17.Bölüm-**BABA?**

99 5 6
                                    

Mirza' nın Ağzından:
Rehberlik hocası ve diğer adını bilmediğim kel adam bana "Ailende sorunların mı var?, Neden böyle yapıyorsun?" gibi klasik sorunlu öğrenci soruları sorduktan sonra eve gitmemizi, izinli olduğumuzu söylediler. Böyle eve göndereceklerse ben hep kendimi dövdürüyüm valla.
Uzun zamandır Yakut'la konuşmuyorduk. Ben aramadıkça o da 'Okulda olursan, aradığım da şüphelenirler. O yüzden aramıyorum.' diyordu. Evinin anahtarı ben de vardı. CheeseCake'i çok seviyordu. Markete girip limonlu CheeseCake aldım ve onun evine doğru yürümeye başladım.
Dairenin önüne geldiğimde anahtarla kapıyı açtım. İçeriye tam girecektim ki, kapıyı arkadan bir el ittirdi ve "Mirza bir dakika bekler misin? Müsait değilim de."dedi.
"Tamam, bekliyorum."dedim.
Ayak sesleri uzaklaştı. Sanırım duştan çıkmış, üstünü giyiniyordu. Bir kaç dakika bekledikten sonra gelip bana kapıyı açtı ve gülümsedi. Sanırım duştan çıkmamıştı çünkü saçları kupkuruydu.
İçeri girdim ve mutfağa girip "Sana CheeseCake getirdim."diye bağırdım.
"Limonlu mu?"diye sordu.
"Elbette, hadi gel ye."dedim.
"Tamam geldiim."dedi ve mutfağa doğru geldi.
O CheeseCake'i ambalajından çıkatrtıp, dilimlere ayırırken ben de sandalyeye oturdum.
"Yeni bir kıyafet falan mı deniyordun?"dedim.
"Ihhhm ne, anlamadım?"dedi.
"Ben geldiğimde müsait değildinya, yeni bir kıyafet mi deniyordun diyorum?"dedim.
"Haa,şeyy evet."dedi.
Sanırım bugün biraz dalgındı çünkü benim bildiğim Yakut beni tersler ya da hep sinirli olurdu.
CheeseCake'i yerken oturması için karşımdaki sandalyeyi geriye doğru ittim çünkü Yakut bana yakın oturmaktan hoşlanmazdı. Ama tam aksine gelip yanımdaki sandalyeye oturdu ve sandalyeyi iyice yaklaştırdı. Bu yakınlığa hem şaşırmış hem de çok sevinmiştim. Çünkü aylardır adımız sevgiliydi fakat sürekli onu öpsem itiyor, güzel bir şey söylesem 'İşimize dönelim.' türü şeyler diyordu. Ben hep sevgisini göstermeyi sevmeyen bir tip olarak düşünmüştüm. Demek artık gösterecekti sevgisini..

"Ee aşkım nasılsın?"dediğinde şok geçirecek gibi oldum.
"İyiyim bebeğim, sen?"dedim.
"Sen gelince daha iyi oluyorum."dedi ve CheeseCake diliminden bir lokma aldıktan sonra dudaklarıma ufak bir öpücük kondurdu.
O kadar sevinmiştim ki şu an da 'Git pencereden atla' dese atlayabilirdim, zaten Yakut ne zaman istese atlayabilirdim de..
Neden yaptığını anlayamıyordum fakat elleriyle tişörtünün yakasını genişletip duruyordu. Az sonra sanırım rahatsız oldu ki "Ben daha rahat bir şeyler giyinip geleyim."dedi.
Tam on beş dakika sonra üstüne fazlasıyla bol bir ipli bady giymişti. İçeride ki kırmızı iç çamaşırını görmem için çaba sarfetmeme bile gerek yoktu. Altında ise bir şey yoktu ama ipli bady kalçalarının tam altındaydı. Başında ki peruğu çıkarmış, boynunu açıkta bırakan küt kızıl saçları ortaya çıkmıştı. Ben ağzım ve gözlerimi yırtılacakmışcasına açmış onu izlerken, o hiç bir şey olmamış gibi gelip tekrardan CheeseCake yemeye devam etti. Bacakları çıplak olduğu için deri sandalyeye yapışıyor, Yakut da sürekli kalkıp tekrar oturuyordu. En sonunda "Uff, salona geçelim mi?"dedi.
"Tamam, olur."dedim.
O önden giderken vücudunu incelemekten kendimi alamıyordum. Normalde hiç sapık falan bir yapıya sahip değilim ama..
Salona geçince büyük koltuğa oturmam için bana yer gösterdi. Ben oturduktan sonra ayakta biraz bekledi ve eğilip elleriyle bacaklarımın arasını açıp tam önüme, bacaklarımın arasına oturdu. Beni tahrik etmeye her ne sebepten çalışıyorsa, çok iyi başarmıştı.
Bir an da kendime hakim olamayıp yüzünü avuçladım ve onu öpmeye başladım. Yakut da dudaklarımızı ayırmadan bana doğru dönüp üstüme çıktı.
İkimizde nefessiz kalınca bırakmak zorunda kaldım ve nefesimin yettiğince fısıldadım "Ne yapıyorsun? "
"Kes sesini, bu fırsat bir daha eline mi geçecek sanki? Sadece öp beni."dedi.
İstediğini yapıp onu belinden kavradım ve duvara yaslayıp öpmeye başladım. Fakat Yakut'un arkasında duvar sandığım yerin yatak odasının kapısı olduğunu kapının açılıp yere düşmemizle anladım. Hiç bir kötü niyetim olmadan, sadece yerin çok sert olmasından dolayı Yakut'u tutup yatağa çıkardım fakat sanırım yanlış anladı ki "Hayır!"diye bağırdı. Sırtıma bir şey batınca aniden kalktım ve Yakut'u da kaldırdım. "Hadi gel."dedi ama ben sırtıma yumuşacık yatakta neyin battığını merak ettim ve tam pikeyi kaldıracaktım ki altında hareket eden birisinin olduğunu gördüm. Yakut kolumdan tutup "Mirzaa, hadi gel. Nolur çıkalım burdan."diye bağırıyordu. Hem de ağlamaya başlamıştı.

Pikeyi bir an da çekince gördüklerimle beynime kan sıçradı.

"BABA?"

Ooo naber?
Bakın hemen yb yazdım.
Kısa da olsa, olsun.
Bölümün sonunda tepkiniz ne oldu?
Her neyse bölümlerim çok kısa ise tekrar söylüyorum lütfen kusura bakmayın, telefondan yazıyorum.
Bir de karakterlerin bazılarının adını wattpad de çok popüler olmasından dolayı değiştirmeyi düşünüyorum.
Multimedia da AhMirYak (Ahsen,Mirza,Yakut) var.
Kitabın ana üçlüsü :P
Sizi gerçekten seviyore.
Lütfen vote+yorum bys ♥

Bir Küçük Saç MevzusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin