Red Lights | Hyunchan

10

geldim bebisler🥳🥳

rekor yorum goresim geldi cok gaza geldim neden diye sormayin. yorum yapin.

iyi okumalar asklarim⛓⛓

~~~~

Zonklayan başımla gözümü açtığımda yattığım yerde hafiften doğruldum. O sırada belimde olduğunu yeni fark ettiğim el kıpırdayıp beni geri çekti.

Şaşkın bakışlarla dönmek istesem de kim olduğunu bildiğimden gergin gergin arkamdaki bedene döndüm.

Dağınık saçları, yüzündeki yastık izi ve tişörtsüz olduğundan oldukça dikkat çeken göğüs kaslarıyla ne yazık ki nefes kesen Bang Christopher Chan, seksi görüntüsüne zıt bir şekilde kedi gibi boynuma gömüldü.

Dün geceyi aklımdan geçirirken yanlış bir şey yapıp yapmadığımı sorguluyordum.

Neredeyse parti bitene kadar o odada kalmıştık. Chan bazen öpmüş bazense vücudumun çeşitli yerlerine öpücükler ve sömürülmeden doğan morluklar bırakmıştı. Tabi o anlarda aklım çok başımda olmadığından herhangi bir morluğa odaklanmamıştım.

Sonra da beni kendi evi olduğunu tahmin ettiğim bir eve getirmişti. Her ne kadar çok da sarhoş olmadığımı ve eve gideceğimi söylesem de en az benim kadar sarhoş arkadaşlarımı bahane edip beni eve bırakmamıştı. Gelince de işlerin gideceği tehlikeli boyuttan korkmuştum ama Chan beni şaşırtmış ve sıkıca sarılarak direkt uyumuştu.

Yattığı pozisyonu neredeyse hiç bozmadığını fark ettiğimde kaşlarımı çattım.

Gerçekten bütün gece bana sarılmış mıydı?

"Günaydın." ne zaman uyandığını bilmediğim çocuk yeni uyanmanın verdiği kalın ve etkileyici sesiyle konuştuğunda şaşkınca ona döndüm.

"Bana şaşırmayı ne zaman bırakacaksın?" gülerek söylediği şeylere göz devirip itiraz edecektim ama benden önce davranan Chan, ağzımı açtığım gibi dudaklarıma yapışmıştı.

Bu kez bahane edebileceğim bir sarhoşluğum olmadığından anında ondan ayrıldım ve sert bakışlarımı gözlerine diktim.

"Ne yapıyorsun?" bu kez o şaşırırken bana yaptığı çok doğal bir şeymiş gibi bakarak konuştu:

"Dün gece sürekli yaptığım şeyi?" ağzımdan bir hah nidası çıkarken belimdeki kolunu çektim. Ayağa kalkıp gömleğimi aradığım sırada da söyleniyordum.

"O dün gecede kaldı. Öylesine takıldık ve sarhoştuk. Uzatmaya gerek yok." bahanem oldukça klişe de olsa ne yazık ki elimde olan tek çareydi. O da klişe bulmuş olacak ki alayla güldü.

"Cidden mi Hyunjin? Neredeyse bütün gece seviştik. Ha, seni sikmediğim kaldı bir, ondan mı sevişmiş kabul etmiyorsun?" alayla ve sinirle konuşması beni de sinirlendirirken pişman olmuştum bile.

"Aynen amına koduğum, sikmediği kalmış bir de! Konuşma bak Chan, alt tarafı öpüştük." bu sefer kahkaha attığında ona akıl sağlığını kaybetmiş birine bakar gibi baktım.

Cidden delirmeme ramak kalmıştı.

"Alt tarafı öpüştük yani? Ne zamandan beri boynunla ya da karın kaslarınla öpüşüyorsun sen?!" uzarsa haksız çıkacağımı bildiğim konuyu hızlıca kapatma derdine girdiğim sırada ayağa kalktı. Onu umursamadan elime aldığım gömleğimi hızla üstüme geçirdim. Düğmelerin yarısı iliklediğim sırada elimin üzerine koyduğu eline, hemen ardından da yüzüne baktım.