Eve geldikten sonraki ilk 2 ay su gibi akıp geçmişti. Asya hamileliğini öğrendiğinde 10 haftalıkmış.. Şu an 18 hafta ve karnı belli olmaya başladı bile. Annemin ise son bir aydan az bir zamanı kaldı.
2 ayda çok şey oldu
Fenerbahçenin futbol, basketbol, voleybol tüm maçlarına gittik gidemediğimiz maçları evde izledik. Maç dışında evde televizyonun açılmasını hiç istemiyordu annem o nedenle hiç açmadık. Ailece piknik yaptık, mangal babamın en sevdiği:) Balık tuttuk, okey oynadık. Tek bir güne bir çok aktivite yaptık annemin ayrı babamın ayrı istekleri vardı her biri inanılmaz keyifliydi.Bir sabah, Ekin' in telefonu ile uyandım. Asya'yı rahatsız etmeden çıktım yataktan.
Ekin yolda olduklarını, Emre ve Asena'yı da alarak geldiklerini söyledi. Çok mutlu oldum. Konum atıp telefonu kapattiktan sonra merdivenlerden aşağı koşar adımlarla"Annee!" diye bağırarak indim. Ben ve Asya dışında herkes uyanmıştı kahvaltıyı hazırlıyorlardı. Babam tabaklarla birlikte yemek masasına doğru yaklaştı. O sırada anneme bakarak
"Anne bizim ekip, yani arkadaşlarım buraya geliyor. Babacığım masaya 6 bardak ve 6 tabak daha getirir misin?"
"Vay.. Tabii getiririm oğlum ne demek.. Aşaği in de kendin koy tabağını eşşek! Uşağın mı var senin burada!" Evin içinde bir kahkaha tufanı kopmuştu. Ben de şaşkınlıkla gülüp tekrar yukarı çıkmaya başlamıştım.
Asya'yı uyandırdım ve durumdan bahsettim. Hemen toparlanıp aşağı indik ve masanın kurulmasına yardım ettik. Masa tam hazır olduğunda zil çaldı. Kapının yakınında olan Asya açmak üzereyken onu durdurdum ve "Hayır." Diye sertçe söylendim.
Asya afallayarak geri çekildiğinde yanina gittim ve ellerini tuttum.
"Dinle birtanem, seni fazla yormak istemiyorum. Sen sadece kendine ve bebeğimize dikkat etmeye bak. Sofraya yardım ettin, bu yeterli." Tebessüm etti ve mahçup bir sesle "Tabii." Diyerek Alya Deren'in yanına yaklaştı. Kapıya ilerleyerek açtığımda karşımda tüm ekibi görmemle gülümsemiştim. Sadece iki buçuk aydır ayrıydık ancak birbirimizi epey özlemiştik. Asena anneme doğru yaklaştı ve gözleri fal taşı bir şekilde konuştu.
"Vay canına.. Defne Samyeli'ye ne kadar çok benziyorsunuz.." dedi. Annem Asena'nın bu sözüne kahkaha attı ve ona sıkı sıkı sarıldı. Gözüm Asya' ya kaydığında yüzünün düşmüş olduğunu gördü. Sanırım duruma biraz bozulmuştu.
Tanışma faslı bitince birlikte kahvaltı masasına oturduk. Herkes gülüyor ve sohbet eşliğinde cıvıl cıvıl bir ortam oluşuyordu. Gülüşmeler ve parlayan gözler..
Sandalyede geriye yaslandım ve masadakileri seyrettim bir süre. Uzun süredir istediğim o neşe şu an ayağımdaydı. Mutluydum, ailemleydim, huzurluydum.. Asya'ya baktım aklımdan geçenleri yuttum. Öyle güzel gülüyordu ki, saatlerce hatta aylarca izleyebilirdim o gülümsemeyi.
Masadan kalktiktan sonra daha önce hiç yapmadığımız bir şeyi yaptık; kadınlar ve erkekler olarak ayrıldık. Barlas, babamın kaslarından duruşundan ve sert görünen yapısına karşılık ince ruhlu bir adam olduğundan bahsediyordu.
Babam da duyduklarıyla tatmin olmuş bir gülümseme takınıp konuştu.
"Ee beyler, bi' halı saha yapmayalım mı? Siz hepiniz, ben de kendi arkadaşlarımı çağıracağım. Var mısınız?"
Herkes onaylamıştı. Annem hamile olduğu için babam maçı akşam 18:00'a almıştı. Biz hazırlanırken kadınlar evde keyiflerince takılıyordu.
Saatinde halı sahadaydık. Babam telefonda arkadaşlarıyla konuştuktan sonra kapattı ve yanımıza geldi.
"Oğlum ne yapalım, yenelim mi yenilelim mi? Hastanelik olnazlar değil mi?" Dedi Ekin ve sinsice gülümsedi. O sırada babam ayak parmaklarının üstüne kalkarak arkadaşlarına kendini gösterdi. Babamın arkadaşları da gelmişti. 6 kişilerdi. Hepsi de babam gibi 180 boylarında, iri yapılıydılar. Bizden daha gösterişli görünüyorlardı. Aralarından ikisi kendi oğullarını getirmişti. İkisiyle de tanıştıktan sonra takımımız tamamlanmıştı. Maça başlayacağımız sırada Barlas beni dürttü ve ağzı açık şekilde babama ve arkadaşlarına bakan Ekin'i göstererek güldü. Anlaşılan hastanelik olacak tarafın biz olacaģımızı fark etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Adım
Action"Bana sonradan pişman olacağınız şeyler yapmayın. Çünkü ben affedecek kadar iyi biri değilim..."