selamssss
iyi okumalar⛓
~~~~
"Hayır, çiçeği biraz kaydır. Boğazına kadar sokmuş gibi duruyorsun." ağzımdaki çiçeği biraz yana alırken onay bekleyen bakışlarımı Felix'e diktim.
"Evet sonunda. Hadi bir daha alalım burayı." benden daha mükemmelliyetçi olduğundan benim bile beğendiğim dansı bir türlü beğenemiyordu. Ki ben çok çok zor memnun olan bir insandım.
"Lix, sakin ol biraz. Çocuğu iyice strese soktun. Ne güzel oldu işte. Tamamen hazırsın bro." Changbin cümlesinin sonunda bana dönerek baş parmağını kaldırırken onaylayan bakışlara sahipti.
Ona bir gülümseme atarken Felix'e döndüm. Kararsız bakışları ikimizin üzerinde geziniyordu. Dudaklarını moralinin bozulduğunu belli edecek şekilde büzerken yanına koştım.
"Hey Felix! Heyy neşelen biraz!" hoplaya zıplaya yanına giderek kollarımı ona sardığımda bana gülümsemeye çalıştı.
(aklımda hyunjin'in hey felix deyişleri dönüyor lfjdod)
"Sadece en iyisini yap ve kendine bir sponsor bul istiyorum. Dans konusunda en iyisisin, sesin desen ayrı güzel. Kendini tanıtma şansın bu. Bilmiyorum ilk başlarda sakin olmanı istedim ama düşündükçe bana da çok önemli gelmeye başladı." anlayışla kafamı sallarken gülümsüyordum.
"Benim için uğraştığını bilmediğimi mi sanıyorsun? Senin yüzünden stres falan olmuyorum tamam mı? Aksine kendimi oldukça hazır hissediyorum. Bu gece orayı yıkacağım." evet, gösteri günüm gelmişti ve ben neredeyse iki haftadır full odak buna hazırlanıyordum. Özellikle Felix tüm bu zamanda bana yardımcı olmuş, eksiklerimi tek tek halletmemi sağlamıştı.
Tamamen hazırdım. Heyecanım yerini özgüvene bırakmıştı. Karşımda kim olursa olsun tüm inancımla dans edebileceğimi biliyordum. Felix farkında olmadan beni güçlendirmişti.
Jisung kapıyı çarparak içeri girene kadar sımsıkı sarıldığım Felix, gülümseyerek benden ayrıldığında etrafına neredeyse ateş saçan Jisung'a döndü.
"Ne oldu?" ciddiyetle sorduğu soru Jisung'un hızla kendisine dönmesine neden olunca Felix, karşılaştığı bakışlardan olsa gerek biraz geriledi.
"Jisung, korkutma bizi. N'oluyor amına koyayım?" derin derin nefesler alan Jisung, bir müddet sakinleşmeye çalıştı. Başarılı olması fazla uzun sürünce boğazımı temizledim. Bütün gün sakinleşmesini bekleyemezdim sonuçta, gitmem gereken bir gösteri vardı.
"O, o ibne Seungmin'i bir kaşık suda boğacağım. Anasından doğduğu güne lanet edecek, o kadar hayattan bezdireceğim onu. Adi şerefsiz! Kim olduğunu sanıyorsa? Çok güzel bir dersi hak etmişken bunu ona verecektim. Minho araya girmeseydi!" her cümlesinde sesi yükselirken şaşkınca ona baktım. Seungmin, Minho'nun en yakın arkadaşlarındandı. Jisung, onu başlarda çok severdi. Oldukça fazla vakit geçirirlerdi hatta.
Aniden araları bozulduğunda Jisung asla onun adını anmamızı bile istemez olmuştu. Ne yaşadıklarını hiçbir zaman öğrenememiştik. Sormaya da hep korkmuştuk açıkçası. Şu anki öfkesinin sebebinin Minho'yla ilgili olduğunu sanıyordum ancak ağzından çıkanlar kaşlarımın havalanmasana neden oldu.
"Neymiş, sen değil Minho o davete gitmeyi hak ediyormuş! Sadece dış görünüşün yüzünden ilgi çekiyormuşsun. Arkadaşların dışındaki insanlara kasten soğuk davranıp havalı görünmeye çalışıyormuşsun! İnanabiliyor musunuz? Hyunjin başarılı falan değilmiş, balon diyordu sana ben yanlarından geçerken!" öfkesi daha da artan Jisung odanın köşesinde kalan sandalyeye bir tekme savurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Lights | Hyunchan
Fanfiction(KISA BIR SURE ARA VERILDI.) Hwang Hyunjin, koreografisindeki eksikliği tamamlamak için Bang Christopher Chan'a ihtiyaç duyar. yan shipler: minsung, seungin, taekook, changlix. #1 chan #1 christopher #1 hyunchan #3 straykids #2 dance #36 taekook