19.BÖLÜM: Nar Baharı Aylar.

48 11 0
                                    


Bana ulaşabileceğiniz adresler;

Instagram: aew.lya

Kitaplarıma özel açılan hesap, mortemluna

Twitter: aew.lya


19.BÖLÜM: Nar Baharı Aylar.


Hirai Zerdüş, İki Günlük Dünya

Kaldı 8, Yanında Uyansam

Alexandra Savior, But You



"Bazı yaralar acıtır, kanatır; izini kalbe bırakır."


Geçmiş

5 Temmuz ve 5 Temmuzu 6 Temmuza bağlayan gece.

Bulutların gökyüzünü teğet geçtiği, güneşin yeryüzünü kavurduğu bir gündü. Nar çiçekleri açmıştı her yerde. Sıcaklık o kadar fazlaydı ki İstanbul daha önce böyle bir sıcaklığa şahit olmamıştı. Sıradan aileler bu sıcaklığı dindirmek için sahillere akın etmişlerdi. Denize girip çıkan çocuklar, zırıl zırıl ağlayan pişik olmuş bebekler, beyaz sahil örtüsünün üzerinde karpuz kemiren diğer insanlar... İstanbul'un güncel özeti buydu.

Fakat o aile...

Göker ailesi...

Onlar birlikte bir şeyler yapmayı seven bir aile olmamıştı hiçbir zaman. Eski köşkün içinden ses çıkmazdı dışarıya. Ne bir gülüş sesi, ne de bir eğlence. Öznur Göker ailenin tek kızıydı ve her zaman el üstünde tutulan olurdu. Babasına o kadar hayrandı ki genç kız , ileride babası gibi olmak istiyordu; güç sahibi. Ve bu güç için her şeyi yapmaya hazırdı. Asaf Göker ailenin büyük erkek çocuğu, dik başlıydı ama bu dik başlılığının sökmediği insanlar da vardı tabi; babası gibi. Tarık Göker ailenin küçük çocuğu, herkese karşı geleni, annesine karşı yelkenleri suya indireni, ve en çokta babasından sevgi görmeyeniydi, ablası ve abisi sevgi görmüşlerdi ve azıcıkta olsa babalarına karşı bir şeyler hissediyorlardı. Ama Tarık... O babasına tek bir duygu besliyordu, kin.

Fazıl Göker ailenin sözde babasıydı. Hastaneleri olan ünü beyin cerrahı. Fazıl Göker bu ailenin bir arada olmasına engel olan tek bağdı Fakat o koptuğunda bütün ailede kopardı. Çünkü Fazıl Göker ardında iz bırakmayı sevmezdi. Mutluluk izleri olsa bile... Hep menfaat için hareket ederdi. Çocukları da dahil, onları sevdiğini hissettirirdi çünkü ileride işine yarayacaklarını bilirdi. Fakat menfaat için bile olsa bağ kurmadığı tek biri vardı, Tarık...

Onunla konuşmaları bile saniyelik 9olurdu, sırf kendinden daha güçlü biri olduğunu bildiğinden nefret ederdi oğlundan. Yapma dediği şeyleri yapması, sus dediğinde konuşması, konuş dediğinde susması ve en çokta annesine olan bağlılığı yüzünden nefret ederdi Tarık'tan. Çünkü Fazıl Göker hiçbir zaman koşulsuz sevgiye inanmazdı ve Tarık'ta da bunu görüyordu.

DERİNDEKİ İZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin