Sara ile birlikte eğitim alanında en sevdiğim bahçeye çıktık ve babamı orada beklemeye başladık, beklerken Sara' ya birkaç soru sordum şaşkınlıkla cevapladı beni.
"Beni öldürecek misiniz?" Dediğimde Sara "Asla, bir gün elbette öleceksin ama bu burada ve bizler tarafından olmayacak." Dedi."Neden hep kötü şeyler yapmamı istiyorlar?"
"İstenilen şeylerin kötülük derecesi kişilere göre değişir aslında, mesela kötü şeylerin kötü olan insanların üzerinde uygulanması kötü mü sence?" Diye yanıtladı beni.
"Ya bu kötü şeyler iyilerin üzerinde kullanılırsa...?"
"Hayat bir kumardır küçük bey, kötü şeylerin iyilerin üzerinde kullanılmamasını dileriz biz de.
Sana bir sır vericem, ben evli ve 2 çocuk babası bir adamın peşindeydim ve adamı buldum kafasına sıktım. Ben o adamın ailesi için kötüyüm hem de çok kötü, iğrenç bir insanım. Benden deli gibi nefret ediyorlar ve imkânları olsa onlar da beni öldürürlerdi. Ama o adamın sebepsiz yere sırf hayvani içgüdülerini tatmin edebilmek için acılar içerinde bırakarak öldürdüğü 3 çocuğun ailesi için de ben bir meleğim. Beni çok seviyorlar ve imkânları olsa benim için canlarını verirler. O yüzden kötülük ya da iyilik senin içinde bulunduğun tarafa ve bakış açına göre değişir" dedi ve sessizce bakıştık. Sara'ya gülümsedim ve seni çok iyi anladım diyip devam ettim."Ben büyüyünce ne olacak, benden nasıl birinin oluşmasını istiyorsunuz?"
Sara "Bunları konuşmak için henüz çok erken ama senin içinde bulunduğun durum ya da göreceğin şiddetin dozu ne kadar yüksek olursa olsun sen bildiğinden şaşmayacak birisin. Kötülerin artık kötülük yapamaması için eğitim alacaksın. Ya da eskiden kötü olanların biletini keseceksin. Herkes bir bedel ödemeli." Dedi.
"Senin gibi olacağım yani?" dedim ve gülümsedim.
O ise"Hayır, sen en iyisi olacaksın" dedi, sustuk..
Sessizlik babamın adımı bağırmasıyla sona erdi"DORUK ARAS!"
Babama doğru hızlıca koştum o da bana dogru hızlı adımlarla yürüyordu. "Sonunda kavuştuk canım babam." Dedim ve sıkı sıkı sarıldım. O da bana "aslan oğlum." diyordu. Ayağa kalktı ben kucağındayken, daha sıkı sarılıyordum ona. Sara'dan ve Haluk abiden uzakta bir banka oturduk. Doya doya öptüm ve annemi, kardeşimi, herkesi sordum herkes hakkında konuştuk. 2 aydan fazladır ayrıydık ve bunun acısını şu an gülüp eğlenerek cıkarıyorduk. En son babam bana uzunca baktı ve konuşmaya başladı"Sana ne oldu babacım.." dedi gözleri dolmuştu kötüydü.
Babama uzunca baktım güldüm ve anlatmaya başladım.
"Biliyor musun babacığım ilk önce benden bir canavar yaratmak istediklerini düşünüyordum. Ama bugün amacın ve hedefin çok daha farklı olduğunu anladım. Ve lütfen görünüşüme aldanma savunma sırasında bizden daha çok darbe alan eğitmenler var. Yani bilerek tutup saldırmıyor kimse. Herkesi tanıyorum ama 5 tane yakın arkadaşım var. Burada iyiyim beni merak etmeyin." diyip gülümsedim.
"Ben burda okçuluk, atletizm, eskrim, boks, kixboks, keskin nişancılık yani bir sürü şey yapıyorum. Sadece yorulunca kızıyolar, ağlamak yasak hem alay ediyolar zaten tutuyorum kendimi. Bak baba orada gördüğün benim tatlı Sara'm. Şimdi de benden adalet istiyorlar ve bu benim de istediğim şey o nedenle bana bildikleri her şeyi öğretecekler ben de öğrenmek için cok daha fazla çalışacağım. Eğitim bitince herkesten ve her şeyden önce ilk olarak kendi adaletimi sağlayacağım..."
Anlattıklarım karşısında derin bir nefes alarak yutkundu babam. Hislerini belli etmemeye çalısıyordu. Akşama kadar zaman geçirdik, bana artık hep geleceğini ve beni buradan alacağını biraz dayanmamı söyledi. Sara ile yaptığımız konuşmayı hatırladım. Burada mutluyum biraz yaralandım ama burada güzel eğitim alıyorum. Babam boyuma eğildi alnını alnıma dayadı ve "Sen benim oğlumsun, ait olduğun yer benim yanım, ailemizin yanı. Sabret ve dayan sana söz veriyorum uzun sürmeyecek..." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Adım
Action"Bana sonradan pişman olacağınız şeyler yapmayın. Çünkü ben affedecek kadar iyi biri değilim..."