İNTİKAM SOĞUK YENİR

13 17 7
                                    

6 yaşlarında tek başımıza geldiğimiz bu yerde 6 kişi olduk. Son model ve her birimizi ifade eden renk ve modellerde araçlarımızla, kahkahalar atarak çıktık şirketten. Altımız için de aynı rezidanstan alınmıştı dairelerimiz. Her şey olabildiğince güzel, olabildiğince kusursuz düşünülmüştü. Onca uğraşın onca acının meyvesini yeme vakti gelmişti.

Onca acı demişken, üzerinden yıllar geçince, yaşanılan acılar da geçer mi, hafifler mi ya da unutulur mu? Kendi adıma belirtmek isterim ki, kara listemde 5 kişi var. Şirketin özel ekibi. 5 kişi... İsimleri, yüzleri ile her gün-gece gözümün önünde olan o beş kişi. Horoz, Ahmo Sarı, Porsuk ve Uzun... Evimizi basıp anneme ve babama öldüresiye saldıranlar. Onlar uzun süre şirket için çalışan, içlerinde insani hiçbir duyguyu barındırmayan ve yaşamayı hak etmeyen beş kişiydi. Onlar benim ilk hedefim ve ilk işim olacaktı. Önceleri bunu şirket kurallarına aykırı şekilde tamamen bağımsız planlıyordum ama onlar kendi elleriyle benim ekmeğime yağ sürmüşlerdi. Bi gün işin içine daha çok para girdi, menfaat ve çıkarlar değişti. Şirkete ihanet ettiler. Artık her şey şirket kuralları dahilinde gerçekleşecekti. Şirket beni bilerek seçmisti.
Çünkü onlar için harekete geçeceğimi biliyorlardı yanlış yapmaları işimi kolaylaştırmıştı. Bunun için 15 seneden fazla beklemiştim ve içimdeki öfke doruklara ulaşmıştı.

Araçlarımıza bindik ve evimize gitmek icin yola cıktık. Otopark a girmeden önce rezidansın önünde durduk ve bu göz alıcı binayı biraz inceledik. Birbirimize gülümsedikten sonra araçlarımıza binip otoparka girdik ve araçlarımızı park ettik.

Dailerelerimize yerleşmek için valizlerimizi aldık, asansöre doğru ilerledik. Asya ve ben aynı asansöre bindik diğerleri de iki-iki ayrıldı. Asansörde ben 7 Asya 8. Kata bastı. Gayet sakindim, kapı kapanana kadar.

Kapı kapandıktan hemen sonra Asya'nın dudaklarına saldırdım. Özlemle onun dudaklarına kapanmışken Asya ellerini saçlarıma çıkardı. Bir yandan saçlarımı okşarken tatlı bir tecrübesizlikle bana karşılık veriyordu. Kapının acılma sesini duyduğumuzda ayrılmadan çıktık asansörden ve ezbere bildiğim yolu izledik.

Daireme doğru ilerlerken ne o beni, ne de ben onu bırakmamıştım. Fazla özlem doluydum, fazla seviyordum, fazla aşıktım. Bırakmaķ istemek bir yana dursun, aklımdan bile geçmiyordu.

Öpüşmemiz benim dairemde devam etti o gece. Tenlerimiz birbirine karıştı, birlikte olamadığımız tüm günlerin acısını tatlı öpücüklerle harlandırdık. Onun güzelliğinde boğulurken defalarca şükrettim. Tüm güzelliğiyle yanıbaşımda uyurken seyrettim onu.

Hem çok güzel, hem çok zekiydi. Hem çok güçlü hem çok narindi. Duygusaldı da aynı zamanda. O benim ve ben onundum. O kalbiyle, bedeniyle sadece benimdi ve ben tüm kalbimle, tüm bedenimle sadece onundum.

#

İlk haftamızda tüm ekip gönlümüzce gezip, eğlendik, sohbetimiz koyu, kahkahalarımız samimi, kalbimiz temiz, yolumuz uzun, görevler tehlikeli. Hiçbirimiz kendimiz için endişelenmiyorduk hepimiz birbirimizi düşünüyorduk. Gırtlağımızda düğüm vardı derin yutkunuşlar vardı ama dilimiz cesaret vericiydi.

Artık işe koyulma vaktiydi.
Görevler düzenli olarak mail adreslerimize düşecekti. Kimse görevinden birbirine bahsetmeyecek ve işin sonucu hakkında olumlu ya da olumsuz konuşmalar yapmayacaktı. Bunlar her seferinde eğitmenler tarafından bizlere aktarılan bilgilerdi ve hepimiz konuya hat safhada hakimdik. Benim deli gibi sabırsızlıkla beklediğim beşli listem, kişilerin tüm bilgilerini içeren bir dosya ile sonunda tarafıma ulaştı. Gözlerimde şeytani bir sevinç vardı..

Onlar için muhteşem bir son yazmıştım. Birkaç gün boyunca hepsini tek tek izleyip takip etmiştim.
Attıkları her adımı tek tek beynime yazmıştım, beynim benim not defterimdi. Bunun için kaleme ve kâğıda ihtiyacım hiç olmamıştı hiçbir zaman. Yeterli bilgiye sahip olduğum noktada harekete geçmiştim. İlk hedefim Porsuk olacaktı.

Benim AdımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin