Keyifli Okumalar...
"İyilik adına ne yapıyorsam felaketim oluyor; başkaları gibi hainlik etseydim, onlar gibi mutlu olurdum."
Sena Şener - Porselen Kalbim
🦋
Hastaneye ayak bastığımızdan itibaren kokusu etrafımızı sarmıştı. Kötüydü kötü kokuyordu. Hiç bir zaman sevmemiştim hastane kokusunu. Küçüklüğümden beri bağışıklığımın düşük olmasından dolayı sürekli hastaydım. Annem sürekli benimle ilgilenmek zorundaydı. Bundan dolayı ablalarımın kıskançlığına maruz kalıyordum. O yaştaki çocuklar için normaldi tavır almaları. Sert olan anneleri hiç bir zaman onlara sevgilerini göstermiyordu ama aralarına yeni katılan bu kıza gösteriyordu.
Her çocuğun kıskanacağı bir durumdu. Bundan dolayı onları hiç bir zaman suçlamamıştım. Hastane danışmanıyla konuşan annemi bekliyorduk sonunda bilgileri almış olacak ki beni takip edin hareketi ile bizi yönlendirdi. Attığım her adımda midem kasılıyordu. Heyecan karışık bir korku vardı bünyemde. Kafamda dönen bir çok sorun vardı.
Artık buluşma noktasına varmış olmalıydık. Burada bekleyen 4 kişi vardı. Benimle takas edilmiş olduğunu düşündüğüm kıza baktım. Ablalarıma çok benziyordu. Kahküllü siyah ve küt saçlar; burnunda, kaşlarında ve dudağının altında olan piercingleri vardı. Uzun tırnaklarında koyu mat siyah ojeler vardı. Göz altları mosmordu. Motorcu olduğunu tahmin ediyordum. Üzerinde onlara benzeyen bir deri ceket vardı.
Dudaklarında koyu bordo-mor tonunda bir ruj vardı. Tarzı hoştu ve cesurdu bana göre. Sadece göz altları kafamda pek hoş şeyler canlandırmamıştı. Herkes sessizce birbirini inceliyordu. 25 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim takım elbiseli genç bir adam vardı. Daha sonra öz annem olup olmadığı belli olmayan ama fazlasıyla ben dediğim bir kadın vardı karşımda.
Annemle göz göze geldik ve yutkunuşunu gördüm. Esmer ve aile babası olduğunu tahmin ettiğim adam bize yaklaştı. Yaşına göre karizmatik bir havası vardı. Anneme elini uzattı ve "Ben Asım Karavus." dedi. Annemde buna karşılık verdi.
"Ben Tomris Yüksel. Çok memnun olduğumu maalesef ki söyleyemeceğim."
Adam sert çatık kaşlarının ardından derin bir nefes alıp verdi. Bu durumdan memnun olmadığı zaten belliydi onun da. Genç adam kumraldı ve ela gözleri vardı. Kollarını birbine dolamış öylece izliyordu aynı çaprazındaki kız gibi. Gergin bir andı özellikle ablalarım dik dik aileye bakıyorlardı. Fazla nazik bir şekilde oturan ve benim ileriki yaşlarımı yansıtan kadına baktım. Sert bakışları ve dik çenesiyle annemi izliyordu.
"Tomris Hanım. Emin olun hiç birimiz bu durumdan memnun değiliz. Kimse yıllar boyu baktığı çocuğun aslında çocuğu olmadığını öğrenmek istemez. Aynı durumdayız emin olun!"
İnci gibi dişleri ve düz dudaklarında olan nude tonlarında ki rujla fazla güzel gözüküyordu. Tam bir hanımefendi denebilirdi. Annemin tembih ettiği gibi hiç birimizden çıt çıkmıyordu. Ablalarım sadece el ele tutuşmuş ve çevreye kötü bakışlar atmakla meşguldüler. Benimle karışan kızın canının sıkıldığını düşünüyordum sürekli ofluyor ve saatine bakıyordu. Bir yere yetişicek olmalıydı her ne kadar önemli bir yer olsa da şu durumdan ne kadar önemli olabilirdi ki?
"Anlıyorum. Aslında her şey ortada adını bilmediğim hanımefendi."
"Adım İnci. İnci Karavus Tomris Hanım. Hemen teste geçsek fazlasıyla iyi olur."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neva
ActionNeva annesi ve ablalarıyla son derece sıradan bir hayat sürmektedir. Geleceğin bizlere ne getireceğini bilemediğimiz gibi geçmişin de neler getireceğini bilemeyiz. 17 yıl öncenin günahları bir mektupla ortaya çıktı. Geçmiş tüm günahları gün yüzüne ç...