20.BÖLÜM: Vitrindeki Aşklar

46 11 0
                                    


Bana ulaşabileceğiniz adresler;

Instagram: aew.lya

Kitaplarıma özel açılan hesap, mortemluna

Twitter: aew.lya

20. BÖLÜM: Vitrindeki Aşklar

Emircan İğrek, Ali Cabbar

Emircan İğrek, Zelzele Hanım

Taylor Swift, Cardigan


"Bazen sevdiğini göstermek yetmez, söylemekte gerekir. Ya sevilen körse?"


Gözlerini kapat ve temiz bir nefesi kabul et ciğerlerine. Ve dinle beni, dikkatlice.

Gece boyu sınava çalışıyorum, içimde süregelen bir korku başarısızlığa karşı. Ertesi gün art arda üç sınava giriyorum. O kadar doluyum ki tesadüf bile karşıma çıkarsa seni dönüp bakmaya mecalim yok yüzüne. Sınavlar bitmiş son derslere yaklaşıyoruz. Gün boyu hiçbir şey yememişim, en son elimde çikolata öylece durmuş karnımı doyurmaya çalışıyorum. Bir yandan sınav soruları tartışılıyor. Üzerimde birazdan gireceğimiz fizik dersinin sıkıntısı var. Sonra bir anda iki çift göz giriyor sınıf kapısından içeriye. Gözlerime teğet geçerek arka sıraya gidiyorsun. O an unutuyorum her şeyi, ama aklımda tek bir soru; Neden buradasın?

Biliyorum sen gelmezsin bu kata, bu sınıfa. Biliyorum kimseyle de konuşmazsın. Arkadaşlarım sohbete devam ediyor, duyuyorum ama inan ki senin gözlerine bakmaktan anlayamıyorum ne konuştuklarını. Sende konuşuyorsun, benden başkalarıyla. Kalbimin atışlarını duyuyorum çok yakından. Neden geldiğini düşünüyorum, bir tarafım, "Tüm gün karşılaşmayınca merak mı etti," diyor. Bir tarafım "Saçmalama seni tanımıyor bile," diyor.

Sonra tatlı bir gülümseme ve kaçak bir bakışla sınıftan çıkıyorsun. Aklım aklına emanet kalıyor o vakit, dilim damağım kuruyor. Bir şeyler hissediyor musun varlığımla ilgili bilmiyorum. Ama seni hissediyorum. Hoca sınıfa girdiğinde uyumaya başlıyor herkes, dimdik oturuyorum ve dersi can kulağıyla dinliyorum içimdeki kelebeklerle. Katlanılmaz fizik dersini bile katlanılır kılıyor iki dakikalık seni hissedişim.

Bu sevincim belki'lere, belki anlamışsındır diye...

Peki şimdi söylesene insan belirsizliklere böyle tutulur mu? Varlığını bile bilmeyen biri için bu kadar yanar mı insan?

Günlerdir eve kapanmış ders çalışıyordum. Her yer test kitaplarıyla doluydu. Gerçeklerin ortaya çıkmasının üzerinden zaman geçmiş ve ortalık sakinlemişti. Babam ikizimin kaçırılmasından sorumlu olan herkesi hapishaneye tıkmıştı. Annemin yüzünden gülümseme hiç eksik olmuyordu. Fakat Büşra daha idrak edememişti çoğu şeyi. O gün evin bahçesinde şaşkınlıklar yaşanmıştı ve dağılmıştık; olanları sindirmek için. Büşra ile konuşamamıştık daha. Fakat en kısa zamanda yüz yüze geleceğimizi biliyordum.

Saçlarımı ensemde topladım, Tarık duştaydı ve bende salonun ortasındaki masada sorularla cebelleşiyordum. Aynı soruya bilmem kaçıncı bakışımdı ve hala çözememiştim. Her türlü formülü denemiştim oysa... Sinirle dişlerimi dudağıma geçirdim ve son kez olmasını umarak sorunun üzerindeki işlemleri sildim. "Bak, seni çözeceğim ve anlaşacağız. Tamam mı?" diye söylendim kendi kendime.

DERİNDEKİ İZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin