Red Lights | Hyunchan

23

bu bolum sonunda 2min'in iliskisine bakicaz neler olacak bakalimm

umarim begenirsiniz oy verirseniz bolum cook daha cabuk gelir cunku ben fici unutmam🤷🏻‍♀️🤷🏻‍♀️

iyi okumalar⛓️⛓️

~~~~

Minho, kantinde olduğunu bildiği Seungmin'in yanına ilerlerken son derece gergindi. Arkadaşına çok değer veriyordu evet ama bunun karşılıklı olmadığını düşünmeye başlamıştı. Hyunjin'in dediklerine tahmin ettiğinden daha çok kırılmıştı. Bu yüzleşmeyi daha fazla erteleyemeyeceğini de biliyordu.

"Selam Seung," Seungmin, gülümseyerek karşılık verince oturdu. Arkadaşının gülüşüne bile inanamamak onu üzüyordu. "Seninle konuşmam gereken önemli bir konu var. Ama birini daha bekliyorum." Seungmin, anlamayarak ona baktı. Beklemesine gerek kalmadan kapıdan giren Jisung, ikisine doğru ilerledi.

Seungmin'in tadı gözle görülür şekilde kaçarken sert bakışları Minho'yu buldu.

"Dalga falan mı geçiyorsun?!" Minho derin bir nefes verdi. "Hayır, Seungmin. İkinizle birlikte konuşmalıyım. Bunu daha önce yapmalıydım, lütfen." arkadaşının gözlerine bakarken de yalvarıyor gibiydi. Jisung hızla yanlarına oturdu.

"Ee, bu kadar önemli ne oldu da ikimizi aynı masaya topladın?" Jisung da meraklı görünüyordu. Çocuğa dönünce bariz şekilde bakışları yumuşayan Minho'ya baktı Seungmin. Artık bu bakışlar onu rahatsız etmiyordu.

"Şimdi, ikinizin de beni kesmeden dinlemesini istiyorum. Sonunda ikiniz de konuşursunuz, yani isterseniz." derin bir nefes aldı. "Öncelikle Seungmin ve sen çok yakın olduğunuzda ortamda olmana bozulmuştum Jisung. Ciddi ciddi arkadaşımı kıskanmıştım hatta. Fakat zaman geçtikçe sana karşı düşüncem değişmeye başladı. Artık açık açık hoşlanmaya başladığımı anlamam da çok sürmedi zaten. Ama bunun basit bir beğeni olduğunu düşündüm ve herhangi bir eyleme geçmedim. O sıralar Seungmin, senden hoşlandığını söyledi." bakışları direkt Seungmin'i buldu.

"Bunu şimdi rahatça söyleme nedenim artık öyle bir durum olmadığından emin olmam. Yine de eğer yanılıyorsam bunu tam şu an söylersin Seungmin. Her neyse devam edeyim, Seungmin öyle söyleyince kendi hoşlantımı basit bir beğeni sandığımdan sorun etmedim. Sadece bu durumda aynı ortama girmezsek daha iyi olur diye düşündüm. Fakat Seungmin, bunu biraz daha farklı yapmaya başladı. Tartıştınız, birden düşman oldunuz. Bu olayda beni yanında istemen beni hep şaşırttı Seungmin. Ama Hyunjin'e dediklerini duyunca o kadar da umursamaz olmadığını anladım. Seni kırmıştım ya da yanlış anlaşılmıştım ama bunu amlayamadım bile. Ve Jisung, senden çok hoşlanıyormuşum, bunu anlamak için senden uzaklaşmam gerekiyormuş. Bu kadardı dinlediğiniz için teşekkür ederim." aldığı nefesi misliyle geri verirken Jisung'un şok olmuş yüzüne baktı. Hemen ardından konuşmak için ağzını açan Seungmin'e.

"Birincisi, sana bir kinim yoktu. Jeongin'e sinirlendiğimden Hyunjin'e saçmalamıştım. İlk başlarda aynı ona dediğim gibi düşünüyordum yalan yok. Ama seninle zaman geçirmeye devam ettikçe Jisung'tan tahmin ettiğimden daha fazla hoşlandığını anladım. Buna rağmen beni üzmemek için asla bir şey yapmadın. O yüzden sorun etmedim arkadaşlığımızı, sana güveniyordum. Jisung'la kavgamıza gelince çocukça bulsam da gururuma yedirip konuşamadım. Olayı abartan bendim çünkü. Bir de sen hala ona karşı bir şeyler hissettiğimi sanma diye konuşmadım. Olay bu arkadaşlar, şu an sana karşı bir şey hissetmiyorum Jisung. Hatta uzun zamandır ilgim Jeongin'de. Benim kadar toksik bir orospu çocuğu olduğu için sanırım, bağımlılık yaptı." Jisung dediklerine güldü. Rahat görünüyordu.

"Söz alma sırası bende sanırım. Birincisi, Seungmin benden hoşlandığını biliyordum ve bunun uzun zaman önce bittiğini de biliyorum. Şok olduğum şey kesinlikle beni beğenmiş hatta benden hoşlanmış olmandı Minho. Çünkü her iletişimimizde daha da soğuyorsun sanıyordum. Sana cevabımı özel olarak veririm. Ama Seungmin; seni ve it Jeongin'i kavuşturmak artık boynumun borcudur. O aptal kavgaları geride bırakacağımızı umuyorum." Seungmin hevesle kafasını salladı. Jisung güldü.