Buğranın elini yaralamasının üzerinden üç gün geçmişti. Üç gün boyunca yanımıza hiç uğramamıştı.Kızını görmeden dayanamazdı ama bu sefer kızını bile görmeye gelmemişti.Kaç günďür üst kattaki ışığıda yanmıyordu. Evindede yoktu.Dayanamayıp aradım ama telefonuna da cevap vermiyordu.
"Anne men babamı çooo özledim.Beni babama götüy"
"Babanın işleri var biraz kızım işi bitsin senin yanına gelecek söz yavrum"
Nisada kaç gün boyunca huysuzlanıp durmuş babasını görmek istiyordu.Haklıydı da.Onun yaşıtlarının anne ve babaları sürekli yanındaydı.Tamam babasıda yanında olmaya çalışıyordu ama ne yaparsa yapsın aynı evde birlikte yasamadigimızdan dolayı her dakika göremiyordu kızını.Geceleri kollarına sarıp uyuyamıyordu kızını.Bu durum Buğra ve benim açımdan da zordu.Ben Buğranın kızının her anında yanında olmasını isterdim.Benim gibi olmasın isterdim.Benim babam biz küçükken terk etmişti bizi.Çocugumunda aynı kaderi yaşamasını istemiyordum.Nisa gitgide huysuzlanmısti.Ilk defa böyle görüyordum onu.Babamı göreceğim diye tutturmuştu. Buğrayı aradığımda acmıyordu.Son care hiç istemesem de babası Kadim Bey'i arayıp Buğra'nın nerde olduğunu sordum. Babasından gizlisi saklısı olmazdı Buğranin.Nerde ne yapıyor bilirdi babası.Tahminlerimde yanılmamıştım. Kadim bey yerini biliyordu.
"Buğra çiftlik evinde kalıyor.Aranızda son yaşanan olayı biliyorum. Sakinleşmek için biraz orda kalmaya ihtiyacı olduğunu söyledi.Böylesi ikiniz içinde iyi oldu.Burda dursaydı birbirinizin kalbini kıracaktınız. Hem sakinleşince geri dönecek.Ama sakın yanına gitme. Daha da sinirlendirirsin onu.Tamam mi Sıla?"
"Pekii"
Kadim bey yanına gitmemi söylemişti.Beyefendi sakinlesecekmis.Asıl benim ona sinirlenmem gerekirdi.Dinlemeden etmeden cami pencereyi indirmiş bir de üstüne üstlük tavır koyuyordu bana.Bu adam beni hep alt üst ediyordu.Bana gülümsediği an sanki dünyanın en mutlu insanı oluyorum ama kavga ettiğimizde de sanki dünyam başıma yıkılıyor gibi oluyordu.Bu adama aşık değildim ama her hareketi beni niye bu kadar etkiliyordu.Kizim babasını soruyordu tamam da peki ben niye onu üç gündür görmediğim için mutsuzdum.Bu soruların cevabını veremiyordum kendime. Ben yıllarca kendimi hep Murat'a aşık bildim.Peki günlerdir benle konuşmak istesede onla neden konuşmak hiç içimden gelmiyordu. Bu yoksa Murat'a duyduğum kırgınlıkmıydı.
***
Buğrayı görmeyeli 10 gün olmuştu. Ne inat bir adamdı bu böyle.Bizi böylemi cezalandırıyordu.Benim umurumda olmamalıydı ama ben niye bu kadar üzgündüm ve en kötüsü kendime bile itiraf etmek istemesemde onu niye bu kadar özlemiştim. Ama bende inat edecektim. Arayıp sormayacaktim.Telefonum çaldı.Birden heyecanlandım.Kesin Buğra ariyordu.Telefonu elime aldığımda hayal kırıklığına uğradım.Arayan o değildi. Murat'tı. Artık dayanamadım ve bu duruma son vermek istedim.Onunla artiķ görüşmek istemiyordum.O yüzden buluşma teklifini kabul ettim. Bir kafede buluşup ona peşimi bırakmasını söyleyecektim.
"Geldiğin için çok teşekkür ederim Sıla"
"Teşekkür etmene gerek yok.Buraya son kez peşimi bırakmani söylemek için geldim."
"Lütfen böyle yapma Sıla.Seni çok seviyorum"
"Ama ben seni sevmiyorum"
" Kırgın olduğun için böyle söylüyorsun biliyorum.Yoksa sen benden asla vazgecmezsin"
"Senin bu kendinden emin tavırlarından nefret ediyorum.Neden başkasını sevemezmisim.Sanki senden başka sevilecek kimse yok mu bu dünyada. Bir zamanlar seni seviyordum evet .Hemde delicesine.Sen ne yaptın beni yüzüstü bırakıp gittin. Üstüne birde evlenip çocuk yaptın. Sevgi bunun neresinde söylermisin"
"Yaptığım hataların farkındayım.Biliyorum sende beni seviyorsun itiraf et. Eskisi gibi olalim"
"Hiçbirsey istesemde eskisi gibi olamazki. İstesemde seni sevememki"
"Neden Sıla neden"
"Ben kızımın babasına aşığım"
Birden bu sözler nasıl dilimden dökülmüştü nasıl söylemiştim bende saskındım.Buğraya aşık olduğumu kendime bile itiraf edemezken Murat'a söylemiştim.
Murat'ı ilk defa bu kadar yıkılmış bir şekilde gördüm.Sözlerim adeta onu yıkmıştı.
"Şu an beni sevdiğini söylesen sana sımsıkı sarılır ve seni hiç bırakmazdım Sıla. Ama sen başkasını sevdiğini söylüyorsun.Sevdigim kadınının bir başkasını sevdiğini duymak kadar acı veren birsey olmadı bana bu hayatta.Seni geçmişte üzdüm. Ama şimdi üzülmeni istemiyorum.Umarım hep mutlu olursun.Bir daha karşına çıkıp seni üzmeyeceğim.Ama bilki şu kalbimde hep bir yerin var. Bir gün olurda sığınacak bir liman bir dost bir yardım ya da her neye ihtiyacın olursa sana kapım ve kollarım hep açık olacak bunu bil.Hoşçakal Sıla"Sözlerini bitirir bitirmez Murat çekip gitmisti.Öylece kalakalmistim.Murat üzgündü.Hem de çok üzgündü.Gecmiste yaptıklarından pismandı.Ama zamani geriye alamazdık. Ona olan duygularımı sevgimi ve aşkımı kaybetmiştim. Onu affetsemde artık aşık değildim ki. Buğra'nın sevgisi ince ince içime işlemişti.Artık ne hissettiğimden emindim. Buğranın yanına gidecek artık aramızdaki bu kavga dönüşün son bulmasını isteyecektim.Bana benimle evlen diyordu .Bana o da zamanla aşık olmuştu.Şimdi ikimizde aşıktık birbirimize.Öyleyse ne duruyorduk.Evlenip çocuğumuzla birlikte mutlu bir hayat sürsek olmaz mıydı.
Kadim bey çiftliğe gitmememi söylemişti.Ama ben herkesten habersiz Buğranın yanına gidecektim.Nisayi bakicisiyla bırakıp çıktım evden.Bakicisi Filiz'e nereye gideceğimi söylemedim.Cunku ispiyoncunun tekiydi.Evde olup biten herşeyi Bugraya anlatırdı.Ne de olsa Buğra getirmişti onu bu eve.Patronu Bugraydi.Bugra ben aradigimda acmiyordu ama Filiz açsa kesin acardi.
Yol sanki gittikçe kısalması yerde daha bir uzuyordu.Heyecanliydim.Bugraya benimde ona aşık olduğumu söyleyecektim. Yol boyu konuşmaya hangi cümlelerle başlasam diye düşünmekle geçirdim. Bugra beni gördüğünde nasıl şaşıracaktı kimbilir.
Çiftlik uzaktan görününce arabayı çiftlikten çok öteye park ettim.Çünkü Buğra araba sesini duysa hemen dışarı çıkardı.Ben ise ona sürpriz yapmak istiyordum. Çiftliğin yedek anahtarının çiftliğin girişindeki çiçek saksilarının birinin altında olduğunu defalarca duymuştum Bugradan. Anahtarı ordan alıp içeri girip supriz yapacaktım.
Anahtarı bulmam zor olmadı. Dediği gibi saksilarin birinin altından çıktı.Etraf sessizdi.Evin önünde sadece Bugranin arabasi vardı.Anahtari yavasca çevirip içeri girdim. Ev iki katliydi.Bugra alt katta yoktu.Demekki üst katta odasındaydi. Yavasca merdivenlerden çıkıp odasının önüne geldim. Kapı aralıktı.Yavasca içeri girdim.O an keşke o odaya hiç girmeseydim.Böyle bir manzarayla karsilacagimi nereden bilirdim ki. Yerlerde bir kadına ait çamaşırlar ve Bugranin çamaşırları masada iki kadeh içki bardağı ve Bugra'nin kollarında sarılıp uyuyan bir kadın.Hangi kadın böyle bir manzara karşısında tepkisiz kalabilirdiki.
"Buğraaa sen sennnn ne yaptın."
Buğra gelen sese anlam vermeden uykulu gözlerini açtı ve beni görünce adeta şok geçirdi.
"Sıla şey biz...."
Buğra ne diyeceğini bilemez halde kekeleyerek konusuyordu.
"Bu iğrençligini anlatma bana.Allah kahretsin seni.10 gündür senden haber alamayınca meraktan nasıl öldüm biliyormusun. Bize kırıldı diye içim içimi yedi evde. Nisa babam nerde diye her gün ağlıyor.Ben yine buna rağmen sakinleşmek istiyordur diye sana hak vermeye çalışıyorum.Sense"
"Sıla sen sennn yanlış anladin"
"Neyi yanlış anladım.Hersey ortada.Birde yalan konuşuyorsun utan be utan"
Öfkemden adeta sinir krizi geçiriyordum.Gözlerimden yaşlar bosaliyor ama ben hala Bugranin gözünün içine içine bakıp konuşmaya devam ediyordum.
"Biliyormusun Buğra suç bende ben ne aptalmisim.Bana aşık olduğunu sandim.Kosa koşa yanına geldim.Bende seni seviyorum gel artık barışalım mutlu olalım Buğra demeye geldim.Ama sen yine beni kandırmayı başardın.Tıpkı eskiden beni sevdiğini söyleyip bir gün karşıma çıkıp başka birini sevdiğini söylediğin gibi."
"Sıla yalvarırım dur bir dinle konusalim. Sen.. sen.. cidden bana asikmisin"
"Birde utanmadan şu durumda bana bunları soruyorsun.Evet sırılsıklam aşık oldum.Kazandin oyununu .Tebrik ediyorum yine sen kazandın."
"Sıla sana söylediğim hicbirsey yalan değildi.Seni ölesiye seviyorum.Kaç gündür burada bilsen perişan haldeyim. Dün döndüm yanına gelmek istedim.Ama seni bir kafede o adamla görünce kan beynime sıçradı.Ne yaptığımı bilemez haldeydim."
"Ha yani üzüldüğün için yaptın tüm bunları öylemi.Güldürme beni. "
"Sen o adamin yanına gitmeseydin tüm bunlar olmayacakti"
"Birde beni mi suçlu çıkarıyorsun. Sen ne şerefsiz bir adamsın.Nefret ediyorum senden.Evet dün gittim doğru.Ona seni sevdiğimi peşimi bırakmasını söylemek için gittim."
"Ben seni onun yanında görünce.."
"Daha fazla konuşup kendini küçük düşürme Murat.Benim icin bittin artık sen.Bundan sonra senin hiçbir sözüne kanmayacağım.Bana olan sevginede aşkınada inanmıyorum.İnanirsam Allah canımı alsın.Ve ölüm döşeğinde olup beni affet desende affetmeyecegim. Umarim bir gün birinin bjr yudum sevgisine muhtaç olup ölürsün"Arkamdan Buğra koşsada arabaya binip arkama bakmadan basip gittim.Bu hayatta bir kadının karşılaşabileceği en acı şeyle karşılaşmıştim. Böyle şeylerin olduğunu hep duyardım.Ama başıma geleceğini nerden bilebilirdim.Simdi ben bu kırgınlıkla nasıl başa çıkacaktım.Bu kadar dagilmisken beni kim toparlayacaktı.Bu iğrenç adamla bir kızımız vardı.Istemesemde hep karsilasacaktim.Peki nasıl tahammül edecektim.Ve işin kötüsü anlik sinirimle ona aşık oldugumuda söylemiştim.Simdi biz birbirimizden nasıl uzak kalacaktık .
Hayat binlerce cevapsız soruyla doluydu.Cevapları ise yaşayıp görecektik:( :( :(
:( :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantılı Aşk ❤
Romance"Sevdiğim kadın gözlerimin önünde bir başkasının ellerini tutuyordu.Ellerimin kanamasına aldırmaksızın defalarca duvarı yumrukladım. O an kanayan yer sanki ellerim değilde kalbimdi."