𝑺𝒄𝒓𝒊𝒃𝒆𝒓𝒆 𝑷𝒓𝒐𝒑𝒐𝒔𝒖𝒊

65 10 14
                                    

Hiç denemediğim ve baya amatör olduğum bir kurguyla daha hepinize merhaba buraları özlemişim. Çok uzatmak istemiyorum umarım bu kurguyu beğenirsiniz.

İyi okumalar...
.
.
.
.

"Kendine gel Yoongi, kendine gel." Delirmiş gibi söylediğim bu cümleden sonra elimde ki bıçağı yere bırakıp derin derin soluklanmaya başladım. Bugünde bu işi bitirememiştim.Bana ait değilken neden bu kadar fazla acıyordu. Nefes alış verişim normale dönünce yatağıma uzanıp derin düşüncelerime yeniden daldım. Neden ben yani neden dünyada o kadar insan varken ben.

Odamın kapısının zorlanmasıyla yatağımdan fırlayıp yere koyduğum bıçağı yastığımın altına gizledim."Yoongi neden bu kapı yine kitli ne yapıyorsun içeride?" Kendimi kesiyorum, bu bana zevk veriyor. "Uyuyordum anne." Gerçekten artık yalan bakımından kendimi çok iyi geliştirmiştim her türlü şeyin içinden sıyrılıp çıkabilirim kendime güvenim tam.

Annemi daha da sinirlendirmeden kilitlediğim kapımı açtım.

"Evet anneciğim seni dinliyorum bu saatte neden kapıma cezaevi gardiyanı gibi dikildin."dedim. Annem ise bana o güzel gözlerini devirerek karşılık verdi, şeytan diyor git o gözleri oy; ama annem işte yapacak bir şey yok."Sabah seni kaldırmak için yanına gelmeyeceğim kendi kendine kalkacaksın." Cidden bu muydu yani ben boşuna mı kalktım yerimden. Annem nasıl odama girdiyse öyle çıkıp gitti ama benim sinirim hala yerli yerindeydi gerçekten artık psikolojik problemleri olduğunu düşünmeye başlamıştım hatta düşünmek için geç bile kaldım.

Güneş ışıklarının inadıma gözüme girmesiyle gözlerimi istemeyerek de olsa açtım.Komodinin üzerinde duran telefonumu alıp saate baktım.Sen ciddi olamazsın öyle değil mi? Saat sabahın 06.30'u değil, değil mi? Tamam bu kötü bir başlangıç ama bu günümün kötü geçeceği anlamına gelmiyor. Yatağımdan büyük bir mutluluk ve enerji ile çıkarken ayağımın çarşafıma takılması ile yere düşmem bir oldu.Hayat neden bana bu kadar karşı ben ne yaptım ki acaba bilmeden ona karşı bir suç mu işledim, olabilir öyle şeyler.

10 dakikanın sonunda odamdan çıkıp tuvalete ancak ulaşabilmiştim.Ben gerçekten okula her gün nasıl yetişebiliyormuşum.

Okula geldiğimde üç deli beni çok güzel bir şekilde karşılamıştı.Namjoon gibi sakar bir arkadaşınız varken yaşayabilmemiz çok olanak dışı bir şey ama biz yaşıyoruz. Hiç birimiz normal değiliz.

Hepimiz kampüste her zamanki köşemizde otururken Hoseok ani bir çıkış ile sessizliğimizi bozdu. Açıkçası artık bu çıkışlara hiç birimiz şaşırmıyorduk. "Arkadaşlar bir şey sorabilir miyim?"dedi. Namjoon derin bir nefes alıp kafasını olumlu anlamda sallayınca Hoseok saçma sorusunu sordu"Ben tatlı mıyım?" Bu sorunun nereden çıktığını anlamamıştım.Namjoon ve Jungkook anladılar mı diye baktığımda gayet anlamış gibi gözüküyor idiler. Yine benim haberim olmadan bir şeyler yaşanmış neden bir aile babasıymış gibi her şeyi en son ben öğreniyorum. Bunun bir nedeni olması gerekiyor.

Kaşlarımı çatarak "Neler oluyor? Neden benim hiçbir şeyden haberim yok ?"dedim.Namjoon,Hoseok'a bakarak kahkaha atmaya başlayınca Jungkook da ona katıldı ama Hoseok halinden memnun gibi görünmüyordu.Namjoon en sonunda kendini toparlayıp"Bu geri zekalı kendi bölümünden bir kıza aşık olmuş komik olan o değil asıl komik olan şey bu salak kıza kahve içmeyi teklif edecekken aldığı kahveyi kızın gözünün önünde şeyine döktü."

Ağzım 'o' şeklini almıştı demek ki Hoseok'ta aşık olabiliyormuş vay be. Aşk sarhoşu Hoseoktir.

𝑨𝒎𝒐𝒓 𝒏𝒐𝒏 𝒎𝒊𝒏𝒐𝒓𝒊𝒔 𝒂𝒆𝒔𝒕𝒊𝒎𝒂𝒏𝒅𝒂 𝒔𝒖𝒏𝒕...

𝑨𝑷𝑶𝑻𝑬𝑴𝑵𝑶𝑷𝑯𝑰𝑳𝑰𝑨 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin