Muratın teklifini kabul etmemin üzerinden bir gün geçmişti.Bir anlık öfkeyle karar verip evlenelim demiştim.Öfkeyle kalkan zararla otururdu her zaman.Bunu en iyi ben bilirdim. Evlenme kararı belki zararıma olacaktı kimbilir.Ama ne olursa olsun evlenecektim.Çünkü ne Buğrayla olabiliyor ne de onsuz yapabiliyordum.Bu gelgitler beni çok yormuştu.Hayatta herseyden yorulmustum.Sadece istediğim huzurlu bir yuva ve beni her koşulda sevebilecek bir hayat arkadaşımın olmasıydı.Evet tüm bunları Murat yapabilirdi. Beni seviyorduda.Varsın ben ona birsey hissetmesemde olurdu.Hep büyükler evlilikte aşk zamanla bitiyor derlerdi. Zamanla geriye kalan iki kişinin birbirine olan saygısı ve sadakatiydi. Bu da Murat ile olan evliliğimde yetmezmiydi . Yeterdi elbet.
Dünden beri Murat arayıp sormamisto beni.Acaba o ne hissediyordu şimdi.Buğraya olan duygularımı ona anlatmasamda o hissediyordu bunu biliyordum.Baska birini seven biriyle evlenmek nasıl bir duyguydu. Buna rağmen benimle neden evlenmek istiyordu.
"Anneee ben acıktımmm"
Nisa uyanmıştı.Yine her zamanki gibi kollarını boynuma dolamış bana sarılıyordu. Annelik ne özel bir duyguydu böyle.Evladına sarılınca tüm dertlerini unutuyordu insan.Ben hayatım boyunca evladımın mutlu olması için elimden geleni yapacaktım.Onun üzülmemesi için elimden geleni yapacaktım .Acaba Murat ile evlendiğim zaman o mutlu olurmuydu.Muratı severmiydi.Kafam karmakarışıktı.
Bugün kızımın bakıcısı yoktu ikimiz yalnızdık. Kızımla başbaşa olduğumuz anlar en mutlu olduğum zamanlardı.Tam bunu düşünürken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda gelen Murattı.
"Günaydın Sıla "
"Günaydın Murat.Hayırdir insallah birseymi oldu"
"Yoo hayır birsey olmadı Sıla.Sadece seni merak ettim. Bu arada içeri davet etmiyecekmisin kapıdayım hala"
"Ah pardon yaa kusura bakma.Bir an sabah sabah seni kapıda görünce ben şey, şey yani seyy oldum.Aaa konuşamadım bi türlü. Gir tabi içeri "
"Teşekkürler Sıla. Bu arada sabahları ayrı komik ve tatlı oluyorsun "
Muratın bu sözleri beni utandirmiş yanaklarım kıpkırmızı olmustu. Murat içeri girer girmez cebinden çıkardığı çikolatayı Nisaya uzatıvermisti.Nisa bu çikolata hastası hemen alıvermişti çikolatayı.Çikolata verdiği için Muratin yanağına bir öpücük kondurmuştu.Muratta bunun üzerine Nisayı kucağına alıvermişti.İtiraf edeyim bu hareketi hoşuma gitmişti. Kızıma ne güzel davranıyordu.Belki ilerde kızım onu çok severdi.Kimbilir..
"Sıla simdi sen sabahın bu saatinde bu adamın burda ne işi var diye düşünüyorsun.Bugun bakicisinin evde olmadığını bildiğimden erken gelmek istedim.Seninle konuşmak istedim. Seninle evlilik kararı aldık.Ve senin hiçbir zaman pişman olmanı istemiyorum"
"Neden simdi pişmanlıktan söz ettin Murat? İstemeden sana ters bir sözüm ya da davranışım mi oldu?"
"Yooo hayır ondan değil. Şu an için bir kızın var ve bizim seninle geçmişte yaşadığımız şeylerde var.Şu an için evliliğe karşı bir korkun olsun istemiyorum.Senden hiçbir beklenti ve isteğim yok.Sadece senin mutlu olman için cabalayacagim.Belki zamanı gelirde sende beni seversin."
"Murat şey seyyy beenn ne diyeceğimi bilemiyorum"
"Birsey söyleme Sıla sadece beni dinle. Öncelikle senin şu iş durumunuda çözmek istiyorum.Senin işinden atilmana nasıl neden olduysam onuda düzelteceğim.Sana bizim şirkette yer ayarladım.Benim yanımda çalışacaksın."
"Bunu kabul edemem Murat"
"Bunu diyeceğini biliyordum Sıla. Ama şöyle düşün ben senin isten atılmana sebep olmasam hala bir işin olacaktı.Diyelimki sebep olmadım hala calisiyorsun ha orası ha bizim şirket ne farkeder. Yerini ayarladım. Merak etme sende orda bir çalışanımız gibi olacaksın torpilin olmayacak" dedi ve Murat gülümsüyordu.
"Bu arada bu evlilik meslesini kimseye açmadım.Öncelikle senin bu kararını benimsemeni istiyorum. Hıcbirseyi oldu bittiye getirmeyeceğim.Örf ve adetlerimizde ne varsa sırasıyla uygulayıp sana rüyalar gibi bir düğün yapacağım.Beyaz gelinliğinle çıkacaksın be evden"
Beyaz gelinlik dediği an gözlerimden yaş süzülmeye başlamıştı.Her genç kızın hayalinde beyaz gelinlik giymek vardır.Ben ise hayatta bunu hiç tatmamıstim.Ne zaman gelinlik deseler gözlerim dolardı.
"Neden ağlıyorsun Sıla yanlış birsey söyleyerek seni kırdımmı seni"
"Yoo hayır sen yanlış birsey söylemedin.Tamamiyle benim duygusallığım"
"Lütfen ağlama Sıla .Senin birdaha ağlamanı istemiyorum "
"Çok incesin naziksin Murat.Keske zamanında deliler gibi aşıkken ayrilmasaydik."
"O konuları hiç açma Sıla.Düşündükce yüreğim parcalaniyor"
"Murat ailen beni istemez bunu sende biliyorsun.Nasil evlenecegiz "
"Ben eski Murat değilim. Evrendeki tüm insanlar bile bu evliliği istemese hepsini karşıma alırım. Ailemi bile..."
Gerçekten Murat çok değişmişti.Ne istediğini bilen gözü kara bir adam olmuştu.
"İş meselesine gelincede kabul edemem Murat lütfen ısrar etme"
"Konu kapanmıştır Sıla yarın yerin hazır ve işe bekliyorum "
Daha konuşmama fırsat bırakmadan hoscakal diyip ayrıldı Murat.Ne yapsam vazgeçirememistim. Mecbur bu işe baslayacaktım.
Murat gittikten 3 saat sonra
kapı çalmıştı.Gelen Buğraydı. Uzun zamandır kızını görmeye geldiğinde kapıda karsilasmamaya çalışıyordum ama bugün öyle olmamıştı.
"Selam Sıla"
"Selam"
"Nasilsin"
"İyiyim"
İyiyim desemde ona karşı öfke doluydum. Geçen günkü kadınla samimi halleri aklıma geldikçe çıldırıyordum. Bu ne rahat bir adamdı.Hic mi bana hissettirdikleri karşısında mutsuz olmuyorduda yeni bir kadınla hemen aşka yelken açmıştı.
"Nisayi görmeye geldim"
"Biliyorsun bakıcısı bugün evde yok.Normalde o gelir birlikte gezdiridiniz.Bugun niye geldin."
"Neden mi geldim.Allah aşkına Sıla çocuğun her dakika yanındasın.Ben ne çekiyorum biliyormusun .Her dakika onu görmedigimde özlüyordum. Bana bu yüzden neden diye sorma "
"Ha birde beni anlayışsız olmakla mı yargılıyorsun Buğra. Bugün bu durumdaysak hepsi senin yüzünden"
"Seninle kavga etmeden konusamayacakmiyiz Sıla.Neden herseyi dahada zorlastiriyorsun.Yüzümü görmemek için verdiğin çabanın farkındayım.Ama bu kadar mı aşağılık bir insanim ben söylesene söyle"
"Seninle tartışmaya girmeyeceğim Buğra çünkü değmez"
"Değmez ha demek öyle"
Buğra iki elimden tutup beni kapıdan içeri soktu.Kendide içeri girip kapıyı kapadı. Beni duvara yaslayıp çılgınca dudaklarımdan öpmeye başladı.Çıldırmıstı.Yumruklamaya üzerimden itmeye calıssamda gücüm yetmiyordu. En son öpmeyi bıraktığında nefes nefese kalmıştık.
"Buğra bunu bana neden yapıyorsun .Neden ha neden.."
"Çünkü seni seviyorum.Benden kaçıyorsun. O güzel yüzünü görmek için her gün bir hevesle bu kapının önüne geldiğimde göremiyorum.Sesini duyamıyorum.Kokunu içime çekemiyorum.Nasıl sana bu kadar bağlandım bende bilmiyorum. Sevgin kalbime öyle bir sağlanmışki en ufak şeyde kalbim acıyor. Saplantılı aşık olmuşum ben sana."
Buğranin sözleri karsisinda şok geçirmiştim.Bana bu sözleri söyleyen adamla geçen gün parkta başka bir kadınla gördüğüm adam aynimiydi. Öfkeyle tekrar göğsünü yumruklamaya başlamıştım ki beni tekrar öpmeye basĺamısti. Birden onun gözyaşlarının yanaklarıma düşüşünü hissettim ağlıyordu Buğra. Tanıdığım Buğra böyle ağlarmiydi. Tabi sulugöz bende ağlamaya başladım.Aglamamak için dirensemde gözyaşlarım seller gibi akıyordu.Her seferinde bu adamın önünde böyle mağlup olmak zorundamiydim.
Tekrar üzerimden ittim onu.Bu yanlıştı ben Murata söz vermiştim.O benim için çabalarken benim Buğra ile şu halimi görse ne yapardi.Bugraya ne olursa olsun kanmayacaktim.
"Buğra yeter artık dur.Bu yaptığın yanlis"
"Yanlış olan ne Sıla ne "
"Seni sevmemmi yanlış. Allahin cezası o gün beni yatakta başka bir kadınla yakaladın diye yapıyorsun tüm bunları biliyorum.Bilki o gün sadece bedenim oradaydı aklım ve ruhum seni hiç aldatmadı ki. Sende beni seviyorsun yanlış olan ne söyle.Beni affet artık yalvarırım affet "
"Seni sevmiyorum Buğra.Yüzünü görmek istemiyorum.Keşke elimden gelsede senle olan her anımı silebilsem. Senden nefret ediyorum"
"İnanmıyorum Sıla inanmıyorum dilin bunları söylesede gözlerin öyle söylemiyor"
Tekrar bir daha beni öpmeye yeltenecektiki Nisa kapıdan içeri girdi. Nısa yemeğini yedikten sonra uyumustu.Simdi uyanmisti.Babasinin kollarına atılınca kendimi onların olduğu odadan başka bir odaya atmıştım. Kalbim çok hızlı atıyordu.Nefes nefeseydim.Elimi yüzümü yıkayıp tekrar yanlarına gittim.
"Nisa hadi kızım seni hazırlayayım babanla birlikte gezmeye gidin"
"Hayırrr anneeee"
"Neden kızım babanla gezmek istemiyormusun. "
"İstiyoyum amaa sende yayımızda gel istiyorum"
"Olmaz Nisa "
"Yaaaa bıktim aytık. Anne sen neden hiç babamla biylikte gelmiyorsun.Onu sevmiyoymusun"
Hayatımda duymak istemediğim sorulardan birisini simdi kızım sormuştu bana hemde babasının karşısında. Bilmediği aklının almadığı şeyler vardı onun.Belki bir gün ilerde büyüyünce anlayacaktı babasıyla neden böyle olduğumuzu.Ama simdi idrak edemiyordu.Her çocuk gibi anne ve babasını yanyana görmek istiyordu.
Simdi bu soru karşısında ben , Nisa ve Buğra karşı karşıyaydık. Peki ben ne cevap verecektim...Evet sevgili okurlar düşünceleriniz benim için çok değerli.
Sizce bu Sıla'nın sonu ne olacak mutlu olacak mı bir gün .
Yorumlarınızı bekliyorum :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantılı Aşk ❤
Romance"Sevdiğim kadın gözlerimin önünde bir başkasının ellerini tutuyordu.Ellerimin kanamasına aldırmaksızın defalarca duvarı yumrukladım. O an kanayan yer sanki ellerim değilde kalbimdi."