selammsss
iyi okumalarr'
~~~~
Hyunjin, Chan'la çalışmak için seçtikleri pratik odasına ilerlerken son derece gergin hissediyordu. Son konuşmaları onun açısından son derece kırıcı olmuştu ve tekrarının yaşanmasını istemiyordu. Şu zamana kadar yazmak için uğraştığı en farklı ve en zor parça tabiki içinde Chan'ı da barındırıyordu. Kabul etmekte zorlansa da onun payının bu kadar fazla olmasına izin verdiği için kendisini kötü hissediyordu. Sonuçta ilk defa bir iş için zorlanmıyordu. Onun yardımını bu kadar kolay kabul etmemesi gerektiğini biliyordu.
Yine de artık çok geç olduğunu da biliyordu ve bugün bu işi bitirmeye karar vermişti. Kapısına geldiği odanın içine oldukça sessiz adımlarla girdi. Chan ayna karşısında, giydiği sıfır kol tişört ve siyah şortuyla hareket çalışıyordu. O an kararından şüphe duydu Hyunjin. Chan bu şarkı için kendisinden daha fazla çalışıyordu. Sahi, Hyunjin son zamanlarda ne yapıyordu?
Chan'ı düşünmek, Chan'a kırılmak, Chan'a sinirlenmek, Chan'ı özlemek, Chan'dan nefret etmek...
Önceden hayatının merkezinde sadece kendini daha çok geliştirmek olan Hyunjin gitmiş gibiydi. Şimdi sadece çok kısa bir zamandır tanıdığı bir adamı dert etmekle meşguldü.
Chan onu sonunda fark edebildiğinde müziğin sesini kıstı ve ter içinde kalmış şekilde ona döndü. Hyunjin'in aksine onun tüm odağı kendisinde gibiydi.
"Ne zaman geldin?" Hyunjin omuz silkerek üzerindeki gömleği çıkardı. "Az önce." kısa cevabının ardından çantasından çıkardığı ince tişörtü üstüne geçirdi. Chan'a inatla bakmasa da onunla muhattap olmak zorundaydı.
"Aslında buraya bu parçayı siktir ettiğimi söylemek için gelmiştim. Ama ikimizin de verdiği emekler ve parçaya bulduğum asla yaratıcı olmayan, çok beğendiğim isim beni bundan vazgeçirdi." Chan konuşmak istese de çocuğun devam etmesini bekledi.
"Red Lights."
Chan, şarkının içinde çok sık geçen sözleri isim yapmak istemesini garip bulmamıştı. Aksine onun da aklından geçen tam olarak buydu ve çok beğendiğini gizleme gereği duymadan gülümsedi. "Red Lights..." düşünür gibi yaparak Hyunjin'i süzdü. "Kulağa oldukça havalı geliyor." Hyunjin yüzünde mimik oynamadan kafasını salladı.
"Madem bu işi beraber bitireceğiz, Red Lights'ın bizim imzamız olmasını istiyorum. Bu okulun hatta şehrin şarkımızı duymasını istiyorum. Ve Jin hyungun teklifini kabul etmeyi düşünüyorum. Biz idol değiliz, biliyorum. Ama elimizdeki bu güzel parçanın saklı kalmasını istemiyorum." ciddi bakışlarla şarkının demosunu açarken Chan'a baktı. "Bu işte bana herkesten çok yardım ettiğini düşünürsek klipte yer almanı isterim. Ama istemiyorsan da kendime yeni birini bulacağım. Kendini hiçbir şeye mecbur hissetme!" Chan, çocuğun dedikleriyle heyecanlansa da soğuk tavırları yüzünden kendini dizginliyordu.
"Önce halletmemiz gereken bir mesele var." Hyunjin soran gözlerle ona baksa da hiç ilgilenmediğini belli etmekten geri durmuyordu. Chan buna takılmamayı seçti.
"Seni istemeden de olsa kırdığımı biliyorum. Aramızdaki iletişim en başından beri tuhaftı ve asla güzelleştiremedik. Yanlış anlaşılmalar, ego yarışları... Bilmiyorum sana karşı çok fazla duyguyu bir arada hissettim. Ama bunların hiçbiri seni kırmak istememe neden olmadı. Sana karşı kazanmak istediğim doğru, rekabet her zaman sevdiğim bir şey olmuştur. Fakat yine de seni ilk gördüğüm andan itibaren ne kadar etkileyici biri olduğunu biliyordum." soluklanmak ve zaman kazanmak adına bakışlarını ondan kaçırdı. İfadesiz bakışlarına kayıtsız kalarak konuşmak çok zordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Lights | Hyunchan
Fanfiction(KISA BIR SURE ARA VERILDI.) Hwang Hyunjin, koreografisindeki eksikliği tamamlamak için Bang Christopher Chan'a ihtiyaç duyar. yan shipler: minsung, seungin, taekook, changlix. #1 chan #1 christopher #1 hyunchan #3 straykids #2 dance #36 taekook