16

785 95 104
                                    

selammm

sonunda bitti ya

iyi okumalar⛓⛓

~~~~

Ertesi gün sarmaş dolaş uyandıklarında kendini geri çekmeyi başaramayan Hyunjin, sakince Chan'ı ve yüzündeki yastık izinin ona ne kadar yakıştığını düşündü.

Bu sıralar gereğinden fazla yakınlardı ve Hyunjin çoğu zaman birbirinin dibine girdiklerini bile fark edemiyordu.

Samimiyetten ayrı olarak bir tensel çekimleri vardı ki zaten en büyük sorun burada başlıyordu.

Bir ilişkileri olmadığı düşünülürse aralarındaki çekim kötü sonuçlar doğuruyordu. Chan'la fuckbuddy olmak Hyunjin'in tercih edeceği şeyler arasında değildi. Çok kez ucundan döndükleri olay sadece bununla adlandırılabiliyordu çünkü Hyunjin duygularından hiç emin değildi.

Ondan hoşlandığını düşünmüyordu. Muhtemelen sadece vücudu hoşuna gitmişti. Aralarındaki rekabet de ona daha çok çekilmesine neden olmuştu ama olay bundan ibaretti ona göre.

Şimdi nasıl davranması gerektiğini bile bilmemek iyice gerilmesine neden oluyordu. Neredeyse aralarının düzelmesine üzülecekti.

"Ne yapmam gerek?" kendi kendine mırıldandı ve Chan'ın yüzündeki küçük saç tutamını ittirdi.

"Sorunu benimle paylaşman yeter bence?" Chan uykulu uykulu mırıldanarak gözlerini araladığında Hyunjin hızla elini çekti.

"Şey, yüzüne saç gelmişti de rahatsız olursun diye şey ettim!" uyandırdığı için mahçup hissediyordu. Dediğini duymazdan gelme fırsatı da elde etmiş olduğundan hızla açıklama yaptı.

"Sorun değil, zaten uyanıktım." Chan göz kırparak gülümsedi. Onun bu telâşlı halleri hoşuna gidiyordu.

Hyunjin'in aksine Chan, duygularından da etkilendiği şeylerden de emindi. Daha ilk gördüğü an Hyunjin'in büyüsüne kapıldığını biliyordu. Bundan rahatsız olduğu da söylenemezdi. Yine de bir şeylerin netleşmesi gerektiğinin farkındaydı.

Hyunjin, düşünceli bakışlarının arkasından Chan'a odaklanabildiğinde elini tekrar saçına attı.

"Saçların çok yaramaz." kendi kendine söylenir gibi demişti. Chan gülerek saçlarındaki elleri tuttu ve ikisine de birer öpücük kondurdu. Hyunjin, yaşadığı şeyin şokuyla elini hızla çekti.

Şey gibi hissetmişti... Sevgi dolu.

"Saçlarımı ben de sevmiyorum." Chan, çocuğun yüzündeki gergin ifadeyi görünce konuyu dağıtmaya karar verdi.

"Ben sevmediğimi söylemedim, çok güzeller. Ama biraz dağınık bir stilleri olduğunu kabul etmelisin." muzip bir ifadeyle konuşarak yataktan kalkmaya yeltendi.

Sadece yeltenmişti çünkü onun aksine Chan, henüz kalkmak istemiyordu.

"Biraz daha uyuyalım!" çocuk gibi mırıldanıp Hyunjin'e sıkıca sarıldı.

"Sana kalk dememiştim zaten Chan, ben kalkıyorum." verdiği cevap Chan'ın keyfini kaçırsa da bozuntuya vermedi.

"Birlikte uyansak ne olur sanki?!" Hyunjin, her ne kadar tepkisiz kalmak istese de onun bu hallerine gülmeden duramadı.

"İyi biraz daha yatalım madem, zaten Changbin domuz gibi uyur." Chan'ın kendisine sıkıca sarılmasına müsaade ederek kafasını onun boynuna gömdü.

Huzurlu hissettiğinin bilincinde tekrar uykuya daldı.

~~~~

"Ev halkı, uyanmayı düşünüyor musunuz?!" Felix odaların kapılarını açarak bağırmaya devam ederken Chan da ilk defa uykusunu almış bir şekilde gözlerini açtı.

Red Lights | HyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin