𝑹𝒆𝒈𝒏𝒖𝒎

7 2 4
                                    

İyi okumalar...

Yoongi ile buluşmak için sözlestiğimiz kafeye 2 saat önceden gelmiştim.Kendi aklımca prova yapacaktım,günlük verme provası.

İlk duyma da komik geliyordu hatta yanımda oturan insanlardan biri duysa deli olduğumu sanabilirdi ama benim pek umurumda değildi,benim şuan da umurumda olan tek kişi Yoongi idi.Ona bu durumu nasıl açıklayacağımı düşünmekten sabaha kadar uyuyamamıştım.

Bana ne kadar kızsa haklıydı,tek ümit ettiğim şey beni biraz da olsun dinlemesi ve anlamasıydı.

Stresli bekleyişim Yoongi'nin kafeye adım atmasıyla bitmişti.Beni fark ettiğinde gülerek başını eğmiş ve benim masama doğru yürümeye başlamıştı.

Çok özür dilerim Yoongi,gerçekten günlüğünü isteyerek okumadım sadece seni bulmak için günlüğü ilk bulduğum zaman aklıma gelince buruk bir şekilde güldüm.O zamanlarda ki hedefim günlüğün sahibini bulup, günlüğünü geri vermekti;böyle olacağını bilmiyordum,tahmin edememiştim.

Yoongi karşımda ki sandalyeyi çekip oturdu.Bilmiş bilmiş suratıma bakarak,"Bana vermek istediğin şey neydi?"dedi.Merak etmiyormuş gibi gözükmeye çalışıyordu, maalesef oyunculuğu kötü olduğu için anlamıştım.

Peki gerçekten oyunculuğu kötü müydü?Bunca yıl arkadaşlarından ve ailesinden hastalığını saklamayı başarmış,acılarını içine atarak büyümüş bir çocuktan bahsediyoruz.

"Hoşgeldin Yoongi,bir şey içer misin?"Yoongi kafasını olumsuz anlamda sallayıp,kedi gözleri ile bana meraklı meraklı bakmaya devam etti.

"Bana öyle bakma Yoongi, kendimi suçlu hissediyorum."Yoongi tepkim karşısında dudaklarını büzüp omzunu silkti."Niye kendini suçlu hissediyorsun ki,hiç bir şey yapmadın."

Derin bir nefes alarak sandalyenin arkasında açılan çantamı kucağıma aldım.Lafı fazla uzatmak istemiyordum.Eğer daha da uzarsa canım daha çok yanar ve ağlardım.

Uyuşuk hareketlerle kapakları eskimiş defteri çantamdan çıkartıp, Yoongi'nin görebileceği bir şekilde masanın üstüne koydum.Tepkisini kaçırmamak için ona baktığımda,yüzünün hali değişmişti.

Uzun zamandan beri aradığı şeyi bulmuştu ama yüzünde hiç mutlu bir ifade yoktu.Yoongi derin bir nefes alıp tereddüt ile yüzüme baktı,"Okudun mu?"

Başımı suçluluk duygusu ile yere eğip kafamı salladım.Yoongi yumruk yaptığı elini çok sert olmayan bir şekilde masaya vurup,"Nereye kadar okudun?Neyi biliyorsun?"Sinirli ses tonunu ilk defa duyuyordum.

Hastalığını öğrenip öğrenmediğimi soruyordu.Bir soru ilk defa beni bu kadar ezmişti.Kafamı Yoongi'nin sinirden ateş çıkan gözlerine çıkardım."Yoongi bak hastalığından utanmana gerek yok.Bak bu sefer yanlız değilsin belki beraber savaşırsak yenebili-"Yoongi elini havaya kaldırarak beni susturmuştu.

"Hastalığımı da biliyorsun çok güzel.Bir insanın günlüğünün özel olduğunu bilmiyor musun?"Yoongi'nin sözünü huzursuzca bölerek"Yoongi bak-"

Yoongi sesini bir tık yükseltip,beni bastırdı"Sözümü kesme Tae-ri,sana neyi anlatıyorsam.Bir daha karşıma çıkma Lee Tae-ri."

Yoongi masadan kalkınca arkasından kalkıp seslendim ama arkasına bile dönüp bakmadı.

𝑰𝒓𝒂 𝒇𝒊𝒏𝒊𝒔 𝒆𝒔𝒕 𝒑𝒂𝒄𝒊𝒔 𝒂𝒏 𝒑𝒖𝒈𝒏𝒂𝒆?

𝑨𝑷𝑶𝑻𝑬𝑴𝑵𝑶𝑷𝑯𝑰𝑳𝑰𝑨 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin