Red Lights | Hyunchan

3

selammm

onume play with fire actim hyunjini izleye izleye yazcam hadi bakalim

bu arada ara sira baska gruplardan da birilerini gorebilirsiniz🤭

umarim begenirsiniz

iyi okumalar⛓⛓

~~~~

"Hyunjin, Kim Seokjin'le tanış." Jung Hoseok, yanlarına gelmekte olan adamı işaret ettiğinde oraya dönen Hyunjin, gördüğü visual karşısında şok oldu. En az kendi kadar yakışıklı bir adamdı ve giydiği siyah takım, onu daha da çekici kılıyordu. Küçük bir gülümsemeyle elini Hyunjin'e uzatan adama karşılık verirken hâlâ onu süzüyordu.

Özgüveni dağı taşı inletecek cinstendi belli ki. Bunu yüzündeki gülümsemeden bile anlayabilirdiniz. Sahip olduğu mekana ve dizaynına bakılınca, oldukça zevkli olduğunu da fark etmek zor olmazken, etraftaki insanlar bile Kim Seokjin'in havasına uyacak tipler gibi duruyordu. Sonunda etrafı yorumlamayı bırakabildiğinde buraya neden geldiğini hatırladı ve hızla sahneye bakındı.

"Sizinle tanıştığıma çok sevindim Bay Kim. Oldukça etkileyici bir mekanınız var. Burada sahne alacak olmak beni çok sevindirdi. Tekrar kabul ettiğiniz için teşekkürler." saygıyla eğilmeyi ihmal etmezken Jin de hızla karşılık verdi.

"Ah, çok tatlısın. Bir mekan sahibini yansıtmalı öyle değil mi? Göz alıcı olması için çok uğraştım. Sana gelince, dans videon inanılmazdı. Benim de geçtiğim yollar bunlar. Senin kadar iyisi az bulunurdu bizim zamanımızda. Birisi de tam yanında duruyor." Hoseok gülerek arkadaşının omzuna vururken Hyunjin mekan iltifatını bile kendine çeviren Jin'e şaşkın bakışlar atmakla yetindi. Konuşma boyunca da ara ara kendini övmeye devam etti. Garip bir şekilde bu Hyunjin'i rahatsız etmezken Seokjin'i sevdiğine karar vermişti bile.

Hem onun bu rahat tavrı, kendisinin de heyecanın az da olsa dinmesini sağlamıştı. Çünkü salon yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Gördüğü kalabalıksa kendini küçücük hissetmesine neden oluyordu.

"Hyunjin! Hadi, sahne arkasına gidelim. İnsanlar gerilmene neden olabilir." Jung Hoseok imdadına sonunda yetiştiğinde hızla başını salladı ve sahne arkasına doğru ilerledi.

"Bu arada kayıt işi Jin'de. Profesyonel kamerayla çekim yapacak. Bir youtube hesabı açarsın belki. Ya da kendine bir sponsor bulursan ihtiyacın olabilir." Hyunjin sadece başını salladı. Youtube kanalı açmayı düşünmüyordu. Sponsorları düşünmekse şu an en son istediği şeydi. Zihnini boşaltması gerekiyordu.

"Aslında ben bir lavaboya gitsem iyi olacak. Hem makyajımı kontrol ederim." Hoseok ona dönerek bir müddet bakındı. Bir şey söyleyecek gibi olsa da başını sallamakla yetindi.

"O halde ben sahne arkasındayım." onaylayan birkaç mırıltı çıkararak tuvalet aramaya başlayan Hyunjin çok geçmeden sol tarafa uzanan tabelayı gördü. Hızla oraya giderken aniden gelen panik dalgasını anlamaya çalışıyordu.

Hızla ittiği kapı sertçe arka duvara çarparken içerde elini yıkayan biri ona döndü. Zaten bir tek o vardı ve Hyunjin şu an utanacak, özür dileyecek halde değildi.

Derin nefesler alarak elini soğuk mermere yaslarken bir süre gözlerini kapattı. Başını aşağı eğdiği için önüne düşen saçları görüşünü kapatırken, yakınından gelen su sesi içerdeki çocuğun hala elini yıkadığını gösteriyordu.

Ne israf diye düşündü Hyunjin. Bu kadar su harcadığı için ona da sinir olmuştu. Biraz biraz sakinleşince kafasını kaldırdı. Aynadaki yansımasına bakarken su sesi kesildiğinde kısa bir an o tarafa döndü. Çocuğun saçlarının sarı olduğunu yeni fark ediyordu. Bu kez de ne cesaret diye düşünürken kendisinin de uzun zamandır bunu istediğini ama yakışmayacak korkusundan asla yapamadığını düşündü. Hemen hemen Hyunjin'in yaşlarında görünüyordu çocuk. İçerdeki adamlar, Jin ve Hoseok hariç, çoğunluk olarak orta yaşlılardı. Bu çocuğun bulunacağı bir ortam değildi. Belki burada çalışıyordur. aklına gelen bu fikirle kıyafetine bakacaktı ki çocuk kafasını ona çevirmeden konuştu.