Gözlerimi açtığımda salondaki üçlü koltuk da yatırılmıştım. Başımda Asya vardı. Elimi başıma kayup,
'' Ne oldu bana ''
'' Bayılmışsın; İyi misin ''
'' İyiyim Ateş nerede onunla konuşmalıyım. ''
'' Çalışma odasında neler oluyor Mira'' ayağa kalkıp çalışma odasının yolunu tuttum. Kapıyı çalmadan direk içeri girdim. Asya da hemen yanımdaydı.
'' Açıklama bekliyorum duyduklarım doğru mu?''
'' Öncelikle sakin ol otur şuraya. Öyle konuşalım.''
'' Sakin ol deme bana ne duyduğumu çok iyi hatırlıyorum. Açıkla '' Asya da yanımda ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
'' Peki; Dün Uçuruma bir zarf gelmiş. Cenk sabah getirdi. İçinde annenin ölüm sebebinin baban olduğu yazıyordu. Hepsi bu. Doğru olup olmadığını bilmiyoruz Mira oyun da olabilir. Araştırıyorum. Ayrıca kimin gönderdiğini de bilmiyoruz. ''
'' Ne gibi bir oyun olabilir ki. Bu kadarı da fazla, her gün acaba bugün ne olacak diye düşünmekten yoruldum. '' tekli koltuğa oturup ellerimi başıma dayayıp nefes almaya çalıştım. Asya önüme çömeldi.
'' Dışarı çıkmak ister misin canım. Ne dersin sana da iyi gelir. '' olur anlamında başımı salladım.
'' Hadi o zaman kalk bakalım hazırlanıp çıkalım.''
'' Dikkatli olun '' dedi Ateş. Umursamadan odadan çıktım.
Üstüme siyah t-shirt altıma da siyah bir tayt giyindim. Spor ayakkabılarımı da ayağıma geçirdikten sonra saçlarımı at kuyruğu yapıp aşağıya indim.
Evden hızlı bir şekilde çıkıp arabaya geçtik. Arkamızdan da korumalar geliyordu. Ateş bu sefer koruma sayısını arttırmıştı. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Sorgulamak da istemiyordum. Yol boyu hiç konuşmadık. Ateş ile ilgili sormak istediklerimi Asya'ya sorabilirdim. Özellikle Egemen' e olan nefretini. Bunu gerçekten çok merak ediyordum. Aklımda ki sorularla boğuşurken İstanbul'un çıkışına yakın olan bir yere geldik. O kadar güzel bir bahçesi vardı ki. Tüm gün burada kalabilirdim.
''Yalnız kalmak istediğimde hep geldiğim bir yer. Tahsin amcanın kahvaltısı meşhurdur. Bayılacaksın. Hadi geçelim.''
''Çok güzel gerçekten. Kuşların sesi bile yeter bana. Huzur verici'' dedim. Kısa boylu , hafif tombul, elli yaşlarında bir adam karşıladı bizi. Asya'yı görünce gülümsemesi büyüdü.
'' Ooo kimler gelmiş. Kıvırcık kızım hoş gelmiş. ''
'' Merhaba Tahsin amca. Bu arkadaşım Mira. ''
'' Hoş geldin kızım '' gülümseyerek karşılık verdim.
'' Siz geçin masanızı şimdi hazırlatırım.'' dedi. Asya'nın her zaman oturduğu masaya geçtik. İki arka masamıza da korumalar oturmuştu. Tahsin amca hiç yadırgamamıştı. Biliyordu sanırım. Etrafa göz gezdirirken Asya'nın konuşması ile yüzümü ona çevirdim.
'' E nasıl buldun burayı.''
'' Mükemmel bir yer. Çok beğendim. ''
'' Kahvaltısına da bayılacaksın '' dedi. Beş dakika sonra masa mükemmel görünüyordu. Bir süre sessizce kahvaltımızı yaptık. Babam olacak adamın gerçekten annemin ölümü ile bir ilgisi var mıydı. Beynimin içinde aynı şey sürekli dönüp duruyordu. Belki de anneannem biliyordu. Artık bir şeyden çok emindim. Yağız'ın hayatıma dahil olması tesadüf değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL
RomanceAşk nedir sizce? Aşkı anlatmak zordur. öyle bir yakar ki seni küle dönersin... sonra tekrar doğar ve aynı sekilde devam edersin. .. Mira yağışlı bir havada evine gitmek isterken karşısına Ateş çıkar ve aşk onları öle bir kavurur ki, yaşad...