Bölüm-10

369 9 0
                                    

3 yıl sonra...
"İyi ki doğdun Nisaa" Hep bir ağızdan konukların ağzından aynı söz dökülüyordu.
Kızım büyümüş bugün 3 yaşına basmıştı. Babası Nisaya o kadar düşkündü ki onun için herseyin en güzeli olsun istiyordu.Bugun 3 yaşındaki küçük çocuk için büyük bir doğum günü partisi düzenlemişti.Bana kalsa evde küçük bir pasta kessek yeterdi.Ama babası illa parti vermek istemişti.
Babası pembe bir gelinlik almıştı doğum gününde giymesi için. Nisayi giydirmiş saclarinida topuz yapıp pembe fiyonk takmıştım topuzunun üzerine. Adeta prenses olmuştu.Babasınin ve benim minik prensesi.
"Anne, baba ve çocuk sadece üçünün bir fotoğrafını alalım "
Fotoğrafçı bizi çağırmış aile pozu çekmek istiyordu.Bugra'nın her seferinde bana yaklaşmasını istemesemde o bana yaklasiyordu.Bana dokunmasını hiç istemiyordum.Fotograf çekilirken de elini belime sarip öyle poz vermişti. Hic istemesemde kalabalıkta laf söz olmasın diye sesimi çıkarmamistim. 3  yıldan beri benle defalarca evlenmek istesede kabul etmemiştim.Ama çocuğundan da ayrı kalsın istemiyordum.Benim oturduğum apartmanın üst katına tasinmisti kızına yakın olmak için.Bu benim için bir yandan iyiydi ama bir yandan da kötüydü. Yakın olması kızının açısından iyiydi ama kötü olanı her ne yapsam haberinin olmasıydı.Evli olmasakta evli çiftten farkımız yok gibiydi.Çünkü bizim evden hiç çıkmıyordu nerdeyse.
Buğranın hiçbir maddi desteğinize kabul etmiyordum.Kızımın ihtiyaçları için verdiği paraya hiç dokunmuyordum. Bunun için çok kavga ettiğimiz oldu. Kendi ayaklarımın üzerinde duruyordum.Bir şirkette insan kaynakları pozisyonunda işe başlamıştım.Buğra calisşmamam için kıyameti koparmisti ama nafile engel olamamisti.En son çok çalışmak istiyorsan gel bizim şirkette işe başla bile demişti ama kabul etmemiştim.
Buğra günden güne değişiyordu.Artık daha olgun bir adamdı.Eski serseri Buğra gitmişti.Simdiki Buğra sert bir adama dönüşmüştü.Her zaman kavga edecek bir konu bulurduk.Evli karı koca gibi kavga ederdik.

Ama yıllar eski anılarımı unutturmasada acımı hafifetmisti. Mutluydum en azından.Geceleri Nisayı kucağıma alıp uyuduğumda tüm dertlerimi unutuyordum. Onunla birseyler yapmak beni çok mutlu ediyordu.

"Hadi Sıla sende gel lütfen.Hic bizle takılmıyorsun.Bak kırılıyoruz."
İs arkadaşlarım hep beni dışarıya yemeğe herhangi bir etkinliğe davet ederdi ama kızımı akşam yalnız bırakmamak için hicbir yere gitmezdim.
Nolacak kız kıza takılacak bir kaç saat sonra eve dönecektik.Hem benimde eğlenmeye ihtiyacım vardı.Nisayı bakıcımız Filiz hanımla bırakıp evden çıktım.Filiz hanımı Buğra bulmuştu  hem Nisaya bakiyor hemde ev işlerinde bana yardımcı oluyordu. Başlarda onun bulduğu kişiyi  her ne kadar istemesemde daha sonra Ayşe hanımın ne kadar iyi bir kadın olduğunu görünce kabul etmiştim.Kızımı bırakmak zor geliyordu. Ama bugün arkadaslarımı kırmayıp tekliflerini kabul etmiştim.

Bayadır dışarı cikmadigimdan ne giysem  diye kararsızdım. Dolapta elim istemesemde o mavi elbiseye gitmişti.Ilk giydiğim günü dün gibi hatırlıyordum.Bunu bana Murat almıştı.Ondan ayrıldıktan sonra tek atmaya kıyamadığım şey bu elbiseydi.Bu elbiseyi giydiğim gün bana evlenme teklifi etmişti.Seneler geçmişti herseyin üzerinden ve benim artık bir kızım vardı.Bu elbiseyede artık büyük bir anlam yuklememeliydim.Siradan bir elbiseydi artık.   Bugün arkadaslarla bulusurken giymeliydim hatta.
Elbisemi giydim makyajımı yaptım.Ve evden çıktım.Saat akşam 8 di.Evden çıkarken Nisa uyuyordu.

Arkadaşlarla canlı müziğin olduğu bir yere gittik.Etraf kalabalıktı.Insanlar egleniyordu. Çalan şarkıya hep bir ağızdan eşlik ediyorlardı. Ortam değişikliği iyi gelmişti. Kızlarla epey eğlendik.Ama saat epey geç olmuştu.Kızlarla vedalaşıp mekandan ayrıldık.Belki alkol alirim diye arabamla gelmemiştim. Kızlar senide evine bırakalım dediyselerde kabul etmedim.Kimseye yük olmayı sevmezdim.Taksiyle giderim dedim.Taksi beklerken siyah bir araba önüme yaklaştı.Ne olduğuna anlam vermezken içinden birisi çıktı.Bu yüzü tanıyordum bu Murat'tı.

Saplantılı Aşk ❤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin