İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin
Twitter: aysegulkalay_
***
Yeni bölümden herkese selamlar...
Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.
Keyifli okumalar!
***
"VİCDAN"
İsmini seslenen kişiyle, ansızın duraksadı. Gitmeli miydi yoksa ardına mı dönmeliydi, karar veremedi. Aklı bir an evvel hastaneden çıkması gerektiğini haykırsa da kalbi durması için adeta yalvarıyordu. Kalbine hükmü geçmeyince, yavaşça ardında bıraktığı koridora döndü. Ona seslenen kişi Seyran Hanım'dı.
Göz göze gelince ne yapacağını bilmez bir hâlde bekledi. Seyran Hanım ise ardındaki oğlunun sessiz duruşuyla, Zeliş'e doğru ilerledi. Yanına yetiştiğinde kendinden emin bir tavırla söylendi.
"Çiftliğe gidene kadar bekle... Dila'yı alıp çiftliğe vardığımız da aslında olması gerekeni ben herkese söyleyeceğim."
Zeliş, anlamayarak Seyran Hanım'a baktı. Ne olması gerekiyordu ki?
"Zeliş, büyük lafı dinle..." diye söze karışan Züleyha Hanım, yıllardır ahretlik bildiği Seyran Hanım'ın boşa konuşmadığını bilirdi. Zeliş ise karşısında yılların tecrübesi olan bu iki kadının lafını yabana atmadı ve başını hafifçe sallayıp, Hüma'nın yanına sessizce geçip bekledi.
Birkaç saat sonra Dila'nın taburcu olmasıyla, herkes hastaneden ayrıldı. Züleyha Hanım, ailesini yanına katıp eve döndü. Aslan ise kalabalıktan dolayı Dilşah ile Zeliş'i yanına aldı. Kartal, annesinin hastanedeki sözleriyle bir şeyler yaşanacağını anlasa da sesini etmedi. Ağzından tek kelâm çıkmazken, ne olursa olsun sakin kalması gerektiği konusunda kendine uyarılar çekiyordu. Nitekim öyle de yaptı.
Çiftliğe girdikleri anda etraflarına toplanan çiftlik çalışanları, Dila'ya geçmiş olsun dileklerini sundu. Dila, herkese teşekkür edip kocasıyla eve girdikten sonra Seyran Hanım, oğluna döndü ve ona dikkatle baktı. Biraz sonra söyleyeceklerinden kendi dahi hoşlanmayacakken, ona bazı konularda sert davranması gerektiğini bilecek yaştaydı. Bazı sorunların önünü şimdi almazsa, ileride daha beteriyle karşılaşacağını bilecek kadar tecrübesi vardı. O sırada çiftliğe yetişen Aslan ve diğerleri, karşılıklı birbirine ciddiyetle bakan anne ile oğula merakla yaklaştı. Seyran Hanım, onlarında gelmesiyle suskunluğunu bozdu.
"Babanla, onun vefatına kadar tam yirmi beş yıl evli kaldık. Çok kavgalar ettik. Çok bağırmışımdır, çok bağırmıştır. Kalbini incitmişimdir, kalbimi incitmiştir. Ama bir gün dahi olsun, bana kapıyı göstermemiştir. En fazla ceketini alıp, kendi çıkıp gitmiştir ve öfkesi dindiğinde hiçbir şey olmamış gibi geri dönmüştür."
Kartal, etrafında bulunan çalışanların önünde bu muhabbetin açılmasına rahatsız olsa da annesinin sözünü kesmemeye kararlıydı. Zeliş ise Seyran Hanım'ın ne yapmaya çalıştığını deli gibi merak ediyordu.
"Zeliş, ardıma geç!" diyen Seyran Hanım'ın sesiyle, çekinerek ayaklarına hareket verdi ve onun arkasında duran giriş kapısına yanaştı. Bakışları Kartal'ı bulduğunda, onun kendisine değil de annesine olan bakışlarından ürkmüştü. Sabırlı kalmak için ne derece çabaladığını, fazlasıyla görebiliyordu.
"Hani sen dün Zeliş'e kapıyı gösterdin ya... Asıl bu kapıdan çıkacak olan kişi sensin, Kartal Bey! Zeliş'in yeri ise tam bulunduğu nokta... Evi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARTAL BEY
RomanceTOPRAK SERİSİ 1 Yaşadığı topraklarda adaletiyle nam salmış bir Bey... Başakların kıskandığı sarı saçları olan, Geveze bir Bülbül... Geçmiş, sıkıştığı karanlığı aydınlanmak için onların bir araya gelmesini bekliyordu. Onlar bir araya gelip de kalpler...