İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin
Twitter: aysegulkalay_
***
Yeni bölümden herkese selamlar...
Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.
Keyifli okumalar!
***
"ECEL"
"Bir adam, ne zaman ölür bilir misin?" diye soran Arslan, elindeki rakı kadehini bir dikişte içti. Bardağı masaya gürültüyle bıraktığında, gözlerini birkaç saniyeliğine yumdu ve derin bir nefes aldı.
"Ne zaman?"
Şahin'in sabırsız sorusuyla gözlerini açtı ve ona baktı. Şahin, kendisine imayla bakan mavi gözlerin içinde çalkalanan koca okyanusu görecek kadar tanıyordu bu adamı. Biraz daha sabrederek bekledi ve Arslan'ın o gür sesi kulaklarına doldu.
"Tam da şu an!"
Şahin, kaşlarını çattı. Kafası olabildiğine karışırken ne olmuştu da ölmüşlerdi, hiç anlam veremedi.
"Sen biraz fazla içtin belli ki..." dediğinde, Arslan umursamazca doldurduğu kadehini tekrar kafaya dikti. "İçmek değil bu, farkına varmak!"
Şahin, onun bu hâline gözlerini devirdi ve bıkkınlıkla sordu.
"Neyin farkına vardın be adam, söylesene artık!" Arslan, sakin ama ürkütücü bir sesle söylendi. "Bir adam, bir kadını sevdiği gün ölür. Sen de son anlarını yaşıyorsun, Şahin Bey!"
Şahin, yüzünü ekşitti ve önündeki kadehinden bir yudum aldı. Arslan Bey, yine başlamıştı ve susmaya niyeti yoktu. Bu yüzden ona haklı bir karşılık vermeye çalıştı.
"Her kadın aynı değil, Hüma çok başka..." Arslan'ın kahkahası, bulundukları mekânın duvarlarına çarpa çarpa onlara döndü. Bu kahkaha, tamamen alaycı bir hisle atılmıştı. "Kadınların hepsi aynıdır! Kendilerinden başka kimseyi sevmez ve önemsemezler!"
"Kadınlar, aksine fedakârdırlar."
"Buna ancak senin gibi saf yürekli adamlar inanır, Şahin. Kadınlar bencildir. İstekleri uğruna seni harcamaktan bir an bile tereddüt etmezler."
"Kadınlardan bu kadar nefret ederken, onlarsız bir gün geçirmemen ne büyük çelişki!" diyen Kartal, Arslan'ın omzunu hafifçe sıktı ve tam karşısındaki sandalyeyi çekip oturdu. Arslan ise ona alayla yanıt verdi. "Gelene git denir mi?"
Kartal, alayla tebessüm etti.
"Çok misafirperversin, bilirim."
Arslan, dudağını hafifçe kıvırdı ve garsona masayı işaret etti. Aralarına yeni katılan Kartal için servis açtırıp kadehini bizzat kendi doldurdu.
"Misafirperver dedin de aklıma geldi; Ne oldu Zeliş'e?" Arslan'ın sorusuyla, Kartal bir an duraksadı. "Zeliş değil, yenge diyeceksin."
Şahin, dayanamayıp güldü ama söylenmeden de edemedi.
"Hayda! Yahu sen daha birkaç gün evvel demedin mi, yengeniz falan değil diye? Ne oldu da yengemiz oldu?" Kartal, sırıtmadan edemedi. "Oldu bir şeyler... Yengeniz, o kadar!"
Şahin'in kaşları havalanırken, Arslan yüzünü astı ve umutsuzca söylendi.
"Cenazeler iki oldu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARTAL BEY
RomantikTOPRAK SERİSİ 1 Yaşadığı topraklarda adaletiyle nam salmış bir Bey... Başakların kıskandığı sarı saçları olan, Geveze bir Bülbül... Geçmiş, sıkıştığı karanlığı aydınlanmak için onların bir araya gelmesini bekliyordu. Onlar bir araya gelip de kalpler...