Keyifli Okumalar...
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen...
"...bu hayatta başımıza gelen tüm kötülüklerin insanların zorbalığından kaynaklandığı gün gibi açık değil mi?"
Kendimden Hallice - Böyle Gitme
🦋
Buraya geldiğimden beri yaşadıklarımı düşünüyorum da inanılmaz şeyler bunlar. Konağın kocaman ve yeşillikler ile dolu bir bahçesi vardı. Bahçeyi gezerken rahat bir hamak görmüştüm. Bu hamak kimindi bilmiyordum ama pek de umursadığım söylenemezdi. Karavuslar gözlemlediğim kadarıyla oldukça tuhaf bir aileydiler. Sır küpü desem yersiz olmazlardı. Yengelerden öğrendiğim kadarıyla 2 abim daha varmış.
2. abim Cesur bir üsteğmenmiş, en büyük abi ise eski bir askermiş hem de yüzbaşıymış ama bırakmış. Yengeler ise bunun nedenini sorduğumda birbirine bakıp zamanı gelince öğrenirsin dediler. Melike yengenin en büyük oğlu zamanında bir çatışmada şehit düşmüş. Eşi Hafız Bey amca ise gaziymiş bacağında oluşan sakatlık nedeniyle askerliği bırakmak zorunda kalmış.
Hafız Bey anladığım kadarıyla oğlunu şehit verdikten sonra üstüne birde askerliği bırakmak zorunda kalınca iyice içine kapanmış. Kimseyle konuşmaz görüşmez olmuş. Eşiyle bile arasına mesafe koymuş. Melike yenge bunları anlatırken gözleri dolu dolu olmuştu. Asım Bey ise ailedeki çoğunluğun asker olmasına rağmen inşaat mühendisi olmuş. Eğitimini Hollanda'da almış. Ülkesine döndükten sonra da kardeşleri yardımıyla bir şirket kurmuş. Şirket ailenin tanınırlığı sayesinde büyümüş bir bakıma aslında.
Yengelerin anlattığına göre ayrıca en küçük öz abim Emre'de şuan Hollanda'da inşaat mühendisliği alanında eğitim alıyormuş. Bu olayın altında da bir şey olduğunu tahmin ediyordum çünkü yengeler onu anlatırken iflah olmaz biri olduğunu kavgadan ve bir çok tehlikeli ise bulaşmış olduğunu söylüyorlardı. Kısacası serserinin tekiymiş.
"Şştt!" Hamakta gözlerim kapalı bir şekilde duruyordum ama duyduğum sesle yerimden irkildim. Kafamı kaldırıp gelen kişiye baktığımda kolları göğsünde bağlı bir adet çatık kaşlı Ateş duruyordu.
"Yalnız orası benim yerim."
"Üzerinde burası Ateşin yeridir diye bir şey yazmıyordu."
"Aslında buranın benim yerim olduğunu herkes bilir yabancı."
Alaycı bir ifadeyle söylediği şeyler nedendir bilinmez kalbimi kırmıştı. Yalnızlığım bir kere daha yüzüme çarpmıştı. Ablalarım bir kaç kere arasa da annem o günden sonra bir daha aramamıştı. Sanırsam öz kızıyla mutluydu. Hamakta yavaşça indim.
"Al yerini başına çal be!"
"Bana bak kızım düzgün konuş!"
"Konuşmazsam!?"
"Konuşmazsan eğer sarı kafanı arkanda duran ağaca yapıştırırım ve öylece kalırsın. Duydun? Güzel. Şimdi geri çekil huzurumdan."
Bunları söylerken hamağa iyice yayıldı. Sinir herif! Gerizekalı kunduz!
"Bana bak kunduz! Asıl ben senin o kunduz suratına yumruğumu bir geçiririm o zaman görürsün."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neva
AcciónNeva annesi ve ablalarıyla son derece sıradan bir hayat sürmektedir. Geleceğin bizlere ne getireceğini bilemediğimiz gibi geçmişin de neler getireceğini bilemeyiz. 17 yıl öncenin günahları bir mektupla ortaya çıktı. Geçmiş tüm günahları gün yüzüne ç...