Belphegor gözlerini açıktan sonra patlayan aurası sonucu oluşmuş olan fırtına aniden durarak kaybolmuştu.
(Belphegor)-Uykumu aldığıma göre, sanırım seninle istediğin oyunu oynayabilirim.
(Raijin)-İstediğim oyunu ha?
Belphegor oldukça sakin bir ses tonuna sahipken Raijin biraz daha sertti.
(Belphegor)-Evet. Ne oynamak istersin?
Belphegor dalga geçercesine bu soruyu sorarken Raijin'in bileğini yavaşça bırakmıştı. Raijin ise bileğini tutarak birkaç kez çevirmiş ve bir sorun olmadığını kontrol etmişti.
(Raijin)-Hmm. Bir düşüneyim.
Bileğinde herhangi bir sıkıntı olmadığından emin olduktan sonra ise Belphegor'un sorusuna bir cevap düşünmeye başlamıştı. Elbette ki bu soruya düzgün bir cevap vermeyi planlamıyordu. Düşündüğü şey Belphegor'u sinirlendirebilecek bir cevaptı.
Birkaç saniye boyunca düşündükten sonra ise...
(Raijin)-Aman be.
Neden böyle bir şeyi düşündüğü konusunda kendisine kızdı ve küçümseyici bir gülümsemeyle birlikte...
(Raijin)-Cesedinle oynamak istiyorum!
Diyerek dilini çıkardı ve sakin kişiliğini bir kenara bıraktı.
(Belphegor)-Heee. Bunu yapabilecek kadar gücün var yani? Güzel güzel. Bu oldukça güz...
Belphegor tam Raijin'le dalga geçerken aniden çok yakınlarındaki bir noktada, ucu bucağı görünmeyecek kadar yükseklere ulaşan bir hortum patlak verdi ve giderek daha da fazla büyümeye başladı.
Hortum patlak verdikten yarım saniye kadar sonra ise hem kendisi hem de Raijin bilinmeyen bir enerji tarafından çevrelendiler ve bu hortumdan hasar almadan kurtuldular. Ancak bu fırtınanın sonucunda savaşların gerçekleştiği bütün noktaların onlarca kilometre uzağına kadar uzanan devasa genişlikte bir bölgedeki bütün ağaçlar yok oldu ve geriye dümdüz bir arazi kaldı.
(Belphegor)-Bu enerji kimin bilmiyorum ama sanırım sahibine teşekkür etmem gerek. Ama ondan önce...
Belphegor kafasını hortumun patladığı yere çevirdi ve...
(Belphegor)-O hortumun sahibi kesinlikle Leviathan'dı. Böyle bir saldırı yapmasını sağlayacak kadar ne olmuş olabilir?
Bunları dile getirdikten sonra Leviathan'ı ateşleyen şeyin ne olduğunu düşünmeye başladı ve bu sırada da etrafını çevreleyen enerji kalkanı yavaşça dağıldı ve havaya karıştı.
(Raijin)-Dikkatini üzerimden ayırma sakın piç kurusu!
Raijin bağırarak ileri doğru atıldı ve Belphegor'a ağır bir yumruk indirdi. Belphegor ise yediği bu yumruğa rağmen yerinden savrulmamak için oldukça çaba sarf etti ve istediği başararak bu yumruk karşısında savrulmadı.
(Belphegor)-Biliyor musun? Gerçekten çok sinir bozucusun.
Belphegor bunları söylerken iğrenmiş bir surat ifadesiyle Raijin'in gözlerinin içine bakıyordu. Raijin'den yayılan kutsal enerji bile başlı başına iğrenç hissettiren bir şeyken birde üstüne ondan darbe yemek ve o kutsal enerjiye doğrudan maruz kalmak onu fazlasıyla iğrendiriyordu.
(Raijin)-Benden çok farklıymışsın gibi konuşma. Ben senin için neysem, sende benim için aynısın. Yani duygularımız karşılıklı.
Raijin bu konuda yalan söylemiyordu. Şeytanların tanrıları sevmediği kadar tanrılarda şeytanları sevmiyordu. Sonuçta her şey başladıktan sonra, Lucifer'in ilk atası olan Lucifer "First" StarFlare, Yüce Tanrıça Gaia'ya karşı gelmiş ve cennetten kovulmuştu. Bunun sonucunda da tarihte bilinen ilk nefret tohumları ekilmişti ve tanrılar şeytanlardan nefret etmeye başlamışlardı. Herkesin taptığı Yüce Varlık Gaia'ya karşı gelmek onların gözünde büyük bir suçtu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha İmparator (+18)
AçãoGeçmişte yaşadığı şeyleri tekrar tekrar yaşamamak adına sürekli güçlenmek için çalıştı ve çalışmaya devam ediyor. Sonunda güçlenmek için doğru yeri bularak olabileceği en güçlü hale gelecek ve bu yolda yoluna çıkacak olan her şeyi ve herkesi yok ed...