Red Lights | Hyunchan

5

selamlarrrr

umarim begenirsiniz

iyi okumalar⛓⛓

~~~~

"Bu kadar yükseldiğinizi görünce sonuncu falan oldum sandım. Alt tarafı bir rakibim var arkadaşlar." gözlerimi kalabalığın üstünde gezdirirken oldukça rahattım. En başından beri istediğim buydu. Benimle gerçekten yarışabilecek güçlü bir rakip. Eh, şimdi sahiptim de. Bundan sonra yapmam gereken tek şey onu geçip liderliği bir daha kaptırmamak olduğundan daha çok çalışmam gerektiğini biliyordum.

"O halde bir sonraki ay başta göreceğimiz isim sen olacaksın. Yanlış mı anlıyorum?" daha önce duymuşum gibi hissettiğim bir ses, tam arkamdan gelince oraya döndüm.

Sarışın, geniş omuzlu, oldukça da güzel giyimli bir çocuk bana bakıyordu. Hemen arkasında yine sarışın ve en az yanındaki kadar yakışıklı bir çocuk duruyordu. Gözlerimi, tanıdık gelen çocuğa diktiğimde hafızamı zorladım. Yüz hafızam zayıf olduğundan biraz incelemem gerekti. Ancak durumu anlamış olacak ki bana doğru gelerek konuşmaya başladı.

"Geçen gece. Lavaboda karşılaşmıştık hani?" sözleri biter bitmez etrafta fısıltılar başlarken ben hangi lavaboyu kast ettiğini anlamış ve ağzımı biraz açmıştım.

"Ah, o sarışın. Şimdi hatırladım." gevşekçe konuşurken diğer sesleri duymazdan gelmeye çalışıyordum.

"Tuvalet ne alaka?"

"Acaba biriyle sevişirken mi yakalandı?"

"Belki de seviştiği kişi tam karşısındadır."

"Birazdan kocası da dersin, az daha abart."

Konuyu çektikleri saçma sapan şeyler kaşlarımı çatmama neden olurken çocuk tekrar konuştu.

"Evet, Hyunjin. Hatırlama faslı da bittiğine göre, kaldığımız yerden devam edelim." laubali tavrı daha da sinirlenmeme neden olurken bu elemanı çok da sevemeyeceğimi fark ettim.

"Nerede kalmıştık?" ben de ona yaklaşmaya başladığımda iki düşmanmışız gibi hissettim. Sanki o rakibi olmasından memnun değilmiş gibi...

"Bir sonraki ay diyorum. Beni geçecek misin? Az önceki konuşma bunu düşündürdü." artık aramızda küçücük bir mesafe vardı. Burun buruna gelmek beklediğim bir şey olmasa da gözlerim gamzesine kaymasın diye uzun bir çaba harcamam gerekti.

"Yani, ben kendine güvenen, iyi bir dansçıyım. Daha önce birinci olduysam yine olabilirim değil mi? Bu seni rahatsız mı etti?" iddialı bakışlarımla gözlerinin en içine baktım. Bunu nasıl yaptığımı bilmesem de, kendime güvendiğimi hissetsin istedim.

"Aksine, bir rakibimin olması hoşuma gider. Daha önce nasıl dans ettiğini gördüğüm bir rakip üstelik." şaşkın bakışlarım gülmesine neden olurken bu kez gamzesine baktım.

Çok bile dayandın Hyunjin.

"Ve merak ediyorsan söyleyeyim. Dansını beğendim. Kendini dansa gerçekten verdiğini gördüğüm nadir insanlardansın. Fakat bu, benim için sıradan bir yarış olsun istemiyorum." Gözleri, gözlerime kilitlenmiş bir şekilde baktı bir süre. Anlık olarak aşağı indirdiği bakışlarını hemen toplayıp tekrar bana döndüğünde ise konuştu.

"Ortaya bir iddia atıyorum. Birinci olan kişi diğerinin istediği herhangi bir şeyi  yapmak zorunda olacak. Ben baştan açık çek veriyorum. Ne istersen yapacağım." ne kadar mantıklı bir şey olduğunu tartma gereği bile duymadım. Çünkü ben kazanacaktım. Ne olursa olsun, ucunda bir iddia olmasa da ben kazanacaktım.