Melis'in anlatımıyla
Saçlarımı salık mı bıraksam yoksa toplasam mı? Aman şimdi birde onları toplamakla uğraşamam. Geç kalmayayım. Açık bırakayım. Taradım mı tamamdır.
Şimdi siz diyorsunuz ki bu ne diyor? Şöyle anlatayım. Dün okulun son haftası da bitmiş bizde üniversitenin üç yılını geride bırakmıştık. Dün akşam da Doruk ile kahvaltıya gitmeye sözleşmiştik. Şu son bir haftadır neredeyse her gün görüşmüştük. Onunlayken eğleniyordum. Sohbeti bana iyi geliyordu. Kaçırılma olayından sonra her ne kadar kabul etmek istemesemde yaşadığım sorunlar onunla geçirdiğim zaman sonrası azalmaya başlamıştı. İşte şimdi de kahvaltı için hazırlanıyordum.
Aynada son kez kendime bakıp hazır olduğumu anladığımda kapıyı açıp odadan çıktım. Mutfakta sadece Verda vardı. Eh bugün cumartesiydi. Kızlar bu hafta izinli olduğumuzdan dolayı uyuyor olmalıydılar. Çıktığımı söylemek için yanına girdiğimde geldiğimi fark edip bana baktı. Parmağını bir tur havada çevirip "Dön bakayım." dedi. Dediğini yapıp etrafımda bir tur döndüğümde baş parmağını kaldırıp "Olmuş." dedi.
Gülerek "Sağol canım. Hadi ben çıktım." dediğimde "Şimdi git bakalım. Bekletme çocuğu. Ama gelince konuşacağız. Kurtulamazsın." dedi. Ona öpücük atıp "Konuşuruz canım." dedim ve ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Mahallenin girişine doğru yürürken kolumdaki saate baktığımda 09:30'a iki dakika kaldığını gördüm. Bu daha da hızlanmama neden oldu. Onu bekletmek istemiyordum.
Mahallenin girişine geldiğimde Doruk'u marketin duvarına yaslanmış beklerken gördüm. Onu şöyle bir süzünce ne kadar yakışıklı olduğunu bir kez daha hatırlamış oldum.
Kafasını kaldırıp bu tarafa bakınca beni gördü ve gülerek yaşlandığı duvardan ayrıldı. Arada duran birkaç adımlık mesafeyi de yürüyüp tam önünde durdum. Gülümseyerek "Günaydın. Çok bekletmedim umarım." dediğimde o sıcacık gülüşüyle "Günaydın. Ve bekletmedin. Ben de yeni gelmiştim." dedi ve devam etti. "Hadi gidelim. Ama arabayla gideceğiz. Mekan yürüme mesafesinde değil." dedi yan tarafta duran arabayı göstererek.
"Tamam. Gidelim." dediğimde elini yola doğru uzatarak yürümem için. Arabaya bindik ve Doruk gideceğimiz yere sürmeye başladı. Ben yola dalmışken Doruk'un bana soru sormasıyla ona baktım. "Müzik açayım mı?" dediğinde "Olur." dedim. Müzik başladığında mırıltıyla eşlik etmeye başladım.
İnan korkuyorum sana bağlanmaktan
Bir adım bile yaklaşmaktan
Aşkına kul köle şad olmaktan yandı her yanımKorkuyorum sana bağlanmaktan
Bir adım bile yaklaşmaktan
Aşkın en deli haliyle ben tutmuşum elinden
İnan korkuyorum sana bağlanmaktan
Bir adım bile yaklaşmaktan
Aşkına kul köle şad olmaktan yandı her yanımAşk adına geldim kapına
Bırak nazını mazını gel yanıma
Aşka inat ben bir başıma
Mecburum kapıldım yolunaBen senin gözlerindeki gizemli bakışlarına tutuldum
Sen benim düşlerimdeki son hayalim son umudumsun
Ben aşkın en derindeki en koyu rengini seviyorumSen eski günlerindeki aşkı sevdayı arıyorsun
Şarkı tekrar nakarat kısmına geldiğinde Doruk'ta benimle birlikte şarkıya eşlik etmeye başladı.
Korkuyorum sana bağlanmaktan
Bir adım bile yaklaşmaktan
Aşkın en deli haliyle ben tutmuşum elinden
İnan korkuyorum sana bağlanmaktan
Bir adım bile yaklaşmaktan
Aşkına kul köle şad olmaktan yandı her yanım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakamoz Sevdası
ChickLitİnstagram hesabı: yakamoz_sevdasi Soğuk duvarlar arasında başlayan hikayemiz yeni geldiğimiz bu sıcak mahallede devam ediyordu. Kendi kurduğumuz küçük ailemizin bu mahallede genişleyeceğini hiç düşünmemiştik. Deniz'in inadına, Eylül'ün asiliği...