' Hoşgeldin küçük kız''... demesi ile yavaşça ona doğru döndüm, gözlerim gri gözlerle buluştu o an kalbim öyle hızlı atmaya başladı ki sanki sesini kendi bile duyuyormuş gibiydi. Sadece birbirimizin gözlerine bakıyor, konuşmuyorduk. Acı kahve gibi kokuyordu, o kadar etkileyici bir kokusu vardı ki içime çekip gözlerimi kapadım. Sonra ne yaptığımın farkına varıp bir iki adım uzaklaşarak konuşmaya başladım.
'' Neden beni böyle bir yere çağırdın, ne anlaşmasından bahsediyorsun'' dudaklarını bir şeyler söylemek için araladığın da buna izin vermeyerek konuşmaya devam ettim.
'' Bak benden uzak dur tamam mı? Senin de dediğin gibi o geceyi yok saydım. Bugün ki karşılaşmamız tamamen tesadüf bunu sende çok iyi biliyorsun. Eğer peşimi bırakmazsan gerçekten polise gidip her şeyi anlatacağım. Anlaşma falan da yok , seni tanımıyorum bile '' yerimde dönüp duruyor ve ona bakmadan konuşuyordum. Lanet olsun, o sokağa dönmemiş olsaydım başıma bunlar gelmeyecekti. Konuşması ile mavi gözlerim gri gözlerle buluştu.
'' Bitti mi '' dedi. '' Şimdi beni iyi dinle küçük kız'' araya girip '' Bana küçük kız demekten vazgeç benim bir ismim var Mira Mira!!!'' artık iyice sinirlenmeye başlıyordum ve bu yüzden sesimin yükselmesine engel olamadım. Gülümseyerek konuşmasına devam etti. Söylediklerimi hiç önemsemeden devam etti.
'' Sarp'ın şirketinden ayrılacak, benim evimde yaşayacaksın, ben ne yapmanı istersem onu yapacak benim kurallarıma göre yaşamına devam edeceksin.
Bir anda kahkaha atmaya başladım, '' Sen delirmişsin , evet evet delirmişsin bunun hepsi bir rüya birazdan uyanacağım...''
'' Anlaşmaya uyacağını ikimizde biliyoruz, değil mi? Mira Kaya'' gerçek soyadımı söylemesi ile yerimden korku ile sıçradım.
'' Sen bunu nasıl biliyorsun''
'' Seninle ilgili her şeyi biliyorum. Anneni altı yaşında kaybettiğini anneannen tarafından on yaşına kadar büyütüldüğünü, babanı hiç görmediğini, kim olduğunu bilmediğini, Daha devam etmemi ister misin bence pekala istersin dinle; anneannen ölünce yetiştirme yurduna verildin. Üniversiteyi Ankara 'da okudun. Okurken çalışmaya başladın kendine küçük bir ev kiraladın, yaşamına devam ederken de ne olduysa İstanbul'a yerleştin ve Sarp'ın yanında işe başladın. Ankara'yı neden terk ettiğini araştırıyorum, bulmama çok az kaldı.. Sarp'a bir ailen olduğunu ve kendi ayaklarının üstünde durmak için İstanbul'a geldiğini söyledin. Tanımadığın insanları ailen olarak tanıştırdın. Sarp ile tanışmanın tesadüf olması büyük bir şanstı senin için böylelikle hayatına kaldığın yerden devam ettin. Şimdi sana hiçbir seçenek sunmuyorum, kabul edeceğini ikimizde biliyoruz. Sarp'ı ve ailesini hayal kırıklığına uğratmayı istemeyiz değil mi Mira? Seni yok ederim hiç bir yerde yaşayamazsın bunu yapacağımı da anlamış olmalısın. Sadece iki günün var; Sarp'a Ankara'ya dönmen gerektiğini artık orada yaşayacağını söyleyip istifa edeceksin. İki gün sonra evinin önünde bekleyen arabaya binecek ve benim hayatıma dahil olacaksın. Korkma sadece bir sure böyle olacak istediğimi alınca hayatına kaldığın yerden devam edebilirsin. Küçük bir yardım olarak gör bunu...''
Bir anda üstüne atladım '' Seni öldürürüm, uzak dur benden, hiçbir dediğini yapmayacağım'' ellerimi yumruk yapıp göğsüne vuruyordum, ama o elleri cebinde milim yerinden kıpırdamadı. Artık göz yaşlarımı durduramıyordum. Ellerini cebinden çıkartıp iki kolumu tutup ona bakmamı sağladı. Ağlıyordum, canımı o kadar çok acıtıyordu ki sesimi çıkartamıyordum. Çünkü ondan korkuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL
RomanceAşk nedir sizce? Aşkı anlatmak zordur. öyle bir yakar ki seni küle dönersin... sonra tekrar doğar ve aynı sekilde devam edersin. .. Mira yağışlı bir havada evine gitmek isterken karşısına Ateş çıkar ve aşk onları öle bir kavurur ki, yaşad...