Beşinci Durak; Çınaraltı

13.6K 567 169
                                    

Ne hasta bekler sabahı,Ne taze ölüyü mezar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Benim Cuma akşamını beklediğim kadar

Evet Tunacığım, senin kadar kimse Cuma akşamını beklemiyordur.

Müge'nin geçen akşam balkonumda yaptığı tekliften sonra bu akşamı iple çekiyordum. Tamam, yemekten korkuyordum ancak ilk defa Berika'yı bu kadar uzun süre göreceğim için içim kıpır kıpırdı doğrusu.

Müge ve Barış evlendikten sonra evlerine ilk gidişim olduğu için elim boş gitmek istememiştim. Bu yüzden evlerine gitmeden hemen önce bir tatlıcıya uğrayıp bir kutu tatlı almıştım.

Elimde tuttuğum tatlı kutumla birlikte isimlikte yazan Müge & Barış Çelik yazısını görünce gülümseyip kapıyı tıklattım.

İçeriden Müge'nin ''Geldiim,'' sesini duyduğumda duruşumu düzelttim. Kapı açılınca mutfak önlüğü takmış bir Müge önümde belirdi.

''Ooo Müge Hanım,'' dedim gülümseyerek. ''Sizi mutfakta bu hallerde görmek ne kadar da hoş.'' Ayakkabılarımı çıkarıp içeri geçerken Müge eliyle hafifçe koluma vurdu.

''Dalga geçmesene Tuna.''

''Geçmiyorum dalga. Gerçekten seni bu hallerde görmek hoş.'' O an Müge kaş göz yapsa da ne demek istediğini anlamadım. Annesini takip eden bir yavru gibi peşinden mutfağa girdiğimde yalnız olmadığını fark ettim. Berika, Müge'nin mutfağındaydı. Doğrama tahtasında o ekranlarda gördüğümüz gibi bir hızda salata malzemelerini doğrarken ben hipnoz olmuş gibi bu görüntüyü izlemeye dalmıştım. Omuzlarının biraz aşağısında kalan saçlarını önüne gelmesin diye bir tutamını tokayla tutturmuştu. Üzerine giymiş olduğu polo yaka beyaz tişörtünü bir kot pantolonla tamamlamıştı. Günlük bir şeyler geçirmişti ama onun üstünde 10/10'luk bir şekilde duruyordu işte. Gönül gözümden bu puanı verdiğimi söylememe gerek yoktu sanırım?

Müge kapının ardından Berika'nın böyle görmemesi için cimcikleyip kendime getirdi. Cimciklediği için kötü hissetsem de beni o halimle Berika fark etmesin diye uğraştığı için minnettardım.

''Kolay gelsin.'' diyerek elimdeki kutuyu mutfak masasındaki boş bir yere bıraktım. ''Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?''

Müge dudaklarını bilmiyorum edasıyla büküp Berika'ya döndü. ''Var mı şefim? Sen daha iyi bilirsin.'' Berika doğramış olduğu yeşillikleri salata tabağına koyduktan sonra Müge'ye döndü. ''Pek bir şey kalmadı.'' Bakışlarını Müge'den çekip bana çevirdiğinde başını biraz eğerek selamladı. Ben de ona bir baş selamı gönderdim. Mügelerin kapı zili çaldı. Barış içeriden koşar adımlarla gelip kapıyı açtı. Aras ve Yudum 'un sesini duyulurken Müge, Berika'nın yanına gitti. Yardım edilecek bir şey olmadığının bilgisini alınca Yudum ve Aras ile görüşmek için kapıya yöneldim.

Çapkınlığın Son Durağı: AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin