karşılaşma

449 40 19
                                    

yine bolum yazmicam dedikten sorna bir arkadasin yorunlarindan gaza gelip yazdim🤲🏻🤲🏻💪🏻💪🏻
•••

Aradan üç gün geçmişti ancak jungkook ile doğru düzgün görüşemiyorduk, jungkook yıllardır kullanmadığı izinlerini kullanıyor ancak ben bundan faydalanmıyordum bile.

Jungkook bu izinlerini kullanırken ben kafeyi tamamen unutmuştum, çünkü jungkook için girmiştim o işe. e hali ile ben o gitmeyince gitmeyi unutmuş, kovulmuştum. tabi canım ben sorumluluk sahibi biriyim.

Bu akşam ise meşur hyungumuz ile yemeğe çıkıcakmışız, ben tabiki de bu iş için yoongi hyungu kullanıcam çünkü aramız da beni tek rezil etmeyecek kişi o, yani umarım öyle olur.

Jungkook'un dediğine göre lüks bir mekana gidecekmişiz, bunun için de yoongiyi ayrı olarak uyardım, o zaten şık giyinirdi ama inadıma bir şeyler yapmasından korkmuyorda değilim.

Şimdi ise seokjin hyunla konuşmak için onun evine gelmiştim, ancak cesaret edemiyordum, bir beş dakika daha oyalandıktan sonra evine girmiştim. Koltukta uzanıyor, telefonu ile uğraşıyordu, başta beni görmezden geldi ancak içeri girdiğiminden beri burda olduğumu hissettiğini biliyordum.

Çünkü baş melekleri görevi altındakileri hep hissedermiş. üzgün olduğun da,yorgun olduğunda veyahut yardıma ihtiyacı olduğun da hep hissederdi,bu çok zor bir şey olduğundan ona hep saygı duymuşumdur.

"Hyung." sanki beni yeni görmüş gibi kafasını kaldırmıştı, cevap vermemişti, bana bakması onun için cevaptı. "Küs müyüz?" biraz sesim titremişti açıkçası,
çünkü bu bizim ilk kavgamızdı ve bu çok kötü hissettiriyordu.

"Değiliz taehyung, biz seninle ne zaman küstük ki." hala ciddiyetini koruyordu ancak bana kırgın olduğu belliydi.

"Bilmiyorum sadece, bu doğru hissettirmiyor." karşısında ki sandalyeye oturmuştum artık o da telefonunu kapatıp bana odaklanmıştı.

"Bak taehyung ben her zaman senin yanındaydım, her zaman seni korudum etraftan, ancak şimdi sen karşıma geçmiş kendi canını bile isteye tehlikeye atacağım diyorsun. tamam sana o kadar çıkışmamalıydım haklısın ama beni de anla sizler benim için çok değerlisiniz." konuştukça bana gerçeklerimi hatırlatıyordu,bu ise jungkook'dan uzaklaşmam gerektiği hissini veriyordu.

"Biliyorum haklısın yanlış bir yoldayım, yapmaman gereken şeyler yapıyorum ama hyung lütfen anla beni, o bana öyle hisler hissettiriyor ki ben cennetimi onunla yaşıyorum, belki bu görevim de başarılı olursam cennet beni bekliyor. ancak sanmıyorum ben, jungkook'dan güzel bir cennetim olucak." gözlerimin gerçeklerle dolduğunu hissediyordum, seokjin yanıma gelip oturdu.

"Aslında yanlış bir şey yok bebeğim sadece dilediğin gibi yaşamak isteyen birisin sende ama biliyorsun ki günahlarımız buna izin vermiyor."

Artık tamamen yumuşamış bana ders vermeyi bırakmıştı, bana sarılıp sırtımı okşadı." Taehyung dikkat etmeni istiyorum sadece." neyden korktuğunu bilsem de ses etmemiştim, biraz daha sarılı şekilde kaldıktan sonra aklıma gelen şeyle ayrılmıştım.

"Hyung sana bir şey sorucağım." hem içim de heyecan hem de büyük bir korku vardı.

"Sor bakalım." arkasına yaslanmış o da soruyu sormamı bekliyordu.

angels of death | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin