BÖLÜM 16: YASAK

9.4K 425 13
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

"YASAK"

"Kim bu sarı çıyan?" diye sordu Zeliş. Hüma ise Zeliş'in başak sarısı saçlarına ufak bir bakış atıp, gülmemek için dudaklarını ısırdı. Hüma'nın imalı gülüşünü anlayan Zeliş, saçlarını arkaya doğru savurdu. "Tamam, bende sarışınım ama bunun gibi çıyan değilim! Onu bir ayırt edersek!"

Zeliş, Hüma'ya lafını söyleyip, kenarda gözleri fıldır fıldır dönen kadına baktı. İstanbul'a gitmek için havaalanında sıkıntıyla beklerken, aralarına ansızın karışan bu davetsiz misafire hiçte iyi hisler beslememişti.

"Şahin'in hem okuldan arkadaşıymış hem de şimdi ki asistanı... İstanbul'da görüşmesi mi varmış neymiş, ondan burada." Zeliş, açıklama yapan Hüma'nın kulağına eğildi ve kendinden emin bir şekilde uyardı. "Bu sarı çıyanın Şahin'de gözü var, demedi deme!"

"Yok yahu, abartma... İyi biri, hem biz gayet güzel anlaştık. Şahin'le kardeş gibiler."

"Biz biliriz o kardeşleri!" diyen Zeliş'in cümlesi biter bitmez, koşturma sesleri doluştu kulaklarına. Ve sonra Dilşah'ın sesi... "Yetiştim! Valla yetiştim!"

Ardında valizi, elinde çantası koşturan Dilşah, kaşınan gözünü çanta tuttuğu elini uzatıp kaşıdı ancak elini çekerken gözlerinden fırlayan gözlükleriyle neye uğradığını şaşırdı.

"Gözlüklerim!"

Buğulaşan önüyle ayağı takıldı ve kendi de yeri boylamak üzere havalandı. O sırada hem gözlüklerinin hem de onun, tek bir kurtarıcısı vardı; Arslan... Belini tutan güçlü kolun etkisindeyken, gözlerine sakince yerleştirilen gözlüklerine bir tepki veremedi. Netleşen görüntü, ona berrak bir mavilik sunmuştu ve onun yutkunmasına sebep olmuştu.

"Daha dikkatli ol."

Arslan, uyarısından sonra tebessüm etti ve bu Dilşah için son noktaydı. Boşluğa düşen belinin ardından bayılması olası bir durumdu ama ortada Zeliş gibi bir faktör varken, insanın bayılması bile kabahatti!

"Adamın kucağına bayılaydın da tam olaydı. Sen ne uyanıksın, sen!" Dilşah gözlerini devirdi. "En azından senin gibi adamın kucağına bile isteye atlamadım!"

Zeliş, onun bu cevabıyla kaşlarını çattı.

"Ay görümceye bak sen! Ben atlamadım o Bey Bozuntusunun kucağına! Merdiveni almıştı, onun yüzünden korkmuştum ve inerken korkudan düşmüştüm."

"He canım he! Ben olmayaydım, annem sizi odada basacaktı. Hem de abim yarı çıplakken! Bunları çabuk unuttun bakıyorum."

"İhh! Sen ne çirkef bir şey oldun ya! Utanmasan evlenmek için abinin namusunu kirlettiğimi söyleyeceksin." Dilşah, tek kaşını kaldırdı ve Zeliş'i şüpheyle süzdü. "Kirlettin mi?"

"Neyi kirletti mi?" diye soran Kartal, kardeşi ve sevdiği kadın arasında geçen hararetli muhabbete karışmadan edememişti. Zeliş, baştan sona sinirden kızarırken, Dilşah hınzırca gülüyordu. "Neyi kirlettin, Zeliş? Bak abim merak ediyor, hadi söyle."

KARTAL BEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin