27-chanbaek

452 41 150
                                    

baekhyun'un anlatımı

martın son haftasını geride bırakırken bir yandan da chanyeol ile olan ilişkimiz için çabalamaya devam ediyordum. her şey çok iyi gidiyordu, benim aniden çıkan seyahatim hariç.

o seyahate gittiğim anda pişman olmuştum çünkü choi min-ho yani gece kulübünde gördüğüm kişi de oradaydı. meğerse çalıştığım kanalın genel müdür yardımcısıymış. bunu ancak o zaman öğrenmem benim hatamdı çünkü asla iş dışında bir şeyle ilgilenmiyor, kanalın sahibi kim merak etmiyordum.
min-ho'yu o gün havaalanında görünce içimden koca bir siktir çektim çünkü bunu asla chanyeol'e anlatamazdım.
o gün ve sonrasında yaşadığımız ufak çaplı tartışma hâlâ korkulu rüyamdı.

yine de min-ho beklenenin aksine beni rahatsız etmemiş yalnızca iş ile ilgili konular hakkında birkaç kere soru sormuştu.

tüm seyahat boyunca ve döndükten sonra dahi chanyeol'e baktığım anda anlayacak diye ödüm kopuyordu. halbuki yanlış hiçbir şey yapmamıştım. bunu daha fazla düşünmek istemeyerek işime geri döndüm.

ve bir story paylaştım;

ve bir story paylaştım;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

tr.bbaek: yalnızca gezip fotoğraflar paylaşmıyorum, buzdağının görünmeyen kısmı oldukça sıkıcı !

not; sevgilimi özledim ㅠㅠ

_

telefonu kenara bırakarak bir süre daha işlerime devam ettim. ardından yemek yapmak için mutfağa girdim, bir saate chanyeol gelirdi.

her şey hazır olduğunda bir duş alarak ben de hazırlandım ve saçlarımı kuruturken çalan kapı ile chanyeol'un geldiğini anladım.

bu his, daima beni mutlu edecekti, kapı çalışından dahi tanıyordum onu. yürürken parkelerde çıkardığı sesten, metrelerce uzaktan gelen o hoş kokusundan, varlığının hissettirdiği daimi güvenden tanıyordum.

aşağı inip kapıyı açtığımda her zamankinin aksine oldukça sinirli görünen chanyeol beni şaşırttı.

"hoşgeldin canım" derken yüzüne bakmaktan kendimi alamıyordum. onu neyin böylesine sinirlendirdiğini merak ediyordum.

bir cevap vermeden içeri girdi ve direkt salona adımladı. peşinden gittiğimde oturmak yerine salonda rastgele dolandığını görmek kalbime ağırlık vermişti.

"chanyeol, iyi misin hayatım bir şey mi oldu"

o yüzündeki bakış da neydi öyle.
alaycı? güvensiz? yabancı?

"cha-"

"sana inanmıyorum baekhyun"

bir anda yüksek sesle söylediği cümle ile, irkildim. o da bunu fark ettiğinden sesinin tonunu düşürdü,

"ne zaman söylemeyi düşünüyordun"

neyden bahsettiğini anlamıyordum. sadece yüzüne bakıyordum.

traveler | chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin