Hala yazıya bakıyordum. Ellerimi yumruk yaparak derin nefesler almaya çalıştım. Tüm hayalim yok olmuştu. Lanetlenmiş hissediyordum. Mert arkama geçip konuştu.
''Mira Hanım hadi çıkalım, abi buraya geliyor.'' Sinirle yüzüne baktım.
'' Arabanın anahtarını ver.''
'' Ben götüreyim sizi istediğiniz yere tek başınıza gitmenize izin veremem.''
'' Sana arabanın anahtarını ver dedim Mert .'' O kadar sinirlendim ki, tüm hıncımı ondan alabilirdim.Yavaşça anahtarı uzattı hızla elinden alarak çıkışa yöneldim. Arkamdan geliyordu. Tekrar ona döndüm. Diğer adamlarda Mert'in arkasındaydı.
'' Eğer biriniz arkamdan gelirse, eceliniz olurum duydunuz beni. Kimse gelmeyecek Mert.'' Başını tamam anlamında salladı. Vakit kaybetmeden arabaya binerek yola çıktım. Hız sınırlarını aşıyordum. Nereye gideceğimi çok iyi biliyordum. Telefonum çalıyordu. Kimin aradığı belliydi.. Telefonun çipinden zaten nereye gittiğimi öğrenecekti. Şuan öğrenmesi bile artık umurumda değildi.
Şile'de olan villanın önünde ani frenle durdum. Başımı direksiyona dayadım. Bir süre sakinleşmeliydim. Gözyaşlarımı sildikten sonra arabadan indim. Beni gören korumalar baş selamı verip kapıyı açtılar. Buraya gelmeyeli uzun zaman olmuştu. Kapıda Tahir beni bekliyordu.
'' Hoşgeldiniz Mira Hanım, geleceğinizden haberim yoktu. ''
'' Hoşbulduk Tahir dedem nasıl.''
'' İyi yukarıda , Sizi görünce çok mutlu olacak. '' Başımı sallamakla yetindim.
'' Berk burada mı. Dedemi gördükten sonra onunla konuşacaklarım var. Gelsin.''
'' Peki efendim.'' Merdivenleri çıktım, ezberlediğim odanın önünde durdum. Kapıyı açarak tekerlekli sandalyesinde oturan adama baktım. Yanında Ayşe teyze vardı, kahvaltısını yaptırıyordu.
'' Dede.'' dedim yaşlı gözlerle. Yüzünü bana çevirdi. Masmavi gözlerinden tek bir damla düştü. Yanına yürüyüp önüne çömeldim.
'' Ben geldim Dede ben geldim.''
ATEŞ......
Elimde telefon hala cevap vermiyordu. Pastaneyi görünce ne durumda olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Tom meselesini çözmek de geç kalmıştım.
''Sen nasıl tek başına gitmesine izin verirsin Mert nasıl. ''
'' Abi çok sinirliydi inan ne yapacağımızı bilemedik. Özür dilerim.''
'' Buldum nerede olduğunu buldum.'' Cenk yanıma geldi.
'' Nerede.'' Aval aval yüzüme bakıyordu.
'' Nerede Cenk söylesene .''
'' Şile'de bir evde olduğunu gösteriyor.''
'' Ne evi ne Şile'si.'' Elimi saçımdan geçirip, '' AAAAAA'' diye bağırdım ve arabama yürüdüm. Egemen'e burada kalmasını söyleyerek Şile'nin yolunu tuttuk. Aklımdan bir sürü senaryolar geçiyordu.
'' Buradan döneceksin, sonra sola bitiş yeri orası.''
Sola döndükten sonra arabayı gördüm. Tek bir villa olan yerde durdum. Hızla arabadan indik. Arabanın içi boştu koltuğun üzerinde telefonu duruyordu.
'' Burası neresi lan'' dedi Cenk.
Bir sürü koruma dışarı çıktı. Bir adam karşımızda durdu.
![](https://img.wattpad.com/cover/310621529-288-k667879.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL
RomanceAşk nedir sizce? Aşkı anlatmak zordur. öyle bir yakar ki seni küle dönersin... sonra tekrar doğar ve aynı sekilde devam edersin. .. Mira yağışlı bir havada evine gitmek isterken karşısına Ateş çıkar ve aşk onları öle bir kavurur ki, yaşad...