BÖLÜM 37: BAHÇA DUVARI

6.7K 405 19
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

"BAHÇA DUVARI"

"Dilşah, nereye getirdin bizi?" Hüma'nın tedirgin sorusuyla, Dilşah gülümsedi. "Kocanın yanına!"

"Ne?"

"Öyle işte! Susun ve takip edin."

Dilşah, yuvarlak gözlüğünü geriye doğru itti ve diğerlerinin önünden ilerleyip mekâna girdi. Zeliş ile Hüma ise onları ne beklediğini bilmeyen bir ruh hâliyle, onun ardından ilerlemek zorunda kaldılar. Girdikleri mekân hafif loş ve beklediklerinden düzgündü. Korktukları gibi sadece erkeklerin olduğu değil, kadınlarında bulunduğu bir mekândı. Bunun verdiği rahatlamayla, Dilşah'ı takip etmeye devam ettiler. Dilşah bir anda durunca, onlar da durmak zorunda kaldı ve şaşkınca etraflarına bakınmaya başladılar.

"Bana bakın, erkek milletine yüz vermek yok! Onlar bizi yok sayabiliyorsa, biz de onları yok sayabiliriz! Bunu onlara göstermeliyiz kızlar! Anlaştık mı?" Dilşah'ın konuşmasına, telaşla yanıt verdi Zeliş. "Azcık kocamı göreydim, bir gülümseyeydim."

"Yok gülümseme falan! Hani seni almadan eve döndü diye kırgındın, ne oldu?"

"Ya boş ver kırgınlığı falan, Dilşah. Yemin ediyorum hasret canıma tak etti. Yarın sabah gelip beni köydeki evden alsa yeter. Köylülerin ağzı kapansın, başka bir şey istemem!"

Dilşah, kaşlarını çattı.

"Tamam, sen kırgın değilsin ama ya Kartal Bey?" Zeliş, düşünceli bir hâle girdi. "Affetmedi mi?"

Dilşah, başını iki yana salladı ve acımasızca söylendi.

"Hiç sanmıyorum!"

"Ya..."

"Yaaa..."

Zeliş'in yüzü asılırken, Hüma masada oturanların onları göz hapsine almasıyla, rahatsızca yerinde kıpırdandı ve diğerlerine döndü.

"Bir yere oturalım artık, herkes bize bakıyor." Dilşah, etrafa bakınca Hüma'ya hak verdi ve abisinin oturduğu masaya yakın bir yere ilerledi. Hedef gözlerine kilitlendiğinde ise keyifle sırıttı. "Bu tarafa kızlar!"

Dilşah, beylerin oturduğu masanın hemen karşısındaki masaya ulaştığında, kendine dönen gözlere umursamazca karşılık verdi. Abisinin kara bakışlarına, çatılan kara kaşları da eşlik etti ve onu, olduğu yere tabiri caizse çiviledi.

"Dilşah..." Kartal'ın kendisine seslenmesiyle ona doğru dönen Dilşah, aynı masada oturan Aslan'a bakmamaya çalışıyordu. "Aaa! Abi! Sizde mi buradaydınız?"

Kartal, kardeşinin samimiyetsiz şaşkınlığına alayla güldü.

"Ne büyük tesadüf, değil mi?"

"Ya, bende tam aynı şeyi düşündüm! Çok büyük tesadüf gerçekten!"

"Siz kiminle geldiniz, Dilşah Hanım?"

Kartal'ın sorusu üzerine, mekânın kalın kolonunun arkasından Zeliş ve Hüma çıktı. Zeliş, Kartal'a baktığın da kocasının gözlerindeki şaşkınlığı görebiliyordu. Zati Hüma ile Şahin'in de onlardan pek aşağı kalır yanı yoktu. Hele Aslan'a kimse dokunmasındı. Çünkü mekânı yakmasına ramak kalmıştı!

KARTAL BEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin