Onun o kollarına çarptığımda hissettiğim sıcaklık tüm ruhumu sarmıştı. Görmesemde bu sıcaklığın kime ait olduğunu biliyordum.Bu Buğra'nındı.Sevdiğim adamındı.Beni aldatan adam... Beni hayal kırıklıklarımla başbaşa bırakan adam...
Kurtulmak istesemde kurtulamadığım, kalbimden atmak istesemde atamadığım çocuğumun biricik babası.
Köpeklerden kaçarken korkumdan küt küt atan kalbim Buğra'nın bedenine çarpınca daha hızlı çarpmaya başlamıştı.
"Buğra burda ne işin var beni nasıl buldun?"
"Senden haber alamayınca seni merak ettim.Dün düğüne gittiğini öğrendim.Dügünde en son seni Murat denen o şerefsizle görmüşler.Aradım sordum o adamin numarasına ulaştım.Onun yanında olduğunu söyledi.Seninle konuşmak istedim.Uyduğunu söyledi.Kan beynime sıçradı.Hemen evini bulup bastım evine gittim.O da sende evde yoktunuz.Yarı yolda gördüm şerefsizi senin ayrıldığını bu ormanlık yolda tek başına geri döndüğünü söyledi. O da seni arıyordu. Kavga ettik boğuştuk biraz.Senin neden onun yanında olduğunu sordum.Bana seni zorla götürdüğünü söyledi şerefsiz.Sana birsey yapmadı o şerefsiz değil mi Sıla ? Söyle birtanem "
"Hala sana birsey yaptımi diye sorma peşindesin.Hayır birşey yapmadı.O öyle biri değil Buğra"
"Bu dünyada saçının bir teline bile zarar gelirse dünyaları yakarım Sıla"
Buğra her zamanki gibi sözleriyle kalbimi derinden etkiliyordu ama ne derse desin kalbimde açtığı yarayı düzeltemezdi. Daha fazla onunla konuşmak istemiyordum.Çünkü bir an dayanamaz boynuna atlar sarılırım diye çok korkuyordum.Ne olursa olsun ona teslim olmayacaktım.Muratın yanında olmam onu çıldırtmıştı.Bugün bunu daha iyi anlamıştım.Demekki hayatımda birisi olsa bu Buğrayı çok üzecekti. Bir an için kafamdan Muratın teklifini kabul etmek istedim.Eğer Muratla evlenip yeni bir hayat kurarsam Buğra mahvolurdu.O mahvoluşunu o kadar görmek isterdim ki. Ama kafamdan ne kadar bu düşünceler geçerse geçsin bunları yapamazdım.Çünkü ucunda ömür boyu mutsuzluk vardı.Sırf Buğraya nispet olsun diye sevmediğim biriyle evlenemezdim ki.Muratı geçmişte seviyordum evet.Ama şimdi ona karşı zerre birsey hissetmiyordum.
Ben böyle düşüncelere dalmışken Buğra'nın sesi düşüncelerimi böldü.
"Sıla iyimisin daldın gittin"
"İyiyim Buğra iyiyim.Artık daha fazla konuşmadan geri dönsek kendimi çok halsiz hissediyorum"
"Tamam Sıla nasıl istersen"
Yol boyu Buğra ve ben sessizdik. Pencereye yüzüm dönük dışarıyı seyrediyordum. Daha doğrusu Buğra ile gözgöze gelip daha fazla konuşmak istemiyordum.Çünkü onun o ela gözlerinde boğulurdum biliyorum. İtiraf etmeliyimki yakışıklı adamdı.Nisada tıpkı babasına benziyordu.Aynı gözler aynı bakışlar.Ne vardı güzel bir aile olsaydık. Hayatta tek istediğim beni seven bir eşim ve bize benzeyen çocuklarımızın olmasıydı. Ama olmadı. Olamadı...Buğra beni eve kadar bıraktı. Teşekkür ettim ve ayrıldım.Onu içeri davet etmek içimden gelsede yapamadım. Davet etsem seve seve gelirdi ama yapmadım.Eve geldiğimde Nisa öğle uykusundaydı. Onu uyandırmaya kıyamadım.Duş alıp yanına uzandım.Sarıldım ona kokusunu içime çektim.Bir gün görmesem özlüyordum yavrumu.Bır yanımda huzursuzdu Murat yüzünden işimden olmuştum.Şimdi ne yapacaktım ben.Kimseye muhtaç olmak istemiyordum. Kimseye borçlu olmadan bu dünyadan sessizce göçüp gitmek istiyordum. Çok mutsuzdum .Mutlu olmaya çalıştıkça gün ve gün mutsuz oluyordum. Mutlu olmak için çok çabaladım şu hayatta.Ama en büyük mutsuzluğum şu dünyada kendimi yapayalnız hissetmemdi.Ve benim mutsuzluğumu sebebi olan insanlar bir şekilde hayatına devam ediyordu.Peki ben neden hayatıma devam edemiyordum neden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantılı Aşk ❤
Romance"Sevdiğim kadın gözlerimin önünde bir başkasının ellerini tutuyordu.Ellerimin kanamasına aldırmaksızın defalarca duvarı yumrukladım. O an kanayan yer sanki ellerim değilde kalbimdi."