BÖLÜM 38: SARHOŞ

7.2K 428 17
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

"SARHOŞ"

Arabayı durdurduğu zaman, başını yanında uyuklayan karısına çevirdi. Hafifçe direksiyona doğru eğildi ve karısını izlemeye koyuldu. Ne kadar da masum görünüyordu ona... İçinde yer edinen huzur, bambaşkaydı!

Zeliş, deliydi. Zeliş, sivri dilliydi. Zeliş, fevriydi. Zeliş, sabırsızdı. Zeliş, telaşlıydı. Zeliş, güzeldi. Zeliş, tatlıydı. Zeliş, aşktı. Zeliş, her şeydi. Zeliş, onundu!

Doğruldu ve Zeliş'e doğru eğildi. Eliyle yanağını kavradığında, uykusunda bile söylenen karısına gülümseyerek seslendi.

"Bülbül, hadi uyan... Bak evimize geldik."

Zeliş uyanmadıkça, Kartal onun yanağına hafif darbeler indirmeye başlamıştı. Zeliş, yanağına yediği hafif darbelerin sarsıntısıyla gözlerini açtı ve karşısında bulduğu kocasına neşeyle gülümsedi.

"Rüya değilmiş!"

"Neymiş rüya olmayan?" diye sordu, Kartal. Zeliş ise ona doğru eğilmiş olan kocasına iç çekerek cevap verdi. "Sen..."

Kartal, sessizce güldü ve Zeliş'i bulunduğu yerde resmen eritti. Bir adam, nasıl bu kadar güzel gülebilirdi? Bu durum diğer bütün adamlara haksızlıktı! Ve tabii, böyle gülüşe sahip olmayan bütün kadınlara!

"Gülme şöyle..." diye sitemle söylendiğinde, Kartal kaşlarını çattı. "Neden?"

Zeliş, dudaklarına dişini geçirdi ve hemen ardından utanarak söylendi.

"Sen böyle gülünce içim gıdıklanıyor."

Kartal'ın kaşları şaşkınlık içerisinde havalandı. Karısı anlaşılan hâlâ sarhoştu ve bunun verdiği keyifle ağzına geleni söylemekten çekinmiyordu. Kartal, bunun verdiği şansla sordu.

"Ya, demek için gıdıklanıyor. Peki, sana yaklaştığımda ne oluyor?" Kartal, Zeliş'e iyice sokulduğunda, Zeliş'in yanakları yanmaya başlamıştı. "Böyle, saçma bir sıcak basıyor. Terliyorum sanki..."

Kartal, sırıttı ve daha çok sokuldu. Dudaklarını Zeliş'in boynuna sürttü ve tenini onun teninden ayırmadan mırıldandı.

"Peki, dokunduğumda?" Zeliş, derince bir iç çekti. "Mideme kramp giriyor. Böyle tuhaf bir şey oluyor, nefes alamıyorum."

Kartal, Zeliş'in kokusunu derince çektiği boynuna bir öpücük kondurdu ve yüzüne doğru uzandı. Dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp, haylazca sordu.

"Peki, öptüğümde?" Zeliş, yutkundu. "İçime ılık ılık bir şeyler akıyor. Saçma bir şekilde gülmek istiyorum."

"Gül o zaman, Bülbül."

"Olmaz."

"Neden?"

"Bu gece ciddi bir işimiz var."

"Neymiş o?" Zeliş, utanarak kıkırdadı. "Hani kulübede yapamadık ya..."

Kartal, dayanamayıp yüksek bir kahkaha bıraktı geceye. Bu kadınla yaşlanmazdı. Geri çekildi ve kapıyı açarak, arabadan indi. Zeliş'i indirmek için diğer tarafa geçtiğinde ise Zeliş'in şaşkınca eve baktığını gördü.

KARTAL BEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin