ihanetim

362 33 19
                                    

selamlar bu bölüm de jungkook'un ağzından olucak, umarım beğenirsiniz, iyi okumlar🙌🏻🙌🏻
•••




Beynimden vurulmuşa döndüm, ihanet acısı mı? nasıl hissettirir hiç bilmiyordum,ancak bugün iliklerime kadar hissettiğim bu duygunun bu denli canımı yakıcağını düşünmemiştim. demek ki ihanet buymuş dedim içimden, gerçekten canımı çok yakmıştı.

İşim bittikten sonra defalarca taehyung'u aramıştım ancak açmayınca endişelenip jimini aradığım da birlikte olduklarını söyleyip beni de davet etmişti, artık eskisinden daha yakın olduğumuz'dan gitmem de bir sakınca görmemiştim.

Ancak keşke gitmseydim diyorum şimdi de, bunları kendi gözümle görmek istemezdim, karşım da sevgilim, ve hiç hoşlanmadığım, güya arkadaşı dip dibe girmiş öpüşüyorlardı. jaehyun'un beni gördüğüne adım kadar emindim, belki de artık gizli saklı ilişkilerin'den sıkılmış bilerek gözüme sokmuştu.

Annem ile olan görüşmem de zaten yeterince sıkılmış ve bunalmıştım. deli gibi taehyung'a ihtiyacım olduğu için dayanamamış buraya gelmiştim, ama sadece hayal kırıklığı yaşamıştım.

Onları o şekilde gördükten sonra arkama bile bakmamış hızlıca bir taksiye binmiştim, olayın hala daha gerçekliğini kavrayamamıştım.

Ona o kadar alışmıştım ki adres olarak bile kendi evimi değil onun evini verecektim. yoldayken farkettim de her şeyimi ona bağlamıştım, geleceğimi geçmişimi hatta bütün hayatımı ona bağlamıştım. hem de bugün varsa yarın olmayan bir adam için.

Aldatmış mıydı beni gerçekten? inanasım gelmiyordu. Oysa ki kendi gözlerim ile şahit olmuştum, beni yakan dudakları şimdi de bir başkasının dudakları üzerindeydi. gözümden yaşlar düşerken kendimi tutmaya çalışıyor, bir an önce eve gitmek istiyordum.

Ben şu an evime mi gidiyorum? benim evim geride kaldı, yıllar sonra bulduğum evimi şimdi kendi ellerim ile yeniden mi kaybediyordum. korkuyorum, aciz hissediyorum, sanki taehyung olmazsa benim var olmam boşmuş gibi, bilmem belki de öyle.

Zar zor geçirdiğim yolun ardın taksi durduğun da parasını ödeyerek kendimi zar zor dışarı atmıştım. içim o kadar bunalmıştı ki çiseleyen yağmur bile beni sıkmıştı, hoseok evde olduğundan kendime gelmeden eve girmek istemedim, kaldırıma oturup gökyüzüne baktım. yağmur gittikçe şiddetleniyordu, elimi havaya kaldırıp derin bir nefes aldım.

Ellerimi görmek bile bana taehyung'u hatırlatıyordu. Yaralarımı sardığı gün canlandı zihnimde bir anda, ilk defa birinin endişesini iliklerime kadar hissetmiştim o gün, duygularımın başlangıcıydı hem de, o kadar özel hissetirmişti parmaklarımdan öpmesi, kendimi bir an gerçekten değerli biri olarak görmüştüm.

O gün ilk defa mutluluk'dan bile ağlamıştım.

"değerlisin jungkook" değerliysem neden burada tek başımayım taehyung, neden?

Hıçkırıklarım artarken başımın ağrısı gittikçe ağrıtmaya başlamıştı, öyle ağrıyordu ki kafamı yerlere vurasım geliyordu. zihnime her ikisinin o hali geldiğin de midem öyle bulanıyor, başım öylesine dönüyordu ki bayılıcak gibi hissediyordum.

Orda kaçmamak, taehyung'un karşısına geçip neden diye bağırmak istedim. ancak korktum, o kadar korktum ki kaçtım o halinden, sorduğum da senden sıkıldım, demesinden korktum çünkü onun kişiliğine göre yeterince sıkıcıyım.

angels of death | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin