(Wukong)-Bizde ölecez la herhalde.
(Kyriel)-Bu kadar sakin tepki verme!!!
(Lucifer)-Harbiden öleceğiz galiba.
(Kyriel)-Sen niye bu kadar sakinsin Yüce Lucifer!?!?!?
Lucifer ve Wukong üzerlerine atılan kıtayı günlük bir olaymış gibi karşılamışlardı ve fazlasıyla sakin kalmışlardı. Kyriel ise komik bir ifadeyle bağırarak tepkisini göstermişti.
(Medusa)-Bu kadar sinirlenme Kyriel. Ejder bizi öldürmeyecektir.
(Kyriel)-Sesimi yükseltmemi mazur gören Yüce Medusa ama, ADAM ÜZERİMİZE KITA ATTI!!! KITA!!!
(Wukong)-Wuhahahahahahaha!!!!!!! Tipin çok komik melek kız!
(Kyriel)-Dalga geçmesene!!!
(Wukong)-Rahat oool. Gelinen şu noktada Lucifer'de bende rahatlıkla o kıtanın içinde hayatta kalabileceğimiz kadar bir boşluk oluşturabiliriz.
(Lucifer)-O şeyi taşımak bizim için bile fazla.
(Wukong)-O bunu sorun etmiyor gibi ama.
Wukong eliyle 100 tanrının birleşmiş halini gösterdi. Tanrı kollarını kaldırmış bir şekilde kıtanın inişini bekliyordu. Kıta öylesine büyüktü ki aşırı yavaştı. Eğer uzaydan gelen bir meteor olsaydı dünyayı bir kağıt gibi yarıp geçerdi.
Derken tanrının elleri parlak bir ışıkla sarıldı ve ışık kör edici bir şekilde parlayarak büyümeye ve kıtanın alt kısmına yayılmaya başladı. İnanılmaz büyük bir hızla kıtanın yarısının altını kapladı ve büyük bir gürültü koptu.
Kıta, ışık yüzünden ortadan ikiye ayrılmıştı. Suyun üzerinde kalan yarısı-ı suya geri düşerken yeryüzüne düşen parça hızlanmıştı. Ancak tanrı eğilmiş ve tüm gücüyle zıplayarak dünyayı sarsmayı başarmıştı.
Dünya sarsılırken tanrı kıtaya ulaştı ve yarım bile olsa hala devasa olan kıtaya sağlam bir yumruk geçirdi. Hemen ardından ise yumruk ile kıta arasında her türlü element belirdi ve delirmişçesine taşmaya başladı. Işık hüzmeleri, rengarenk bir ışık gösterisi gibi parlamaya başladı ve yarım kıta bir bomba gibi patlayarak mükemmel bir görsel şölen sundu.
Saniyeler içinde devasa boyutlardaki bir kıta yok edilmişti. Hem de tek bir yumrukla.
(Wukong)-Ne güç be. Şu birleşmiş tanrıda bayağı bir iş varmış. Gerçi aynısını bende yapabilirdim ama, sadece bu kadar kısa sürmezdi. Ahh ah. Daha kısa sürerdi demeyi çok istiyordum ya.
(Lucifer)-Sıkma canını. Ben bile en güçlü formumdayken onu bu kadar kolay yok edemezdim. Gerçi en güçlü formum yaklaşık olarak 20 tanrının toplam gücüne denk. En azından ben öyle tahmin ediyorum.
(Wukong)-Yani o canavarın 5'te 1'i kadar güce sahipsin. Hey Lucifer. Bu savaş bittiğinde en güçlü formlarımızı kapıştıralım.
(Lucifer)-Bana uyar. Ama dediğin gibi. Önce bu savaş bitmeli.
***
Tanrı yarım kıtayı yok etmekle kalmamış birde üstüne yere indikten hemen sonra tekrar zıplayarak Ejder'e saldırmıştı. Ejder ise tanrıdan gelen yumruğu karşılamak için tek parmağını kullanmış ve efor bile sarf etmeden saldırıyı durdurmuştu.
(Ejder)-Görünüşe göre sende tüm gücünü kullanmıyorsun. O aptal tanrılar zarar vermek istemiyorsun değil mi? Pekala. Hadi tüm gücünü kullanarak beni eğlendirebileceğin bir yere gidelim.
Ejder, tanrının kolundan tuttu ve bir anda ikisi birden yok oldular.
***
Geldikleri noktada tanrının yaptığı ilk şey çevrelerindeki uzayı incelemekti. Etrafına bakındığı süre boyunca Ejder sessizce onu izlemiş ve hiçbir şey yapmamıştı. Etrafta yüzlerce gezegen vardı. Gerçi sadece gezegenler yoktu. Kara delikler, nebulalar, gök taşı kolonileri ve daha nicesi de vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha İmparator (+18)
ActionGeçmişte yaşadığı şeyleri tekrar tekrar yaşamamak adına sürekli güçlenmek için çalıştı ve çalışmaya devam ediyor. Sonunda güçlenmek için doğru yeri bularak olabileceği en güçlü hale gelecek ve bu yolda yoluna çıkacak olan her şeyi ve herkesi yok ed...