1. BÖLÜM: Alışılmadık Normaller

496 60 375
                                    


Çok Sevgili Hayaletlerim , bölümü okuduktan sonra oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfen... ve şarkıyı açıp okursak daha da eğlenceli olur ponçiklerim..... İlk dört bölüm kısa ve sıkıcı olabilir; yazma sürecimde aksaklıklar olduğundan. Bu yüzden ilk bölümden açıp kapatmayın lütfen hikayeyi devamını getirin yanılmayacaksınız. 

           Bana ulaşabileceğiniz adresler;

Instagram: aew.lya

Twitter: aew.lya

1.Bölüm: Alışılmadık Normaller

Adele, Lovesong    

" Hayattaki en büyük hata normal olmayana alışmış kalplerle bağ kurmaktır."

8 YIL ÖNCE, ŞUBAT 

Hava her zaman olduğu gibi kasvetli ve akıl almaz derecede yağışlıydı. Ben buna aldırmadan  dalgaların ahenkli çarpışıyla  yıkanmış  kumsalda oturmuş bir başıma  müzik dinliyorum. Bu bana bir çeşit terapi gibi gelmeye başlamıştı, her gece gördüğüm kabuslardan sonra ruhuma iyi gelen tek şey okyanusun  kokusuydu çünkü.

Kendimi tam müziğe kaptırdığım sırada arkamdan bağıran annemin sesini duydum, "Sevda yine mi buradasın? Yeter ama hasta olacaksın!" diye kızgınlığından ödün vermeden söyleniyordu. "Tamam anne geliyorum." diyerek siyah arabaya doğru yaklaştım. Annem kaşlarını çatarak. "Hadi bin arabaya daha fazla üşütme, seninle uğraşamam." dedi. Arabaya bindiğim anda kemiklerim sıcakla birlikte gevşedi.  

Eve gelmiştik nihayet, kendimi tüm gözlerden uzak hissettiğim tek yer evimdi. Tam odama doğru giderken babam "Sevda, kızım üstünü değiştir aşağıya gel." dedi Tamam  dememe fırsat kalmadan babam ortadan kaybolmuştu. Eminim ki annemin yanına gitmişti ve bana kızmaması için onu sakinleştirmeye çalışıyordu, hasta olmamalıydım değil mi? 

Aceleci adımlarla odama çıktım. Kapıyı açtım ve kendimi aniden tam karşımda duran yatağın üzerine fırlattım. Odam o kadar da iç açıcı değildi, her yer simsiyahtı daha çok kasvetli bir odaydı. Odam daha çok kitaplar ve kalemlerle doluydu, ve bu benim çok hoşuma gidiyordu sanki onlar olmasa hayatımın bir anlamı olmayacak gibi. Ve kalemlerim, onlar bana kim olmak istediğimi hatırlatan şeyler, hangi kalemi alsam elime farklı bir ben doğuyor sanki. Hayatım boyunca sesi ve  resim yeteneği güzel olan insanlara özendim çünkü bunlar benim asla sahip olamayacağım şeylerdi. Canım sıkıldığında elime kağıt  kalem alır geçer bir köşeye şiir yazarım ama hiçbiri içime sinmez. Öznesi olmayan bir şiir neden sevilsin ki zaten.

"Sevda hadi seni bekliyoruz." bu ses babama aitti düşüncelere dalıp aşağı inmem gerektiğini unutmuştum "Hemen geliyorum siz başlayın." dedikten sonra elimi kıyafet dolabıma attım aceleyle siyah pijama takımımı giydim üzerinde çizgi film karakterleri vardı. Aynada uzun uzun kendime baktım esrar çekmiş gibi durduğuma yemin edebilirdim, çok kötü bir haldeydim. Beyaz tenliydim, siyah saçlarım vardı, cılız bir kız değildim ayrıca.

Terliklerimi giyip hemen aşağı indim, sofraya oturmuşlardı ama yemeğe başlamak için beni beklemişlerdi anlaşılan. Fazla bekletmeden bende sofraya oturdum. Kimseden ses çıkmıyordu, sessizce yemek yiyorduk ta ki babam "Bu sabah senin adına bir kargo geldi kızım." deyip bana dönene kadar. Çatal elimde hala yemek yiyordum hiç merak etmemiştim doğrusu. Çünkü  kimden, daha doğrusu kimlerden geldiğini tahmin etmem zor değildi.

DERİNDEKİ İZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin