Mirza' nın Ağzından:
Beni gören babamın yüzü aniden solmuştu. İkimizde pörtlek gözlerle birbirimize bakıyorduk. Ama onun gözlerinin açılma sebebi korkuydu, benimkiyse öfke..
Zaten yattığı yer müsait olduğundan ellerimle boğazını sıkarak "Ne işin var lan burda? Kırk üç yaşında hamile bıraktığın annem, iki yıldır evde senin yollarını gözlerken ne işin var burdaaaa?"diye bağırdım. Dahası vardı, onun yokluğunda neler yaşamıştık, neler...
"Mi-Mii-Mirzaa oğlum."dedi. Ellerimi daha çok bastırdım. Keşke ölüp gitseydi..
"Lan hadi annemi hiç sevmedin, annemin karnında ki çocuk şuan da iki yaşında. Çocuğun ne haldedir hiç merak etmedin mi? Ama ben söyleyeyim BABA. Kalbi delik doğdu. Sürekli cihaza bağlı kalmak zorunda. Babasız halimizle gerekli olan ilacı yurtdışından ancak ayda bir kere alabiliyoruz. Haa senin şuan da merak ettiğin tek şey cinsiyetidir demi? Erkek merak etme erkek."dedim ve devam ettim, içimde o kadar çok şey vardı ki dışarı püskürtmek istediğim...
"Ya ablam? Ablam'ın astımı iki senedir azdı. Senin gittiğin hafta dönmeyeceğini anladığımızda, gitmiş uyuşturucu almış. Hayatımda en sevdiğim insan olan ablama, senin yüzünden ilk defa el kaldırdım. Midesindeki o lanet haplar çıkana kadar kusturdum. O kız o kadar vefalı ki, sonunda geldi yine bana sarıldı."dedim. Pek sık akmayan gözyaşlarım şimdi gözlerimin içinde birikmiş olan gölcükten aşağıya doğru, boşalıyordu yüzüme.
Bir kez daha "Mir-za!"dedi. Onun o yalancı, iynemli, alaycı ve daha bütün boktan huyları içerisinde barındıran ince sesi, bu kez benim ismimi söyleyince 'Ne kötü ismim varmış' dedim.
"Mirza ha baba, Mirza. Mirza'ya noldu biliyor musun? Mirza ailesine baktı. Mirza senin karşına çıkacağın günü bekledi."dedim ve yüzümü yavaş yavaş yanımda pısmış olan Yakut'a çevirerek "Mirza öyle bir zıvanadan çıktı ki, 'aşkım' dediği kişinin babasıyla yatabilecek bir fahişe olabileceğini hiç düşünemedi, ona kandı, ona aşık oldu BABA."dedim.
"Şimdi seni öldürmüyceğim çünkü yarın birlikte eve gideceğiz. Annemlerin önünde öleceksin. Ailen yerlerde sürünüyor BABA."dedim ve boynunu bırakıp, iğrene iğrene vücuduna baktım "Giyin!"dedim. İkinci katta olduğumuzdan dolayı salak bi şey yapıp da kaçmasın diye arkamı dönmedim. Yakut arkasını dönünce "Az önce seni kadın yapan adam giyinirken arkanı mı dönüyorsun?"dedim. Zaten salya sümük olmuştu, cevap vermeden yine ağlamaya başladı. "Orospu. Ha bir daha beni sakın arama. Ahsen'i de unut. Öyle bir kıza senin gibi biri yüzünden zarar veremem. Sen de verirsen, sana hiç acımam."dedim.
Ağlamasını durdurarak "Demek öyle Mirza Bey, zaten artık sana ihtiyacım yok. Nasıl bir kızsa arkasından vurmak isteyeni çok."dedi.
Artık Ahsen'in tarafında olduğuma göre bunu Ahsen'e söylemeliydim. Ama önce tüm hırsımı sağ avcumda toplayıp Yakut'a bir tokat attım. "Fahişe."diye fısıldadım.Yine merhaba!
Biliyorum çok kısa bir bölüm oldu fakat Mirza'nın ailesini ve bundan sonraki gidişatın değişeceğini anlamış oldunuz.
Multimedia'ya ileri ki bölümlerde daha çok adları geçecek olan Mirza'nın annesi ve babasını koydum. Henüz adları belli değil ama bir daha ki bölümde adlarını belirleyeceğim.
Sizi gerçekten seviyom yaa :*
Hikayem eskiden daha çok okunuyordu, lütfen arkadaşlarınıza tavsiye edin. Kitap yazanlarınız varsa kitaplarınıza duyuru olarak yazıp beni haberdar ederseniz, ben de kitabımda sizin kitabınızı tavsiye ederim.
Multimedia'da arkadaki kadının başını kapatma çabalarım nasıl :'D
Bol vote+yorum'lu okumalar ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Küçük Saç Mevzusu
De TodoOkulun en popüler kızının muhteşem kızıl saçlarını kesmiş, ne olursa olsun kendine sonuna kadar güvenen bir kız. Muhteşem saçları kesilen kızıl vahşetin parmağında oynattığı kişiliksiz bir erkek. Kusura bakmayın ama bu mevzu kimseyi sevmeyen bir bad...