28

222 39 33
                                    

su fice bolum yazmamak beni fena vicdan azabiyla ugrastiriyo

red lightsin yillar sonra hyunchanda 1. olmasi serefine❤️

iyi okumalar⛓️⛓️

~~~~

Hyunjin ve Chan'ın klibinin yayınlanmasının üzerinden iki gün geçmişti. İzlenme sayısı hızla artıyor ve birçok şirketten teklif alıyorlardı. İdollük ikisinin de okulu bitirmeden yapmayı düşündüğü bir şey değildi fakat son zamanlarda o kadar güzel teklifler almışlardı ki akılları istemeden de olsa karışmıştı.

Yine de öncelikleri performans sergileme zamanları yaklaştığından okullarıydı. Diğer okulların vizesiyle eşdeğer dans ve ses performansları sunmak zorundalardı ve Red Lights yayınlanınca üstlerindeki sorumluluk azalmıştı. Şimdi daha iyi odaklanabiliyorlardı.

Tabi Changbin'inin kıskançlık kriziyle uğraşan Felix ve Chan'ın yardakçılığıyla olayı iyice abartan Changbin durumu zorlaştırıyordu.

"Sizce de biraz uzamadı mı bu konu? Çalışmamız gerek!" Hyunjin bıkkınca mırıldansa da iki dakika bile sürmeden kendini Felix'i savunurken bulmuştu. Arkadaşının iki kişinin gazabına uğramasına sessiz kalamamıştı. Dolu ağzıyla onları izleyen Jeongin de bunun olacağını biliyormuş gibi göz devirdi.

"Çoluk çocukla uğraşıyorum resmen!" ayağa kalkarak ellerini çırptı. "Ben şimdi gidiyorum. Alkol ihtiyacım artmaya başladı. Geldiğimde güzel bir alkol masası kurmuş olun. Eğer hala kavga ettiğinizi görürsem tek başıma içerim hepsini haberiniz olsun!" Hyunjin, alkolü duyar duymaz kafasını salladı ve ayaklandı. Onun için daha güzel bir motivasyon olamazdı.

~~~~

Jeongin kapıdan çıktığında arkasındaki seslerin kesilmese de azaldığını fark etti. Gülümseyerek ilerlemeye başlamıştı ki önüne çıkan kişiyle duraksamak zorunda kaldı.

"Selam!" Seungmin, oldukça neşeli bir şekilde elini salladı. "Seninle uğraşacak havamda değilim." sakin sesiyle yanından geçmeye çalışan Jeongin'e müsaade etmedi.

Jeongin derin bir nefes verdi. Nedense bugün keyifsiz hissediyordu. Hiçbir şeye tahammülü yokmuş gibiydi. "Seninle uğraşacak havamda gerçekten değilim." kelimeler ağzından yavaşça dökülürken Seungmin çocukta bir şeylerin garip olduğunu zaten fark etmişti.

"Bir sorun mu var?" Jeongin cevap vermeden yürümeye başlayınca yanından ilerledi. "Minho ve Jisung'la arayı düzeltmiş olman bizim de iyi olacağımız anlamına gelmiyor. Senden hala haz etmiyorum." Seungmin tebessüm etti. "Farkındayım. Ama bunu değiştirmek için çabalıyorum." ona doğru dönerek yan yan yürümeye başladı.

"Seninle sürekli ciddiyetsiz konuşuyorum diye samimi değilim mi sanıyorsun? Sadece ilgini çekmek için yaptığım şebeklikler onlar. Aramızda senin sinirlenmenle ilerleyen tatlı bir iletişim olduğunu düşünmüştüm." gerçekleri söylüyordu. Jeongin gerçekten sinirlenmedikçe kendini pek açmıyordu. Oldukça sosyal bir görüntüsü olsa da sadece arkadaş çevresinde açık bir kişiliği olduğunu anlamıştı. Yeni kişilere açık değildi ve kendisiyle iletişim kurmaya çalışan yabancılara karşı çekimser olduğundan istemsiz sert davranıyordu. Seungmin'in bunu fark etmesi için de Jeongin'in kendisiyle asık suratlı konuşmasının hemen ardından Chan'ın yanına gittiğinde güzel gamzelerini göstererek gülmesi yetmişti.

Dışardan kötü çocuk enerjisi veren ve insanların yarattığı kaos ortamından zevk alan biriydi Jeongin. Gözlemlemeyi seviyordu. Aslında Seungmin de içine kapanık ve biraz da sinsi yapısıyla ilgisini çekmişti. Ama bu onunla iletişim kurmak istediği anlamına gelmiyordu. Jeongin uzaktan izleme insanıydı.

Red Lights | HyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin