𝑬𝒙𝒕𝒓𝒆𝒎𝒂

7 2 5
                                    

İyi okumalar...

"Taehyung dağın tepesinde ne işimiz var ve neden sadece ikimiz gidiyoruz?"huysuzca sorduğum soruyu,Taehyung asla kale bile almamıştı.

Giydiği sweatshirtün kolundan tutarak durmasını sağladım,"Bana bak gerizekalı, eğer mal mal bir şey yapıyorsan şimdiden söyle kendimi hazırlayayım."dedim.Taehyung masum gülüşü ile omzumu sıvayıp beni sürüklemeye başladı.

Yine başlıyorduk,Yoongi yetmemiş şimdi de Taehyung beni sürüklemeye başlamıştı.Sakin bir şekilde kendimi Taehyung'tan kurtarıp istemeyerek de olsa o nereye gidiyorsa onu takip ettim.Dağ başında kaybolmak istemezdim,hayatımda tek o eksikti zaten.

Taehyung yerinde aniden durunca bende durmuştum.Neden durduğumuzu çözmeye çalışırken gördüğüm yüzle durakladım.O da beni görmeyi beklemiyor gibiydi.

Gözlerimi ondan çekip yere sabitledim,utanıyordum ben ondan çok utanıyordum.Dediği şeylerde sonuna kadar haklıydı.

Aynı ortamda duracak ne yüzme vardı ne de bir gücüm.Tam geriye doğru adım atmışken kolumun tutulup çekilmesiyle,oradan gidemeyeceğimi anladım.

Jungkook çocuksu gülüşüyle ilk önce bana bakarak "Hoşgeldin noona."Ardından utangaç bakışları ile Taehyung'a"Hoşgeldin hyung"dedi.

Var bir şeyler de yakında çıkar kokusu,hadi hayırlısı.Bakışlarım utana sıkıla Yoongi'yi bulmuştu.Onun da zaten bana baktığını gördüğümde içimde anlatılamaz bir his oluşmuştu.Böyle nasıl desem sanki gözleri,gözlerime değdiği zaman rahatlamıştım.Doyumsuz bir özlem vardı sanki içimde.

Taehyung'un bir anda yaptığı alkış ile ödüm başka bir taraflarıma kaçmıştı.Elim ile anlımı sıvazlayarak"Anlık sesler çıkartma Taehyung,bir gün inme gelecek bana."dedim.

Taehyung beni duymamış gibi boğazını temizleyerek konuşmasına hazırlandı.Fazla vurdum duymaz olmuştu,geri dönelim ben ona hem vurup hem de duymayacaktım.

"Bugün buraya küsleri barıştırmaya ve yemek yemeye geldik."Taehyung'un sanki dünyayı kurtarıyormuş gibi yaptığı açıklamayı umursamaz bir şekilde dinlemiştim.Benim böyle bir arkadaşım yoktu,ben bu adamı tanımıyorum;kim beni buraya getirdi?

"Taehyung hyung hadi biz şu taraflara doğru gidelim."Jungkook ayağa kalkarak sol tarafı göstermişti.Akılları sıra bizi başbaşa bırakmaya çalışıyorlardı.Taehyung,Jungkook'un büyüsüne kapılmış bir şekilde onu takip etmişti.40 yıllık tecrübem ile bu ikisi tamamdır diyorum.

Yoongi ile konuşmak istiyordum fakat ondan çekinmiyor değildim.Canım sıkıldığı için yanımda ki otları kopararak kendime eğlence çıkarıyordum ta ki,otun biri elimi kesene kadar.

Elim acıdığı için ani bir hızla elimi çekmiştim.Tam elime bakacak iken başka bir el bana engel olmuş ve kanayan yere selpak ile baskı uygulamıştı.Kafamı kaldırdığımda yüzlerimiz çok yakındı neredeyse burunlarımız birbirine değecekti.

Yoongi elime ilgiyle bakıp,"İyi misin?"dedi.Bakışlarım yüzünde sabit iken bilinçsizce konuştum,"İyiyim."

Aramızda ki derin sessizliği bozmak için ilk adımı atan kişi beni şaşırtarak Yoongi oldu."Tae-ri dün çok düşündüm,senin yerinde olsaydım bende aynı şeyi yapar mıydım? Kesinlikle yapardım,tepkim biraz abartılı idi özür dilerim.Beni affedebilir misin?"Bir çocuk gibi konuşmasıyla, dünyalar benim olmuştu.Mutlulukla oturduğum yerden kollarımı Yoongi'ye doladım.

Yoongi kısık kahkahası ile beni kendine çekerek,sarılmama karşılık verdi."Asıl ben özür dilerim Yoongi.Emin olabilirsin bundan sonra Tae-ri adında bir baş belası asla yanından ayrılmayacak."

Yoongi kollarını benden çekerek yüzüme kararsız bir şekilde baktı,"Acaba bir daha mı düşünsem."

"Yaa demek bir daha mı düşünsem."Onu gıdıklamam ile yere yatıp gülmeye başlamıştı,"Bir de kararsız kalmış gibi yapıyor."

Yoongi daha dayanamamış olacak ki kolumdan tutup beni kendine çekmişti.İkimiz de put gibi kalakalmıştık ve gözlerimiz yerinden çıkacak kadar açılmıştı.

Hemen Yoongi'nin üstünden kalkıp saçımı başımı düzelttim.Biz resmen demin dolaylı yoldan öpüşmüştük.Elim benden habersiz dudağım ile oynamaya başlamıştı bile.Derin bir nefes verip maratona çıkan kalbimi susturmaya çalıştım.

Yoongi'nin tepkisine bakmak için kafamı ona çevirdiğimde oda bana bakarak gülüyordu."Bunu bir daha tekrarlamak için,beni gıdıklaman mı gerekiyor."

~

"Taehyung hyung fazla uzaklaşmayalım,kaybolabiliriz."
Jungkook yerinde durarak konuşmuştu.Kafamı olumlu anlamda sallayıp bedenimi ona döndüm."Jungkook tek kalmışken sana bir soru soracağım."

Artık dayanamıyordum bence benim de öğrenmeye hakkım vardı."Daha önce hiç sevgilin oldu mu?"Ona saçma gelen sorum ile kafasını yana eğip anlamaz bir şekilde bana baktı.Konuşmak için ağzını araladığında, saçma olan sorumu cevaplayacağını anladım.

"Evet bir kere olmuştu öyle bir şey."Utanarak kurduğu cümlesi ile ayağım ile yerde daireler çizmeye başladım,bunu neden yaptığım hakkında hiç bir fikrim yoktu.

"Anladım."daha fazla sormaya gerek yoktu, büyük ihtimalle bir kadın ile sevgili olmuştu.

Jungkook kolumdan tutarak beni kendine döndürdü,"Taehyung hyung,bana bu soruyu neden sorduğunu anladım o kadar da gerizekalı değilim.Cinsel yönelimimi öğrenmeye çalışıyorsun ve sanırım benden hoşlanıyorsun."Jungkook nefes almadan kurduğu cümlesine nefes almak için bir ara vermişti.

Aferin gerizekalı Taehyung, Jungkook artık benimle kesin muhatap bile olmayacaktı.Elini yanağımda hissedince yere eğmiş olduğum kafamı anında kaldırarak, gözünün içine baktım."Duygularımız karşılıklı hyung."

Duyduğum şey ile anlık bir kriz geçirsem de sonradan hemen kendime gelip,bir elimi incecik olan beline diğer elimi ise onun gibi sağ yanağına koymuştum."Teşekkür ederim Jungkook."En son hatırladığım cümlem buydu, dudaklarımız birbirine değince her şeyi unutmuştum.

𝑸𝒖𝒊𝒔𝒒𝒖𝒆 𝒆𝒓𝒂𝒕 𝒃𝒆𝒂𝒕𝒖𝒔, 𝒔𝒆𝒅 𝒒𝒖𝒂𝒆𝒔𝒕𝒊𝒐 𝒓𝒆𝒂𝒍𝒊𝒔, 𝒂𝒏 𝒉𝒂𝒆𝒄 𝒇𝒆𝒍𝒊𝒄𝒊𝒕𝒂𝒔 𝒑𝒆𝒓𝒎𝒂𝒏𝒆𝒏𝒔?

𝑨𝑷𝑶𝑻𝑬𝑴𝑵𝑶𝑷𝑯𝑰𝑳𝑰𝑨 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin