Keyifli Okumalar...Lütfen Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın...
"İnsan bazen bildikleriyle değil, bilmedikleriyle mutlu olur."
The Anxiety - After you cry
🦋
"Her mükemmel varlığın ardında da mutlaka bir trajedi vardır. Sanki en sıradan çiçeğin açması için bile dünyanın şiddetli doğum sancıları çekmesi gerekiyordu."
Okuduğum kitabın bu satırları beni derinden sarsmıştı. Şuana kadar giden düzenli hayatım aslında başka birininmiş. Kulağa ne kadar da gülünç geliyordu. Yaşadığım hayat bir başkasınınkiydi onun ki ise benim. Kalbimde yıllardır biriken cam kırıkları birer birer batıyordu. Yıllardır süren sessizliğimin acısı boğazımı yakıyordu. Mükemmel bir düzende giden hayatım altüst olmuştu. Beynimin içini kemiren binlerce düşünce vardı. Kime güvenemem gerektiğini bile bilmiyordum sanırsam.
Hastaneden çıktığımızda kimse konuşmamıştı sadece Asım Bey anneme bizi arayacağını söylemişti. Annem o ise ne bana bakıyor ne de konuşuyordu. Araba yolculuğumuz eve varana kadar böyle sürdü. Ölüm sessizliğiyle birlikte öylece eve vardık. Yorucu bir gündü, ruhen çok bitkindim. Her şey üst üste gelmişti. Öyle ki zihnim sancılanıyordu. Eve girişimiz bile sessiz bir şekildeydi. Oturma odasına girdiğimizde kapının sesini duyduk. Lale ablam tam kapıya doğru gitmişti ki annem onu eliyle durdurdu. Sonra kapıya doğru kendisi yürüdü ve açtı. Karşımızda ki kişi babamızdı. Yani onların babasıydı. Bizi soyadından bile mahrum eden adamdı. Üçümüzde annemin soyadını taşıyorduk. Bizden her şeyini soyutlamıştı.
Oğuz Yılhan.
Annemin en büyük hayal kırıklığı olan adam cam gibi olan mavi gözleri ile bize bakıyordu. Yorgun gibiydi omuzları çökmüştü. Annem onca hayal kırıklığını ona yaşatan adama öylece bakıyordu. Dümdüz bir suratla bakıyordu. Leyla ablam ise onun şefkatine en çok ihtiyacı olan kişiydi. Yıllarca sadece saçlarını okşaması için gözlerinin içine bakmıştı ikisi de. En sonunda bizi terk edip gittiğinde saçlarını kesmişlerdi birlikte. O zamanlar onlar 9 ben ise 7 yaşındaydım. Annem için bir işkence olsa da ikisinin saçını da kesmişti.
Hala kısaydı saçları.
"Ne istiyorsun Oğuz!?"
"Sadece konuşmak istiyorum Tomris. Sadece bu olaylar hakkında konuşmak. İzin ver her şeyi başından anlatayım."
Annem histerik bir gülüş sundu.
"Neyi anlayacaksın lan!? He! Rahmimde büyüyen bir çocuğu başka bir çocuğa nasıl değiştiğini nasıl anlatacaksın!?"
Annemin sinirli bir şekilde göğsüne vurmasıyla derin bir iç çekti. Bu sahneyi sadece gözlerim dolu bir şekilde izliyordum. Gözyaşlarım her an akmaya hazırdı. Yüzü çökmüştü, göz altları morarmıştı. Yıllarca sevgisinin kırıntılarıyla beslendik. Sonra o kırıntıları da kesti ve bizi kalbimizde büyük oyuklarla baş başa bıraktı.
"Tomris! İşlerin ne kadar ciddi olduğunu bilmiyorsun!? Konuşalım çocuklar olmadan önce biz konuşalım."
"Annemizin bizden gizlisi saklısı yok! Ne anlatıcaksan anlat sonra da siktir ol git! Nasıl olsa sen gitmeyi iyi bilirsin!?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neva
ActionNeva annesi ve ablalarıyla son derece sıradan bir hayat sürmektedir. Geleceğin bizlere ne getireceğini bilemediğimiz gibi geçmişin de neler getireceğini bilemeyiz. 17 yıl öncenin günahları bir mektupla ortaya çıktı. Geçmiş tüm günahları gün yüzüne ç...