla mi yaşadığımı sordu.Annemle birlikte yaşadığımı soyledim.
Böyle genel havadan sudan konuşup ayrıldık.Ben her ne kadar taksiyle eve gitmek istesem beni arabasıyla evime kadar bıraktı. Gerçekten iyi bir insanmiydi bu adam bir türlü anlam veremiyordum. Tek bildiğim bu adama gitgide hayran olusumdu .Allahim bana ne oluyordu böyle..Allahim aklıma mukayyet ol. Çünkü bu saatten sonra kimseyi sevecek değildim.Çünkü Murat Hala aklımın bir köşesindeydi.Her ne kadar kızsamda unutamiyordum onu.Teşekkür ederek arkama bakmadan arabadan indim.Bu garip his beni çıldırtacaktı.Eve girince ılık bir duş alıp kendimi yatağa attım.Daha sonra sabaha kadar uyumuşum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantılı Aşk ❤
Romance"Sevdiğim kadın gözlerimin önünde bir başkasının ellerini tutuyordu.Ellerimin kanamasına aldırmaksızın defalarca duvarı yumrukladım. O an kanayan yer sanki ellerim değilde kalbimdi."