selamm bir suru fic yayinladim hepsine 1er 1er bolum atayim dedim
umarim begenirsiniz
iyi okumalar⛓⛓
~~~~
Chan'ın yanından ayrılışımın üzerinden iki saat geçmişti. Pratik odasında tek başıma çalışıyordum. Bozuk moralim bana pek yardımcı olmamakla beraber, koreografinin devamını getiremediğim zamanlar daha da bozuluyordu.
Kafamın içi çok doluydu. Stres altındaydım ve üst üste bu kadar şeyi kaldıramadığımı fark ediyordum.
Tıpkı Chan'ın dediği gibi.
Chan da dahil olmak üzere herkesten nefret ediyor gibiydim. Onu geçen hafta bugün tanımıyordum bile. Konuyu bu kadar kafaya takmam da gereksiz geliyordu. Bir hafta önce hayatımda olmayan biri hakkımda saçma sapan şeyler düşünüyor diye kendimi üzmemin mantıksız olduğuna zaten karar vermiş ve bir derdi hayatımdan çıkarmıştım.
Eh, bu durumda Chan'ı da hayatımdan çıkarmış oluyordum.
"Hyunjin, ne yapıyorsun tek başına?" gözlerim içeri çoktan girmiş olan Wooyoung'a kaydı. Geldiğini tabiki duymamıştım.
"Hiç, pratik. Her zamanki gibi." kafasını sallayarak beni onaylarken yanıma yaklaştı. Çalan şarkıyı görmek için ilerlediğini anladığımda onu durdurdum.
"Şu anlık sürpriz olsun istiyorum." sırıtarak geri çekildiğinde tuttuğum kolunu bıraktım.
"Her zamanki gibi gizem yapacaksın yani, okey. Ben gideyim o zaman." kapıya yöneldiğinde aklıma gelen fikirle ona bir şey soracaktım ki kapı dışardan açıldı. İçeri giren Chan, önce bana sonra Wooyoung'a baktığında omuz silkerek girdiği kapıyı yarım açık bıraktı.
"Gidiyordun sanırım?" soran gözlerini Wooyoung'a dikip onu bir güzel kovarken, mesajı alan arkadaşım kapıdan çıktı. Hemen arkasından kapıyı sertçe çeken Chan bakışlarını bana çevirmeden hemen önce kapıyı kilitledi.
"N'apıyorsun? Burası özel alan değil. Diğerleri de çalışmaya gelebilir." beni umursamadan içeri doğru yürüdüğünde gerginliğini hissedebiliyordum.
"Neden bana böyle davranıyorsun?" neden bahsettiğini anlasam da anlamazlıktan geldim.
"Nasıl davranıyorum?" onun gergin haline oldukça zıt bir rahatlıkla karşında dikilirken, ellerimi ceplerime soktum.
"Cidden mi Hyunjin? Salağa mı yatacaksın? Bir şeyleri açık açık konuşmak çok mu zor?!" sesi yükselirken artık rahat davranmaktan vazgeçmiştim.
"Seninle 'bir şeyleri' konuşmak istediğimi de nereden çıkardın? Abartmaya gerek yok Chan. Bir hafta öncesine kadar hayatında olmayan biriyim ben. Bir haftada, hatta üç günde hayatının merkezi de olamayacağıma göre bu kadar yükselmene gerek yok." aklıma dedikleri gelirken yavaşça ona adımladım.
"Bana biraz gereksiz hırslanmışsın gibi geldi." sessizce söylesem de beni anladığını biliyordum. Kaşları kalkarken bu kez gülen o oldu.
"Belki de. Kusura bakma lütfen. Bir daha 'gereksiz' yakınlığa girmeyeceğim." kast ettiğim şeyi asla anlamadığını dediklerinden fark ettiğimde geriye adımladım. Kafami iki yana sallarken umutsuz bir vaka olduğunu düşünüyordum.
"Boşversene Chan. Gerçekten umutsuz vakasın." kapıya yürümeye başladığımda kolumdan tutarak kulağıma yaklaştı. Bunu hissettiğim nefesiyle anladığımda dinlemiyor gibi görünsem de kulağım ve odağım sadece ondaydı.
"Motley Crew'de yardıma ihtiyacın olursa seve seve yardımcı olurum." hızla ona dönerken bunu nereden bildiğini sorguluyordum. Özellikle gizlemiştim. Birlikte çalışacağım ekibi seçerken bile kimseye şarkıyı söylememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Lights | Hyunchan
Fanfiction(KISA BIR SURE ARA VERILDI.) Hwang Hyunjin, koreografisindeki eksikliği tamamlamak için Bang Christopher Chan'a ihtiyaç duyar. yan shipler: minsung, seungin, taekook, changlix. #1 chan #1 christopher #1 hyunchan #3 straykids #2 dance #36 taekook