14

934 106 146
                                    

Sabah, Felix'in bağrışlarıyla uyanırken yastığı kafama bastırdım.

"Changbin, salak mısın amına koyayım ya?! Kalk şuradan, git Hyunjin'i çağır!" sinirle söylenen Felix'e aynı şekilde karşılık veren Changbin'in yaklaşan sesiyle kaçışımın olmadığını bilerek gözlerimi açmaya çalıştım.

"Uyansana lan, akşam oldu!" Changbin, üstüme atlayarak konuşunca canım acımasa da bağırdım.

"Felix, koş! Changbin beni eziyor!" Felix kapıdan görünürken elini götüme atan Changbin masum bakışlar atmaya başlamıştı bile.

"Alakası yok!"

"İkiniz de beş dakika içinde mutfakta olun!" ikimizi de takmayan Felix mutfağa geri dönerken Changbin iç çekti.

"Bayılıyorum bu hallerine!"

~~~~

Kahvaltıda, Chan'la konuştuklarımızı Changbin'e de hızla anlattım. O da en az benim kadar şaşırıp kalmıştı. Yemek boyunca da bu konu üstünde konuşmuştuk.

Changbin de Felix'e katılmıştı. Şu anlık Chan'a güvenmemin daha doğru olacağını savunuyorlardı ki itiraf etmek gerekirse ben zaten en başından inanmıştım.

"Şu yarım kalan parça var ya, onu Chan'la mı hazırlasam diyorum. Şarkının aurasına uyuyor sanki." soran bakışlarım ikisinin üzerinde gezinirken Felix sırıttı.

"Şarkının aurasına değil de senin yanına sadece o uyar gibime geliyor." göz devirerek kafasına zeytin attım.

"Az daha abart!" gülüşlerinin arasında konuştu.

"Yalan olmadığını biliyorsun."

~~~~

Changbin ve Felix yol boyu kavga etse de sonunda okul bahçesine girdiğimizde Jisung'u her zamanki yerimizde uyurken bulduk.

İşin garibi hemen dibindeki sandalyede Minho oturuyordu ve Jisung'un fotoğraflarını çekmekle meşguldü.

"Kolay gelsin!" sandalyeyi gürültülü çekmem üstüne irkilen Jisung, gözlerini üstümüzde gezdirdi. Minho'da duran bakışları elindeki telefona kayarken ne yaptığını anlamış gibi bakıyordu.

"Hayır Minho, o kayıtta yer almayacağım." Minho, muhtemelen yakalanmamış olmanın verdiği rahatlıkla derin bir nefes verdi.

"Peki, şu anlık ısrar etmeyeyim." kaş göz yaparak bizi susturabileceğini sanmış olacak ki kendini şekilden şekile soktu.

"Biz de tam Minho'ya neden fotoğrafını çektiğini soruyorduk." Felix'in meydan okuyan bakışları Minho'nun üzerindeydi.

Suç üstünde yakalanan Minho da açıklama yapmak için Jisung'a döndü.

"Çok güzel çıktılar ama. Sosyal medyada paylaşmak istersin diye çekmiştim." gülümseyerek fotoğrafları Jisung'a göstermeye başladığında tepkisiz kalmaya çalışan arkadaşımın yüzündeki sırıtmayı nasıl sakladığına gülerek masaya oturdum.

"Ne kadar da düşünceli biriymişsin Minho. Her gün bizi şaşırtmaya devam ediyorsun." Minho sırıtarak göz kırptı ve sandalyesini Jisung'unkine yaklaştırdı.

~~~~

Yaklaşık yarım saat masada takıldıktan sonra derslere dağıldık. Keyfim uzun zaman sonra ilk defa bu kadar yerindeydi. Islık çalarak girdiğim sınıfta yalnızca Chan'ı görmek kaşlarımın havalanmasına sebep oldu.

"Ortak dersimiz olduğunu bilmiyordum." ona doğru yürürken arkamdan gelen kalabalığa gözlerini çeviren Chan derin bir nefes verdi.

"Ortak dersimiz var ama bu değil! Kimse gelmeden seninle biraz yalnız kalırız diye düşünmüştüm." kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken üstümüzdeki bakışların bilincinde ona yaklaştım.

Red Lights | HyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin